Bilim insanları, Paris Anlaşması kapsamındaki mevcut emisyon azaltım planlarının uygulanmasının küresel sıcaklık artışını yüzyıl sonunda 2,6 dereceyle sınırlayabileceğini ve bu sayede dünyanın her yıl ortalama 57 aşırı sıcak günden kurtulabileceğini ortaya koydu.

World Weather Attribution (WWA) ve Climate Central bünyesinde yer alan 18 araştırmacının hazırladığı yeni analiz, ülkelerin Paris Anlaşması kapsamındaki iklim taahhütlerini yerine getirmesi durumunda sıcak hava dalgalarının etkilerinin önemli ölçüde azalacağını gösterdi.

2015’te kabul edilip 2016’da yürürlüğe giren Paris Anlaşması, küresel sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutmayı ve mümkünse 1,5 dereceyle sınırlandırmayı hedefliyor. Ancak ülkelerin şu anki politikaları bu hedefe ulaşmak için yeterli değil.

Araştırmaya göre, küresel sıcaklık artışı sanayi devrimi öncesine kıyasla halihazırda 1,3 dereceye ulaşmış durumda ve emisyonlar hâlâ yükseliyor.

Paris Anlaşması’nın imzalandığı 2015’ten bu yana sıcaklıklar 0,3 derece daha arttı. Bu da dünyada her yıl ortalama 11 ek sıcak gün yaşanmasına neden oldu.

Bilim insanları, küresel sıcaklık artışının yüzyıl sonunda 4 dereceye çıkması halinde, dünyanın yılda ortalama 114 sıcak günle karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulundu.

Ancak mevcut emisyon azaltım planları tam olarak hayata geçirilirse, sıcaklık artışı 2,6 dereceyle sınırlanabilir ve her yıl 57 sıcak gün engellenebilir.

Bu senaryoda Kenya yılda 82, Meksika 77, Brezilya 69, Mısır 36, Avustralya 34, Hindistan ve ABD 30, İngiltere ile Çin 29 ve İspanya 27 sıcak günden kurtulabilir.

Çin’den Dev Uzay Hamlesi: 12 Uydu Gökyüzünde
Çin’den Dev Uzay Hamlesi: 12 Uydu Gökyüzünde
İçeriği Görüntüle

Çalışmanın ikinci bölümünde ise Güney Avrupa, Batı Afrika, Amazon, Asya, Avustralya, Kuzey ve Orta Amerika’da yaşanan altı büyük sıcak hava dalgası incelendi.

Bu olayların, küresel ısınmanın 4 dereceye ulaşması halinde bugüne kıyasla 3 ila 6 derece daha sıcak geçmesi ve 5 ila 75 kat daha olası hale gelmesi bekleniyor.

Sıcaklık artışının 2,6 derecede tutulması durumunda ise bu oran 1,5 ila 3 derece arasında seyredecek ve 3 ila 35 kat daha olası olacak.

Bilim insanları, “fosil yakıtlardan uzaklaşma sürecinin hızlandırılması” gerektiğine dikkat çekti.

Araştırmacılar, 2,6 derecelik bir ısınmanın bile gelecek nesilleri tehlikeli sıcaklıklarla karşı karşıya bırakacağına vurgu yaparak, “mümkün olan her türlü sıcaklık artışından kaçınılması gerektiğini” belirtti.

Londra Imperial College Çevre Politikaları Merkezi İklim Bilimi Profesörü Friederike Otto, Paris Anlaşması’nın iklim krizine karşı en güçlü çerçevelerden biri olduğunu hatırlatarak, “Ülkeler petrol, gaz ve kömürden uzaklaşmak için daha fazla adım atmalı. Bunu yapmamız için gerekli bilgi ve teknolojiye sahibiz, ancak daha adil ve güçlü politikaların hızla uygulanması gerekiyor” dedi.

Climate Central Bilimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Kristina Dahl ise, Paris Anlaşması’nın iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir dönüm noktası olduğunu ancak dünyanın “tehlikeli şekilde sıcak bir geleceğe” doğru ilerlediğini söyledi.

Dahl, son dönemdeki sıcak hava dalgalarının ülkelerin bu tür olaylara karşı hâlâ hazırlıksız olduğunu gösterdiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

Bu sıcak hava dalgaları, küresel ısınmanın yalnızca 1,3 derece arttığı bir dönemde yaşandı. Ancak mevcut emisyon azaltım planlarıyla ısınma 2,6 dereceye ulaşırsa etkiler çok daha yıkıcı olur. Gelecek nesillerin güvenli bir iklimde yaşayabilmesi için daha hızlı, derin ve iddialı emisyon kesintileri hayati önem taşıyor.

Kaynak: AA