Mikey Madison, Oscar sonrası ilk adımını atıyor. Kırmızı halının taze kraliçesi, “Anora” ile gelen büyük çıkışının ardından ilk büyük rolünü seçti:

Edgar Allan Poe’nun karanlık klasiği “Kızıl Ölümün Maskesi”nin (The Masque of the Red Death)” çağdaş uyarlaması.

Filmin yönetmen koltuğunda ise Cannes çıkışlı “The Plague” (Veba) ile dikkat çeken Charlie Polinger oturuyor.

Sydney Sweeney’nin program çakışmaları nedeniyle elinden çıkan rol, Mikey Madison’a bir nevi Oscar sonrası fırsat sunmuş gibi görünüyor.

Film ilk olarak Sweeney’yi kadrosuna katmak istemişti; ancak takvim engeli Madison’a kırmızı halıdan doğrudan bir sonraki büyük adımı getirdi.

Büyük stüdyo filmleri (bir “Star Wars” yan ürünü ya da “Starfighter”) dururken, Madison’ın Polinger'ın bağımsız ve iddialı işine yönelmesi bu nedenle dikkat çekici duruyor.

Görünen o ki Oscarlı oyuncu, bol sıfırlı çeklere değil, karakter derinliğine yatırım yapmayı tercih ediyor.

“Anora” ile Cannes 2024'te En İyi Film ve En İyi Kadın Oyuncu dahil olmak üzere sezonu süpüren Madison, Oscar sonrası teklif yağmuruna rağmen sadece en çarpıcı projelere yönelmesi, onun yıldız haritasını da bizzat çizdiğini gösteriyor.

HIV Tedavisinde Yeni Dönem Başlıyor HIV Tedavisinde Yeni Dönem Başlıyor

Polinger cephesinde ise işler hiç yavaşlamıyor. İlk uzun metrajı "Veba" ile Cannes’da olumlu eleştiriler alan yönetmen, A24 iş birliğiyle çekeceği "Kızıl Ölümün Maskesi" ile çıtayı daha da yukarı taşıma niyetinde.

Muhabir: Ersan Akbaş