Türkiye, maden çeşitliliği ve zengin jeolojik yapısı sayesinde küresel madencilikte yükselmeye devam ediyor. 90 farklı madenden 70’ine ev sahipliği yapan Türkiye, yaklaşık 3,5 trilyon dolarlık yer altı potansiyeli, stratejik maden sahaları ve son yıllarda hız kazanan yatırımlarla üretimde ve ihracatta güçlü bir ivme yakaladı.
Türkiye, sahip olduğu geniş maden çeşitliliği ve stratejik rezervleriyle küresel madencilikteki payını büyütüyor.
90 Maden Türünün 70’i Türkiye’de
Dünya Madenciler Günü kapsamında derlenen verilere göre Türkiye, uluslararası ticareti yapılan 90 maden türünün 70’ini barındırıyor ve bunların 60’ında aktif olarak üretim yapıyor.
Son 20 yılda önemli ölçüde büyüyen sektör, maden çeşitliliğinde dünyada 7’nci sıraya yerleşti.
Bor, mermer, trona, feldspat ve barit gibi temel ham maddelerde ilk 5 ülke arasında yer alan Türkiye; altın, gümüş, bakır, çinko ve nikel gibi kritik madenlerde de güçlü bir portföy sunuyor.
Madencilikte 155 Bin Kişiye İstihdam Sağlanıyor
Madencilik, bugün 155 bin kişiye doğrudan istihdam sağlayan büyük bir ekonomik alan haline geldi. Sektörün GSYH içindeki hacmi 2002’de 116 milyar lirayken, 2024’te 525 milyar liraya çıkarak 4,5 kat büyüme kaydetti. Bununla birlikte aynı süreçte maden ihracatı 6 milyar dolar seviyesine ulaşarak 7 kat arttı.
Türkiye’nin yaklaşık 3,5 trilyon dolarlık yer altı potansiyeline dikkat çeken uzmanlar, bu rezervlerin önemli bir kısmının henüz keşfedilmemiş durumda olduğunu bildirdi.
Toplam Altın Rezervi Potansiyeli 6 Bin 500 Ton
Altın rezervleri açısından da önemli bir konumda olan Türkiye, dünya altın rezervlerinin yaklaşık yüzde 2’sini barındırırken toplam potansiyeli 6 bin 500 ton seviyesinde bulunuyor.
Yeri belirlenmiş durumda olan bu rezervin 1500 tonunun çeşitli sahalarda üretimi devam ederken yer altında bekleyen 5 bin tonluk altının bugünkü değeri yaklaşık 300 milyar dolar olarak hesaplanıyor.
Türkiye’nin yıllık altın üretimi ortalama 30-32 ton bandında seyrederken sektör temsilcileri, izin süreçlerindeki iyileşmeyle birlikte 2026 sonrasında yıllık 50-60 ton üretim kapasitesine ulaşılabileceğini öngörüyor.
Türkiye'nin uluslararası madencilik faaliyetleri de genişlerken Nijer’deki altın sahasında ilk fazın tamamlandığı, Özbekistan, Afganistan, Azerbaycan, Fas, Libya ve Suriye’de de üretime yönelik hazırlıkların sürdüğü belirtiliyor.
Küresel Bor Rezervlerinin Yüzde 73’ü Türkiye’de
Bor rezervlerinde ise dünyanın en stratejik ülkesi konumunda olan Türkiye, küresel bor rezervlerinin yüzde 73’üne sahip. Bununla birlikte 2024 yılı bor rezervi satışları 2,5 milyon tonla rekor kırarken 1,3 milyar dolarlık gelir ise büyük ölçüde ihracattan sağlandı.
Borun yüksek katma değerli ürünlere dönüştürülmesine yönelik yatırımlar da devam ederken Eskişehir Kırka’daki pilot tesiste ilk lityum karbonat üretimi tamamlandı. Ayrıca yıllık 600 ton kapasiteli endüstriyel tesisin hazırlıkları da sürüyor.
Savunma ve yüksek teknoloji sektörleri için kritik değere sahip bor karbür üretimi Bandırma’daki tesiste devam ederken, aynı bölgede ferrobor tesisinin de yakında devreye alınması hedefleniyor.
Türkiye, nadir toprak elementlerinde (NTE) ise Beylikova yatırımıyla küresel ölçekte stratejik bir pozisyon almaya hazırlanıyor. Eskişehir Beylikova’da yürütülen sondaj çalışmalarında 694 milyon tonluk kaynak tespit edilirken bu rezerv içinde 12,5 milyon ton NTE oksidi bulunuyor. Rezerv büyüklüğü açısından Beylikova, Çin'deki Bayan Obo sahasının ardından dünyanın ikinci büyük alanı konumunda yer alıyor.



