Pecci, "Film yapmak, sadece teknik bilgi gerektiren bir süreç değil; aynı zamanda ruhunuzu koymanız gereken bir sanat dalı" dedi.
Bağımsız film dünyasında yenilikçi bakış açısıyla tanınan yönetmen Mike Pecci, çizgi roman sanatçısı olma hayaliyle başladığı sanatsal yolculuğunun nasıl sinema ile kesiştiğini, yönetmenliğe olan tutkusunu ve film yapım sürecinin perde arkasını anlattı. Pecci, bugüne kadar kısa filmler, müzik videoları, reklamlar ve podcast’ler üreterek sektör içinde kendine sağlam bir yer edindi. Özellikle korku ve gerilim türündeki projeleriyle dikkat çeken Pecci, görsel hikâye anlatımı konusundaki ustalığıyla izleyicileri etkilemeyi başardı.
Sinema dünyasında adını bağımsız projelerle duyuran Pecci, film yapım sürecine dair merak edilenleri anlatırken, "Film yapmak, sadece teknik bilgi gerektiren bir süreç değil; aynı zamanda ruhunuzu koymanız gereken bir sanat dalı. Kamera arkasında çalışmak kadar hikâyeye odaklanmak ve izleyicinin duygularını yönetebilmek de bir yönetmenin en büyük sorumluluklarından biri" ifadelerini kullandı.
"Sinemanın, Görsel Diline Âşık Oldum"
Pecci’nin sanat yolculuğu aslında sinemayla başlamadı. Çizgi roman sanatçısı olmayı hedefleyen Pecci, uzun yıllar resim, figür çizimi ve tasarım üzerine çalıştı. Ancak zaman içinde sinemanın büyüsüne kapıldığını anlatan Pecci, "Sinema benim için sadece bir hikâye anlatma aracı değil, aynı zamanda sanatımı yansıtabildiğim bir alan haline geldi. Çizimde sevdiğim her şeyin fazlasını sinemada buldum. Renkler, gölgeler, kompozisyonlar... Bunların hepsini bir araya getirdiğimde bambaşka bir dünya inşa edebiliyordum" dedi.
Pecci, kariyerinin başında kısa filmler ve müzik videolarıyla sektörde kendine bir yer edinmeye çalıştığını belirtirken, farklı alanlarda üretim yapmanın kendisini geliştirdiğini söyleyerek, "Müzik videoları, reklamlar ve kısa filmler... Her biri bana yeni teknikler, farklı bakış açıları kazandırdı. Film yapımında seçenekler sınırsız ve sürekli öğrenilecek yeni şeyler var" ifadelerini kullandı.
"Bir Filmi Üstlenirken Öncelikle Onu Hayal Ederim"
Yönetmenlik yaparken en çok önem verdiği unsurun hikâyeyi zihninde canlandırabilmek olduğunu belirten Pecci, projelere yaklaşımını şu sözlerle anlattı:
"Bir projeyi kabul etmeden önce gözlerimi kapatır ve onu hayal etmeye çalışırım. Eğer beni çeken bir sahne, bir duygu, bir atmosfer varsa o projeye dahil olurum. Film yapımı, duygularla yönlendirilen bir süreçtir. İçinizde bir şeyin kıvılcım yakması gerekiyor ve o kıvılcımı canlı tutmak en büyük mücadelelerden biri."
Pecci, projelerinde karakterlerin psikolojisine ve görsel anlatıma büyük önem verdiğini vurguladı. Bir yönetmen olarak, izleyiciyi sadece diyaloglarla değil, aynı zamanda atmosferle, ışık kullanımıyla ve kamera hareketleriyle de yönlendirmesi gerektiğini belirtti.
"Bağımsız Sinemada Ayakta Kalmak için Mücadele Etmek Gerek"
Bağımsız film yapımcısı olmanın getirdiği zorluklara değinen Pecci, sektörde başarılı olabilmek için sağlam bir finansal planlama gerektiğini belirtti. Genç sinemacılara şu tavsiyelerde bulundu:
"Film endüstrisinde ayakta kalmak için önce ekonomik olarak planlı olmalısınız. Harcamalarınızı düşük tutun ve en az beş aylık bir birikim yapın. Yönetmenlik, dışarıdan bakıldığında parlak ve büyüleyici görünebilir ama işin içinde sürekli eleştirilmek ve reddedilmek var. Bunu kabullenmek ve yola devam etmek gerekiyor."
Pecci, bağımsız sinemada başarılı olmanın, yalnızca yetenekle değil aynı zamanda stratejik bir yaklaşımla mümkün olacağını belirtti.
Podcast ile Film Sektörüne Gerçekçi Bir Bakış
Pecci, sinema sektörüyle ilgili gerçekleri daha geniş bir kitleyle paylaşabilmek için In Love with the Process adlı podcast’ini başlattı. Bu podcast’te, film yapım sürecinin perde arkasını ve sektörün zorluklarını dürüst bir şekilde ele alan Pecci, konuyla ilişkili olarak şu sözleri ekledi:
"Sinema sektörüne adım attığımda, işlerin nasıl yürüdüğüne dair doğru kaynaklar bulmakta zorlandım. Pek çok kişi sadece başarı hikâyelerinden bahsediyordu, ancak sürecin zorlukları anlatılmıyordu. Ben de sektöre girmek isteyenler için daha gerçekçi bir rehber olmasını istedim ve bu yüzden podcast’i başlattım."
"Psikolojik Gerilimde Görselliğin Gücü"
Özellikle korku ve gerilim türündeki projeleriyle tanınan Pecci, bu türde film yapmanın inceliklerinden de bahsetti. 12 Kilometers adlı kısa filmiyle büyük ilgi gören yönetmen, izleyiciyi tamamen görsellikle yönlendirmeye çalıştığını ifade ederek,"Korku ve gerilim türünde en önemli şey, izleyiciyi yalnızca diyaloglarla değil, görsel unsurlarla da etkilemektir. Işık kullanımı, kamera açıları, oyuncuların jest ve mimikleri, ses tasarımı... Bunların hepsi izleyiciyi içine çeken unsurlar. 12KM’de amacım, altyazıları okumadan bile hikâyeyi izleyicinin anlayabilmesini sağlamaktı." şeklinde konuştu.
"Yeni Projem Cehennem Gibi Korkutucu"
Yakın zamanda üzerinde çalıştığı projeler hakkında da bilgi veren Pecci, 12 Kilometers’in uzun metrajlı versiyonu ve Come Home adlı yeni filmi üzerine çalıştığını açıklayarak şu sözleri ekledi:
"Yeni filmim gerçekten korkutucu olacak! Psikolojik gerilim öğelerini en üst seviyeye taşıyoruz ve izleyiciyi daha önce hiç deneyimlemediği bir atmosferin içine sokuyoruz. Eğer merak edenler varsa, Instagram üzerinden bana @mikepecci yazarak ulaşabilirler."
Türkiye’deki sinemaseverler için de özel bir mesaj veren Pecci, "Türkiye’de korku ve gerilim türüne duyulan ilgiyi görmek beni çok mutlu etti. Yeni hayranlarıma teşekkür ediyorum ve ilerleyen projelerimde sizlerle buluşmayı umuyorum" diye sözlerini tamamladı.