Başkent Ankara, 21 Mayıs Dünya Çay Günü dolayısıyla gerçekleştirilen “Asya ve Pasifik’te Çay Yolculuğu” etkinliğine ev sahipliği yaptı. Suudi Arabistan’ın Ankara Büyükelçisi Fahad bin Assaad Abu Al-Nasr’ın eşi ve aynı zamanda Ankara Asya-Pasifik Grubu Başkanı Rana Abdullah Bahamdan tarafından organize edilen etkinlik, farklı ülkelerin çay kültürlerini buluşturdu.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Zeki Levent Gümrükçü, DMEDD Başkanı Simay Gümrükçü, çok sayıda diplomatik misyon temsilcisi ve davetlinin katıldığı programda, Asya ve Pasifik ülkelerine özgü çaylar ile geleneksel yiyecekler tanıtıldı.
Etkinliğin açılışında konuşan Rana Abdullah Bahamdan, çayın dünya genelinde kültürlerarası bir bağ oluşturduğuna dikkat çekerek, “Bugün çay geleneğini yaşatarak kültür, miras ve dostluğu birlikte kutluyoruz” dedi. 21 Mayıs’ın Dünya Çay Günü olduğunu anımsatan Bahamdan, çayın yalnızca bir içecek değil, aynı zamanda birçok toplumda misafirperverliğin ve topluluk ruhunun simgesi olduğunu vurguladı.
DMEDD Başkanı Simay Gümrükçü ise çayın yaklaşık beş bin yıl öncesine uzanan köklü bir geçmişe sahip olduğunu belirterek, “Sudan sonra dünyada en çok tüketilen içecek olan çay, ülkeden ülkeye değişen hikayeleriyle zengin bir kültür barındırıyor” ifadelerini kullandı.
Gümrükçü, çayın yalnızca içecek olarak değil, sosyal yaşamın da bir parçası olduğunu söyleyerek, “Çay, çoğu zaman bir hoş geldin ifadesi, anlamlı sohbetlerin başlangıcı ve insanları bir araya getiren bir unsur. Aynı zamanda edebiyat, sanat ve müzikte de huzur ve refahı temsil ediyor” dedi.
Ayrıca çay sektörünün dünya genelinde çoğunluğu kadınlardan oluşan 13 milyon kişiye istihdam sağladığını vurgulayan Gümrükçü, bu üretimin kırsal kalkınmayı desteklediğini, aileleri ayakta tuttuğunu ve gelişmekte olan ülkelerde toplulukları güçlendirdiğini dile getirdi. Türkiye’de çayın günlük hayatın önemli bir parçası olduğunu belirten Gümrükçü, bu geleneğin insanları birleştirici etkisine dikkat çekti.
Etkinlik hakkında konuşan Simay Gümrükçü, DMEDD olarak Türkiye’nin çay kültürünü dünyaya tanıtmak amacıyla organizasyonda yer aldıklarını ve bu vesileyle büyük gurur duyduklarını söyledi. Gümrükçü, “Çay kültürler arasında ortak bir dil. Asya’dan dünyaya yayılan bu gelenek, bizim için de vazgeçilmez” dedi.
DMEDD’in 45 yıldır faaliyet gösterdiğini hatırlatan Gümrükçü, yurt dışında hayatını kaybeden diplomatların ailelerine destek vermek amacıyla kurulan derneğin, aynı zamanda Türkiye’nin kültürel değerlerini uluslararası platformlarda tanıtmak için çalışmalar yürüttüğünü aktardı.
Etkinliğe katılan Bangladeş’in Ankara Büyükelçisi M. Amanul Haq’ın eşi Runa Mahzabeen Ahmed ise çayın ülkeleri için taşıdığı önemi şu sözlerle ifade etti:
“Su hayat ise, çay bizim yaşam kaynağımız”
Ahmed, çayın gündelik yaşamlarında vazgeçilmez bir yere sahip olduğunu vurgulayarak, çay festivallerinin kendileri için büyük anlam taşıdığını söyledi.
Bangladeş’in dünya çay üretiminde ilk 10 ülke arasında yer aldığını hatırlatan Ahmed, yapılan bir ankette Bangladeşlilerin günde ortalama 142 milyon fincan çay tükettiğinin ortaya çıktığını belirtti.
Etkinliğin koordinatörlüğünü üstlenen Pınar Ballı, Asya-Pasifik bölgesinden 21 ülkenin katılım sağladığını belirterek, “Her ülke çay üzerinden kendi kültürünü aktardı. Bu etkinlik aynı zamanda çayın birleştirici ve kültürleri buluşturan gücünü gösterdi” dedi. Ballı ayrıca, ziyaretçilerin geleneksel çay demleme ritüellerinden canlı performanslara ve atölye çalışmalarına kadar birçok faaliyeti deneyimleme şansı bulduğunu ifade etti.
Suudi Arabistan’ın Ankara Büyükelçiliği konutunda gerçekleşen bu kültürel buluşma, Asya ve Pasifik ülkelerinin özgün çay geleneklerini sergileyerek, çayın insanları bir araya getiren evrensel bir kültür unsuru olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
