Nesrin YARIM ÖZOĞLU'nun 26 Şubat 2024 tarihli yazısı: Ankara'da Yaşamak

Üniversite yıllarımda Ankara’da yaşamaya başlayınca burada yaşamanın muazzam bir duygu olduğu kanısına varmıştım. İstanbul’un karmakarışık yapısı, kalabalıklığı, en önemlisi trafik çilesi burada yoktu. Sanki tüm semtler birbirine 5 dakika mesafede idi. İnsanları kendi kabuğunda yaşardı, tüm hırçınlıkları 80’lerde bir kenara bırakmıştı. Demografik yapısında neler gizliydi ama herkes bir şeylerin üzerini örteli hayli zaman olmuştu. Ankara’da neler olmuş, neler yaşanmıştı? 2000’lerin başında ise tüm durgunluğu ile beni ve benim gibi öğrencileri karşılamaktaydı. Ankara’da yaşamak kimine göre fazlasıyla durgun ve sıkıcı gelirken benim için sakinliğin şehri idi. Yosun kokusunu içime çekemesem de şehrin her köşesinde atamı hissetmek sevdirmişti belki bana bu şehri. Ayrıca memur ve öğrenci şehri olmanın hakkını veriyordu. Ankara’da yaşamak o zamanlar oldukça kolay, oldukça ekonomik, hâliyle oldukça huzurluydu. Esnaf lokantısında yenen yemeğin tadı da fiyatı da güzeldi. Kafalar her daim rahattı. Peki ya şimdi?

Ankara artık eski Ankara olmamaya başladı. Önce İstanbul’dan alışık olduğum göçmen nüfus artışını Ankara’da da hissetmeye başladım. Ulus artık tarih kokan bir semt olmaktan çok, göçmen nüfusun yoğun görüldüğü, emeklinin ucuz gıda temin etmek için akın ettiği bir yer oldu. Ankara artık adalet yürüyüşlerinin son durağı, atanamayan öğretmenlerin ses yükselttiği, emeklinin kuruş hesabı yapar olduğu bir şehir olmaya başladı. O durgun, sakin yapısından çoktandır eser yok. Bürokrasinin beşiği olan bu şehir epeydir ekonomik de değil. Şehrin kuzeyinde oturan biri olarak söylemem gerekir ki kiralar artık şehir merkezine uzak ya da yakın fark etmeksizin çok yüksek. Gayrimenkul veri analitiği yapan bir şirket, “2023 Ağustos Konut Kira Değerleri Araştırması” yayınlamış. Araştırmaya göre 2018 yılından bugüne kadarki 5 yılda kiralar ortalama yüzde 891,67 arttı. Benim dönemimde öğrenciler tek başına bile eve çıkma cesareti gösterebiliyorken artık eve çıkabilmek bir hayal. Emekli, zamanında satın alıp kafasını sokabildiği evinde geçim telaşında.  Ankara’da yaşamak artık İstanbul kadar zor. The Economist de tam olarak bu tespitte bulunmuş. Ankara'da yaşamak Paris'ten zor!

The Economist, Avrupa'dan 35 kenti kapsayan bir “tek başına yaşama endeksi” hazırlamış. Ortalama maaş ve tek yatak odalı bir evin kirasının baz alındığı araştırmada, Türkiye'den Ankara listeye dâhil edilmiş. Ankara, “tek başına yaşama zorluğu” konusunda Paris, Kopenhag, Roma, Berlin, Viyana gibi kentleri geçmiş. Başkentin dâhil edildiği araştırmada, bir kişinin brüt gelirinin yüzde 30'undan fazlasını kiraya vermemesi gerektiği fikri üzerinden analiz gerçekleştirilmiş. En yüksek kiraların Londra ve Cenevre'de olduğu ortaya çıkarken dolar bazında Ankara'nın kiralama için en uygun yer olduğu kaydedilmiş. Kira ve ortalama gelir arasındaki bağlantıyla hesaplama yapıldığında ise Ankara, yaşamak için ortalamanın üzerinde pahalı olarak ortaya çıkmış. 35 şehrin bulunduğu araştırmada, Ankara 15. sırada yer almış.

Ankara da artık İstanbul gibi göç alan ama yıllardır taşına toprağına emek vermiş insanını göç veren bir şehir. Kuruş hesabı yapanlar için Ankara da artık onu hep böyle dile getirenler gibi sisli, kasvetli bir şehir. İstanbul’un trafik çilesiyle yarışırcasına kalabalık bir şehir. Ankara artık yaşaması İstanbul kadar zor bir şehir.