Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) doğumunun kutlandığı Mevlid Kandili, tüm İslam dünyasında dualar, ibadetler ve paylaşımlarla idrak ediliyor. Bu özel günün en köklü geleneklerinden biri ise kandil simidi hazırlığı olarak biliniyor.
Kandil Simidinin Kültürel Önemi Nedir?
Osmanlı’dan günümüze taşınan kandil simidi geleneği, bereketin ve paylaşmanın simgesi olarak görülüyor. Gevrek yapısı, üzerindeki susamları ve pekmezle gelen aromasıyla bilinen simit, kandil gecelerinde hem aile sofralarında hem de komşulara ikram edilerek manevi bir anlam kazanıyor.
Fırınlarda Yoğun Mesai Sürüyor
Kandil akşamı yaklaşırken fırınlarda tempo artıyor. Vatandaşların simide olan ilgisi nedeniyle ustalar, gün boyu tezgâhlarını boş bırakmıyor. Fırın çalışanı Emir Yılmaz, hazırlıkları şöyle anlattı:
“Bizim için kandil günleri hem çok yoğun hem de çok bereketli geçer. Simit, bu gecelerin olmazsa olmazıdır. Gelen müşteriler sadece kendilerine değil, komşularına da alır. Bazıları da evinde yapmak ister. Evde yapacak olanlara her zaman şunu öneriyorum.
Önce bir bardak ılık sütle mayayı karıştırın, içine biraz şeker atın ki maya canlansın. Sonra un, tuz ve yağı ekleyip yumuşak bir hamur yoğurun. Hamur kabardıktan sonra küçük parçalar koparıp simit şekli verin. İşin püf noktası, onları önce pekmezli suya sonra bol susama batırmaktır. Fırına sürdüğünüzde hem mis gibi kokar hem de üzeri nar gibi kızarır. Kandilin bereketi de sofraya yansır.”
Paylaşmanın ve Birlikteliğin Sembolü
Mevlid Kandili, yalnızca ibadetlerle değil; aynı zamanda paylaşma, dayanışma ve toplumsal bağları güçlendirme yönüyle de önem taşıyor. Kandil simidi, bu anlamda küçük bir ikramdan öte, insanlar arasında sevgi ve muhabbetin simgesi haline geliyor. Özellikle çocuklara dağıtılan simitler, kandilin manevi atmosferini gelecek nesillere aktaran önemli bir gelenek olarak varlığını sürdürüyor.