Prof. Dr. Arif Karademir, endüstriyel ülkelerde fosil yakıt kullanımının yerini yenilenebilir enerji ve atık yönetimine bıraktığını belirterek, Türkiye’nin de bu dönüşüme uygun adımlar atması gerektiğini söyledi.
Karademir, kömür santrallerinden çıkan küllerin çimento, yol yapımı ve inşaatta kullanılabileceğine dikkat çekti.
Sürdürülebilir Enerjiye Geçiş Mesajı
Prof. Dr. Arif Karademir, geçmişte fosil yakıtların sağladığı yaşam standartlarının bugün yerini yenilenebilir enerji ve atık yönetimi odaklı uygulamalara bıraktığını söyledi.
Türkiye’nin bu küresel dönüşüme uyum sağlamasının önemine vurgu yapan Karademir, “Birçok ülkede kömür santrallerinden çıkan küller depolanmak yerine çimento üretimi, otoyol yapımı, zemin iyileştirme ve boru hatları dolgusunda değerlendiriliyor” dedi.
Kömürün Stratejik Önemi Devam Ediyor
Kömürün uzun yıllar sanayileşmiş ülkelerin enerji ihtiyacında kilit rol oynadığını hatırlatan Karademir, “Kömür kaynaklarımızı sorumlu ve verimli şekilde kullanmak, enerji maliyetlerinin sanayimiz üzerindeki baskısını hafifletebilir. Ukrayna-Rusya krizi gibi gelişmelerde bazı ülkelerin yeniden kömür santrallerine yönelmesi, bu kaynağın stratejik önemini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
İnovatif Uygulamalar
Varaka’nın yıllık yaklaşık 250 bin ton atık kâğıdı ekonomiye kazandırdığını belirten Karademir, üretim sürecinde ihtiyaç duyulan sıcak buhar ve enerjinin kömürle çalışan 40 MWe kapasiteli santralden sağlandığını aktardı.
Santralden çıkan yatak ve uçucu küllerin çevre dostu biçimde değerlendirilmesi için yürütülen Ar-Ge çalışmalarında, uçucu küllerden ısı, ses ve su yalıtımında üstün performans sağlayan köpük beton blok üretiminde önemli aşama kaydedildi.
Sürdürülebilir Gelecek İçin Ortak Çalışma
Karademir, enerji ve atık yönetimi alanındaki yenilikçi uygulamaların hem kamu hem de özel sektörün koordineli çalışmasıyla hayata geçirilmesinin, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasına önemli katkı sunacağını ifade etti.
