Handan IŞIKSAL'ın 9 Şubat 2024 tarihli yazısı: Meslek Seçimi ve Karakter

Bireyler, karakterlerine uygun meslek seçimi mi yapmalıdır yoksa meslekler karakteri şekillendirir mi?

Geçmişte veya günümüzde, okul hayatımızın sona ermesiyle birlikte zamanımızın çoğunu, meşgul olduğumuz iş yerinde görevlerimizi yerine getirerek geçiriyoruz. Peki yaptığımız işten ne kadar mutluyuz?

Mesleğimizi icra ederken yaşadığımız duyguların asıl sebebi, kişilik özelliklerimiz ve mesleğimiz arasındaki uyum olabilir diye düşünüyorum. Her birimizin çocukluk çağında yapmayı istediği bir meslek grubu vardır. Çocukluk zamanlarımızdaki hayallerimiz, karakterimizin değişime uğraması veya şekillenmesiyle beraber büyüdükçe farklılaşır. Eminim ki birçoğumuzun çocukluk hayalleri, şimdiki hayallerinden farklıdır. Yaptığımız işe olan uyumsuzluğumuz, bizi mutsuz edecek ve başarısız kılacaktır. Meslek hayatımızda başarılı olmanın en temel sebebi, işimizi severek yapmamızdır.

Mesela sosyalleşmeyi, gezmeyi seven bir kişi, masabaşı bir işle meşgulse, iş hayatında çok yüksek ihtimalle mutlu olamaz. Bunun dışında sakinliği, yalnız kalmayı ve dinlenmeyi seven bir kişi; temposu yüksek, koşuşturma içinde geçen bir iş hayatında mutluluğu yakalayamaz. Çocukları sevmeyen, sabırsız birinin öğretmen olması, araştırmacı olmayan birinin gazeteci olması veya disiplinsiz birinin asker olması ne kadar doğru bir seçim olurdu?

Bir görevi yerine getirirken o alana duyduğumuz ilgi, yaptığımız işi ne kadar iyi yapacağımızın belirleyicisidir. Severek yerine getirilen her görev, sizi başarıya ulaştırır. Zorla yapılan bir işin, kişileri büyük başarılara ulaştırması ne kadar mümkün olabilir?

Zihnimizde yapmayı istediğimiz meslek aslında kişiliğimize en uygun olan meslektir. Ne yazık ki herkes istediği mesleği icra edemiyor. Eğer başka bir seçimimiz yoksa bu noktadan sonra yaptığımız işi sevmeye yönelmemiz, uyum sağlamaya çaba göstermemiz gerekiyor.

Yaptığımız işten mutlu olmaya başladığımız zaman belki de mesleğimiz, karakterimizi şekillendirmeye başlayacaktır. Sabırsız biri, sabretmeyi; üşengeç biri, çalışmayı zamanla öğrenecektir. Biz yeter ki isteyelim.