Rüveyda ÖZKUL
Çok istediğiniz bir geziye gittiğinizi hayal edin. Geziniz harika geçti. Çok güzel yerler gezdiniz, güneşli havanın tadını çıkardınız fakat eve dönüş yolunda yağmur yağdı ve fazla yağıştan arabanız çamura saplanarak 2 saat kadar mahsur kaldınız ve yardım gelmesini beklediniz. Muhtemelen çevrenizdeki insanlara “Gezi çok güzeldi ama araba çamura saplandı, arabayı iteklememiz gerekti, üzerimiz çamur oldu, araba çıkmadı yardım bekledik saatlerce.” diyerek son olaya odaklanacaksınızdır.
Bir de tam tersi versiyonu düşünelim. Zorlu bir yolculuk ardından çok istediğiniz geziyi tamamlayarak eve mutlu şekilde döneceksiniz. Muhtemelen bu hikayede daha olumlu şeyler hissedip çevrenizdeki insanlara da geziniz hakkında daha olumlu konuşacaksınız.
Nobel Ödüllü psikolog Daniel Kahneman’e göre hikayenin en kritik noktası nasıl bittiğidir. Bu sebeple önemli olan bitiştir.
Bu örneği duygu durumu içeren ikili bir iletişim şekline çevirelim.
İnsanlara direkt olarak olumsuz şeyleri söylemek karşımızdaki insanı hiddetlendirip, kendini iletişime kapatmasına neden olabiliyor. Bu durumda ilk önce olumlu bir şey söyleyerek ilk katı ekliyoruz yani ekmeği koyuyoruz. Sırada malzemeleri eklemek var. Asıl verilmek istenilen mesajı burada veriyoruz. Fakat bu aşamada dikkat edilmesi gereken nokta olumlu cümlelerden sonra “ama, fakat” gibi kelimeler yerine daha yapıcı bağlaçların kullanılmasıdır.
Bu teknik ile süreç önce olumlu başladığı için kişi olumlu hissederek kendini iletişime kapatmamış ve iletişim sürecine duvar örmemiş oluyor. Böylelikle verilmek istenilen mesaj daha kısa sürede ulaşmış oluyor.
Son olay kişinin zihnindeki duygu yapılanmasını en fazla etkileyen durum olduğu için yine olumlu şeyler söylerek ekmeği kapatıyoruz.
İnsan iletişim kurmak üzerine tasarlanmış bir varlıktır. Fakat günümüzde doğru iletişim kurmak gittikçe zorlaşıyor. İnsanlar daha kaba ve kırılgan hallere büründü. Birine bir şey söylerken acaba kırılır mı, üzülür mü diyerek içimize attığımız her şey bir gün gün yüzüne çıkmaya yemin etmiştir. Zaman içerisinde biriken olaylar çözülmediği için en sonunda karşımıza büyük bir dağ olarak çıkar ve bu durumu çözmek daha zordur. En başından olayları çözerek adım adım ilerlediğinizde ilişkileriniz ve ruh haliniz de daha sağlıklı olacaktır.
Hayatımızdaki insanlarla sağlıklı iletişim kurmayı, doğru yöntemlerle eleştirmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Hepimiz birilerine sözlerimizi sandviç yapıp verelim. Eleştirmeyeyim derken gün sonunda iletişimsiz kalmayalım.
