TÜİK verilerine göre Türkiye’nin gayrisafi yurt içi hasılası 2025’in ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2 artış gösterdi. İnşaat sektörü yüzde 7,3 büyürken, bilgi ve iletişim faaliyetleri de yüzde 6,1 oranında yükseldi. Ancak tarım yüzde 2, sanayi ise yüzde 1,8 daraldı. Cari fiyatlarla GSYH 12 trilyon TL’yi aştı. İş gücü ödemeleri ise yüzde 42,9 artışla ekonomideki canlılığı destekledi.
GSYH’de Yüzde 2’lik Artış
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılının ilk çeyreğine ilişkin dönemsel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verilerini açıkladı. Buna göre, Türkiye ekonomisi geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 2 büyüme gösterdi. Zincirlenmiş hacim endeksi bazında ölçülen bu artış, ekonomide pozitif bir seyre işaret ediyor.
İnşaat ve İletişimde Güçlü Artışlar
GSYH’yi oluşturan faaliyetlere bakıldığında; inşaat sektörü yüzde 7,3 ile en yüksek büyümeyi kaydeden alan olurken, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 6,1, diğer hizmetler yüzde 4,7, mesleki ve idari destek hizmetleri yüzde 4 oranında büyüdü. Gayrimenkul sektörü ise yüzde 2,4, hizmetler yüzde 1,3 ve finans-sigorta sektörü yüzde 0,5 büyüme gösterdi. Kamu yönetimi, eğitim, sağlık ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 0,3 artışla sınırlı kaldı. Ancak tarım sektörü yüzde 2, sanayi ise yüzde 1,8 daraldı.
Cari Fiyatlarla GSYH 12 Trilyon TL’yi Aştı
Üretim yöntemiyle hesaplanan GSYH, cari fiyatlarla 12 trilyon 125 milyar 173 milyon TL’ye ulaştı. Dolar bazında ise GSYH’nin değeri 335 milyar 504 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Tüketim Harcamalarında Artış Sürüyor
Yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları da yüzde 2 artış gösterdi. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 1,2, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 2,1 yükseldi. Ancak dış ticarette mal ve hizmet ihracatı yüzde 0,01 azalırken, ithalat yüzde 3 artış kaydetti.
İş Gücü Ödemelerinde Büyük Artış
2025’in ilk çeyreğinde iş gücü ödemeleri bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 42,9 artış gösterdi. Net işletme artığı/karma gelir ise yüzde 31,2 yükseldi. İş gücü ödemelerinin gayrisafi katma değer içindeki payı yüzde 41,7’den yüzde 43,7’ye çıkarken, net işletme artığı/karma gelirin payı yüzde 36,4’ten yüzde 35’e geriledi.