Furkan ERKAN'ın 6 Şubat 2024 tarihli yazısı: Uykunun Kıymetini Bilmek

Uyumak...

Şöyle birkaç saat daha sıcak bir yatakta, yorganın altında kim uyumaya hayır diyebilir ki?

Özellikle çok yoğun çalışanlar ve sonrasında eve yorgun argın gelenler için uyku daha da kıymetli hale geliyor.

Ancak uykunun değerini bilmek için insanın hayatında da bazı değişiklikler olması gerekiyor.

En başta biraz yaş alması lazım.

Eğitim hayatınızı düşünün mesela.

Okula ilk başlanıldığı yıllarda erken yatmak çoğumuz için pek de istediğimiz bir şey değildi.

O erken yatılan saatlerde TV'de izlediğiniz film illaki yarım kalır, oyun oynuyorsunuzdur daha level geçmemişsinizdir ya da sokakta arkadaşlarınızla olan eğlenceye doyamamışsınızdır.

Hatta daha küçük yaşlarda öğle ya da ikindi uykularından pek çoğumuz kaçmanın yollarını aramıştır.
Ne yalan söyleyeyim tam da bu uyku saatlerinde sevdiğim çizgi filmi kaçırmamak adına annemi bir şekilde kandırmaya çalıştığım olmuştur.

Şimdi düşünüyorum da bunu yaptığım için biraz pişmanım açıkçası.

Vücut gelişimini geçtim, biraz daha dinlenmeye o yaşlarda önem verseydim belki bu kadar fazla ekran başında kalmaz ve gözlük takmazdım.

Başka bir açıdan örnek vermek gerekirse,  Ramazan aylarında sahura kadar vakit var diye uykusuz kalıp sabahlara kadar film ya da dizi izlemek yerine şimdi olsa uykuyu tercih ederdim.

Gerçi bakmayın böyle dediğime, insan gençken gece gündüz fark etmeden her anın kıymetli geçmesini, boşa gitmemesini istiyor. Uyku da bu konuda bir vakit israfıymış gibi düşünülüyor.

Halbuki esas mesele, insanın kolayca ulaşacağı bir şeyi çok fazla önemsememesinden kaynaklanıyor.

Öyle ki nasıl olsa ertesi günü geç kalktığım için uyku konusunda problem yaşamıyordum.

Zaten uykunun birçok insana en keyifli geldiği an bence, sabah saatlerinde 5 dakikalığına kalkıp tekrar o yatağın içine girildiği andır. Tatlı uyku da denir hatta buna.

İşte yoğun bir çalışma temposundan sonra eve gelip erken saatlerde uykuya dalmak, kısıtlı haftasonu tatilinde bunu değerlendirmek yine tatlı uykuya benzer şekildedir bana göre.

Bilhassa kapkaranlık bir havada yollara düştüğümüz şu zamanlarda uyumak, yataktan çıkmamak ister istemez en büyük arzumuz oldu.

O sebeple dinlenmek, yeterince uyumak (7-8 saat) ve tabii ki dalmanıza mani olmayacak şekilde vakitli yatmak, bu aralar yorgun ve zayıf düşmüş bünyelerimize iyi gelecek yegane şey olabilir.