Utku KABAKCI'nın 9 Şubat 2024 tarihli yazısı: Yapay Zekâ ve Sanat

Giderek hemen hemen bütün meslekleri değiştirmeye, dönüştürmeye başlayan dijitalleşme ve yapay zekânın şüphesiz sanata da bir etkisi olacaktı. Yapay zekâ, beraberinde kimi zorluk ve riskleri getirmiş olsa da hem iş hem de gündelik yaşamlarımızda birçok işimizi kolaylaştırdığı da ortada. Yapay zekânın bu becerisinden sanat branşlarında da yararlanılır oldu. Çünkü yapay zekânın, sanatseverlerin takdirini kazanabilecek, seyir keyfi yüksek sanat eserlerinin ortaya çıkartılmasına yardımcı olabilecek potansiyeli barındırdığı düşünülüyor.

İleri teknolojideki hızlı ve bir o kadar da şoke edici gelişmeler dikkate alındığında yapay zekânın sanattaki rolünü giderek büyüteceği aşikâr. Dijitalleşme ve yapay zekâda gelinen nokta, sanat uğraşlarında insan ile makinenin birlikte hareket etmesini yani bir anlamda iş birliği içinde olmasını kaçınılmaz kıldı. Önümüzdeki yıllarda yapay zekânın sanattaki işlev ve öneminin ne olacağını ise sanatseverlerin söz konusu iş birliğine nasıl bakacağı ve bu birliktelik neticesinde ortaya çıkacak olan ürüne vereceği değer belirleyecek. Burada mühim olan hususun sanat alanındaki yapay zekâ etkisinin, “insan yerine makine konuyor” şeklinde algılanıp algılanmayacağı olduğu kanaatindeyim. Yani önemli olan, yapay zekânın sanat üzerindeki etkisinden çok, insanların bu etki ve yeniliği zihinlerinde nereye oturtacağıdır.

Şüphesiz kimileri sanatta yapay zekânın kullanılıyor olmasına mutlak bir şekilde itiraz ederken kimileri de bu durumu yararlı bulacaktır. Bazıları ise sanatta yapay zekânın varlığını, belirli bir ölçüyü geçmemek kaydıyla onaylayacaktır. Bu üç tutumdan hangisinin ağır basacağı, sanatta yapay zekâ kullanımından yana olan sanatçı ve yatırımcılar için hayati öneme sahip olacak. Şahsi düşüncem ise teknoloji ile sanatın iç içe geçtiği gibi bu üç tutum arasındaki keskin sınırlar da zamanla eriyecektir. İnsanların yapay zekâ ile üretilmiş olana sanat eseri deyip demeyeceği; zamana, yere ve ürüne göre değişecektir. Yani tüm bu tartışmalarda belirleyici olacağını ileri sürdüğüm sanatsever tutumu da eskiye kıyasla çok daha esnek bir hâl alacak. Bu da bizlere yapay zekâ ile ortaya konan eserlerin sanat değeri taşıyıp taşımadığı tartışmalarının çok uzun bir süre devam edeceğini gösteriyor.