Ersan AKBAŞ'ın 3 Mayıs 2025 tarihli yazısı: Oscar’da Meğer Neler Olmuş Neler?

Yıllarca Oscar’larda ters köşe yapan adaylıklar açıklandı ve ödüller verildi.

Her yıl sinema dünyasını tartışmalara boğsa da genelde bu, ‘Oscar’ın ruhu’ olarak kabul edildi.

Hatta, “Akademi ödülleri öyle herkese kolay verilmez” denildi.

Ama, “kazın ayağı öyle değilmiş”… Bizler, Oscar ödülleri, ‘bu sene de ters köşe yaptı’ zannederken, meğer oy verenler ters köşe yapıyormuş. Nasıl mı?

Her şey, bir takım itirafların basına sızmasıyla ortaya çıktı.

Sızıntıya göre Akademi üyelerinden bazıları ‘Dune: Bölüm II’ ve ‘The Brutalist’ gibi filmleri izlemediğini itiraf ediyordu.

İtiraf edenlerden bazılarının “Üç saatimi Dune’u izleyerek harcayamam” dediği bile öne sürüldü.

Bu büyük bir skandaldı ve haliyle çok büyük tepki çekti.

Zaten En İyi Film dalında adaylığı bulunan Dune II’nin yönetmen dalında adaylığı bulunmaması bu seneki Oscar öncesi çok tartışılmıştı.

Düşünün bir film çekiyorsunuz, filminiz En İyi Film dalında aday oluyor; ama onu çeken yönetmene adaylık verilmiyor.

Bu nedenle Denis Villeneuve’ün Akademi tarafından görmezden gelindiğine yönelik tartışmalar günlerce medyada yer almıştı.

Yine de tüm bunlar “Akademi’nin bir bildiği vardır” ağırlığıyla tartışılıyordu.

Bir yönetmen, bir oyuncu, bir film göz ardı ediliyorsa veya ters köşe bir adaylık veriliyorsa tüm bunlar Akademi’nin gelenekselleşmiş kuralları içinde yapılıyor, sanılıyordu.

Ancak, kimsenin aklına filmin izlenmediği gelmiyordu.

Bu iş bu kadar basit olmamalıydı, çünkü karşımızdaki koskoca Akademi’ydi.

Sinemanın en prestijli örgütü…

Öyle ki adı bile dehşet büyüktü: Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi…

Ama bu işler, öyle ada filan bakmıyormuş.

Filmler gerçekten izlenmiyormuş, izlenmediği için de böyle bize, "vay be!" dedirtecek ‘ters köşe’ kararlar çıkıyormuş.

Yani, durum bu kadar basitmiş…

Şimdi Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi, bu sızıntılarla ortaya çıkan ‘korkunç gerçek’ karşısında hemen harekete geçti:

"Artık yeter" diyerek, hayati derecede önemli bir karar aldı:

Bundan böyle üyeler, tüm aday filmleri izlemeden oy vermeyecekler.

Madem ödül vereceksin, izle önce değil mi?

Peki, insana sormazlar mı “Daha önce bu kural niye yoktu?” diye.

Siz şaka mısınız?

Yıllarca kaç filmin, yönetmenin, oyuncunun bu şekilde hakkının yenildiğinin farkında mısınız?

Bu kadar basit bir kuralı, zorunlu hale getirmek için basına itirafların sızması mı lazımdı?

Yeni kural, 15 Mart 2026’da yapılacak 98. Oscar Ödül Törenleri öncesinden uygulamaya konulacak.

Üyeler, Akademi’nin özel uygulaması üzerinden filmleri izleyip takip edecekler.

Diğer platformlardan izlenen filmler için de bir form dolduracak.

Yani üyeler izledikleri her filmi belgelemek zorundalar.

Böylece "Vallahi izledim" dönemi de tarihe karışmış olacak. Sonrasında da oylarını kullanacaklar.

En azından 2026’da hakkıyla izlenen filmler yarışacak gibi görünüyor.

Bunda da bir sıkıntı olur mu? Mesela, ‘Bir üyenin filmi izleyip izlemediğinin nasıl denetleneceği’ gibi..

Onu da 22 Ocak 2026’da adaylar açıklandığında anlayacağız. Ters köşeler yine çoksa yeni kuralın da açığı var demektir, geçmiş olsun!