Ersan AKBAŞ'ın 9 Ağustos 2025 tarihli yazısı: James Cameron'dan Hiroşima Filmi Yolda
‘Avatar’ serisinin yaratıcısı James Cameron, gözünü bu kez bambaşka bir evrene dikti:
O da İkinci Dünya Savaşı’nın karanlık mirası.
2025’in Aralık ayında vizyona girmesi beklenen ‘Avatar 3’ ve 2029’da planlanan ‘Avatar 4’ gündemdeyken, yönetmen şimdi bu iki dev yapımın arasına sarsıcı bir filmi sıkıştırmayı hedefliyor.
İsmi: Hiroşima'nın Hayaletleri.
Cameron’un uzun süredir gündeminde olan proje, Charles Pellegrino’nun aynı adlı kitabından uyarlanacak.
İlginç olan şu ki bu film Cameron’ın 1997 tarihli Titanik’ten bu yana çekeceği ilk Avatar dışı yapım olacak.
Dile kolay, neredeyse otuz yıl boyunca mavi yaratıklar ve Pandora evreniyle meşgul olan bir yönetmenden söz ediyoruz.
Henüz senaryoya başlanmamış olsa da, Cameron projeye duygusal ve yaratıcı anlamda tamamen bağlı.
Son verdiği bir röportajda, bunu da “Bana göre bu şimdiye kadar yaptığım en zorlayıcı film olabilir. Filmi nasıl görmek istediğime dair yüzde 100 bir stratejim yok; insanları dehşetten nasıl koruyacağımı da bilmiyorum” sözleriyle açıkça ortaya koydu.
Sinema denilince elini korkak alıştırmayan bir isim olan Cameron, anlaşılan bu filmde de teknolojiyi yeniden sınırlarına kadar zorlamaya kararlı.
Ama bu kez amaç, hayal gücünü değil, gerçek tarihi, izleyiciye oradaymışçasına yaşatmak.
Cameron bu konudaki hislerini de “Sadece oradasın. Tarihe tanıklık ediyorsun, gerçekten olanlara tanıklık ediyorsun. Gerekirse 3D çekeceğim. Senin için olabildiğince gerçekçi hale getireceğim” ifadeleriyle açıkladı.
Filmin merkezinde ise Tsutomu Yamaguchi olacak.
Kim bu Yamaguchi? Hiroşima ve Nagazaki bombalamalarından sağ kurtulan ve bu durumu resmen tanınan tek kişi.
Cameron’un, bu projeye başlamadan önce ölüm döşeğindeki Yamaguchi’ye bir söz verdiği de konuşuluyor.
Şimdi o söz tutulmayı bekliyor.
Hikaye, 1945’te Hiroşima’daki atom bombasından kurtulan Yamaguchi’nin, birkaç gün içinde Nagazaki’ye geçmesini ve orada bu kez ikinci atom bombası saldırısına maruz kalmasını konu alacak.
Yüzbinlerce insanı yok eden iki atom bombası saldırısından 3 gün içinde kurtulmak…
Bu akıllara durgunluk veren bir kader…
İşte bu kadar sarsıcı bir hikayeyi beyazperdeye taşımak, Cameron için bile kolay bir iş değil.
Ancak yıllarını sinemada teknik devrimlere adamış bir yönetmenin, şimdi kamerayı acının ve gerçekliğin üstüne çevirmesi de şaşırtıcı değil.
Henüz kameralar dönmeye başlamadı, senaryo masada bile değil.
Ama ‘Hiroşima’nın Hayaletleri’ dehşet verici konusuyla yalnızca Cameron’un filmografisi için değil, sinema tarihinin de dönüm noktalarından biri olabilir.