SİBEL BAY
Cadılar Bayramı her yıl 31 Ekim'de kutlanan bir bayramdır. Bu gelenek, insanların hayaletleri kovmak için şenlik ateşleri yaktığı ve kostümler giydiği eski Kelt Samhain festivalinden doğmuştur.
Sekizinci yüzyılda Papa III. Gregory, 1 Kasım'ı tüm azizleri onurlandırma zamanı olarak belirlemiştir. Kısa süre sonra Tüm Azizler Günü, Samhain'in bazı geleneklerini bünyesine katmıştır. Zamanla Cadılar Bayramı adını alan bu etkinlik, “şeker mi? şaka mı?”, balkabağı fenerleri oyma, şenlikli toplantılar, kostüm giyme ve ikramlar yeme gibi aktivitelerle dolu bir gün haline geldi.
Cadılar Bayramı’nın Türk Versiyonu: Bocuk Gecesi
Bocuk Gecesi, Trakya'da yılın en sert gecesini simgelemektedir. Bu tarih ise genellikle ocak ayının ortalarını işaret etmektedir. İnanışa göre, o gece sular donarsa doğa bereketli olacaktır. Türklerin Bocuk Gecesi geleneğinden bahseden ilk kişi Sırp tarihçi Tihomir Đorđević'tir.
Bocuk Gecesi’nin Sürdürülmemesi Ekolojik Dengenin Bozulmasına Neden Olabilir
Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Çamlıca köyünde düzenlenen Bocuk Gecesi, Balkanlara ait bir gelenektir. Bocuk Gecesi'nde bocuk karısı, bocuk anası ve bocuk dedesi adı verilen cadıların dolaştığına inanılır. Sedenka denilen oturmalı komşu ziyaretleri olur. Rivayete göre bu geleneğin sürdürülmemesi, ekolojik dengenin bozulmasına, tarlaların mahsul vermemesine, hayvanların ürememesine neden olur.
Kış mevsiminin en soğuk gününde kutlanan bu gelenekte her evde kabak pişirilmekte, kar suyunda haşlanmış mısır, armut, ayva, armut, çekirdek, badem, yer fıstığı ve ceviz yenilmektedir.
Bununla beraber etkinliğin uygulanmasında aile halkı ve komşular, ilginç kostümler giyerek birbirlerini “Bocuk geliyor” diye korkutmaktadır.
Aynı zamanda etkinlikte “Bocuk” adı verilen varlığın insan görünümünde gezdiği ve kabak pişirilen eve kötülük yapamayacağı düşünülerek Cadılar Bayramı ile benzerlik gösterir.
Bocuk Gecesi’nde suya atılan tahtanın sabah su üzerinde donmuş olarak bulunması ise o yıl boyunca evdekilerin sağlıklı olmasına işaret ediyor.




