Ebrar ÇELİK'in 16 Şubat 2024 tarihli yazısı: Duyguların İncisi

Hayat, bazen okyanus gibidir. Yaşadığımız duygusal fırtınalar ve  dalgalanmalar, bizi kıyıya sürükler. Bu fırtınaların bir sonucu olarak, bazen gözlerimiz yaşlarla dolup taşar. Peki, neden ağlarız?

Gözyaşlarının sadece fiziksel bir reaksiyon olduğunu düşünmek, duyguların derinliklerini göz ardı etmek olur. Gözyaşları, kişinin en saf ve derin duygularını ifade etme yoludur. İşte bu yüzden, gözyaşları duygularımızın sessiz ifadesidir.

Bir insanın gözlerinden süzülen yaşlar, bir dizi karmaşık duygunun bir araya gelmiş bir ifadesidir. Öfke, üzüntü, özlem, mutluluk... Tüm bu duygular, bedenimizin en doğal tepkisi olan gözyaşları aracılığıyla ifade edilir.

Bence bir insanın ağlaması, onun insan olduğunun bir kanıtıdır. Çünkü sadece insanlar, derin duygularını bu kadar saf ve samimi bir şekilde ifade edebilir. Gözyaşları, yaşamın en gerçek ve dokunaklı anlarında bize eşlik eder, ruhumuzu besler. Kimi zaman duygusal yüklerimizi hafifletir ve zihnimizi arındırır. 

Bazıları gözyaşlarını zayıflık olarak görse de, aslında tam tersidir. Gözyaşları, insanın içindeki gücü ve derinliği gösterir. Güçlü olmak, duygularınızı bastırmaktan değil, onları kabul etmekten geçer. Bana göre, gözyaşları içimizdeki gücün en güzel ifadesidir. 

Gözümüzden akan her damla yaş, yeni bir hikayenin başlangıcıdır. Bu yüzden, ağlamaktan korkmayın. Belki de gözyaşlarımız, yeniden doğuşun habercisidir.