EYLEM ESEN ARABACI'nın 27 Aralık 2023 Tarihli yazısı: "İlk Dönem Sosyolojisi ve Sosyologları: Toplumu Anlama Çabası"

Sosyoloji, bağımsız bir akademik disiplin olarak 19. Yüzyılın ikinci yarısında, Avrupa’da ortaya çıkmıştır. Toplumu anlamak üzerine gelişen bu disiplinle, toplum yapısı, dinamikleri ve değişimleri anlamlandırmaya çalışılır. İlk çıktığı günlerden bugüne kadar gelişerek ve diğer disiplinlerle iç içe geçerek ilerleyen sosyoloji, günümüze kadar evrimlerle gelmiştir. İlk dönem sosyolojisi evrimci, ansiklopediktir. Aynı zamanda pozitif bilimdir ve bilimseldir. Tüm bunların içerisinde ideolojiktir. 19.yüzyılın ortalarında, endüstrileşme, kentleşme ve sosyal değişimle birlikte ortaya çıkan bu yeni bilim dalının temelleri, ilk dönem sosyolojisi sayesinde atılmıştır. Pozitivist felsefe akımı temelinde ortaya çıkan sosyolojinin ilk dönemlerinde, sosyologlar toplumsal olguları analiz etmeye, toplumu anlamaya ve gelişen sosyal sorunlara çözümler bulmaya dair adımlar atmışlardır.

Modern sanayi toplumunun bilimi olarak adlandırılan ve ortaya çıkan sosyolojide, ilk dönem sosyologlarının konuları genellikle endüstri devrimi ve sosyal değişim çevresinde gelişmiştir. Çünkü Sanayi devrimi, tarım toplumlarını endüstriyel toplumlara dönüştürerek, toplumsal yapı üzerinde çarpıcı değişikliklere sebep olmuştur. Toplumu anlamaya yönelik çalışmalar geliştiren ilk dönem sosyologları, teorik çerçeveler oluşturmaya başlamışlardır. Böylelikle toplumsal fenomenleri farklı çerçevelerle ele almak, sosyolojinin gelişimine katkı sağlamıştır.

Örneğin Auguste Comte, sosyolojiyi pozitif bir bilim ve toplum mühendisliği şeklinde adlandırırken, toplumsal fenomenleri pozitivist bir bakış açısıyla ele alarak, sosyolojinin bilimsel bir disiplin olmasını sağlamıştır. Ayrıca sosyolojinin ismini veren kişidir. Emile Durkheim ise toplumsal bütünleşme ve sosyal normlar gibi konuları inceleyerek, toplumun birliğini anlamaya çalışmış, ‘toplumun üyeleri aynı duyguları hisseder’i savunarak mekanik dayanışma özelliklerini savunmuştur.

İlk dönem sosyologları, aynı zamanda saha çalışmaları ve toplumun gerçek yaşamını gözlemleme pratiğiyle de sosyolojik araştırmalara öncülük etmişlerdir. Örneğin Max Weber, sosyolojinin kavramsal çerçevesini çizen önemli bir sosyolog olarak karşımıza çıkmaktadır. İdeal tip kavramsallaştırmasını ortaya atan kişidir ve sosyal eylemleri anlamaya yönelik kapsamlı çalışmalar yapmıştır. Sosyolojinin konusunu, sosyal eylem olarak nitelemiştir. Ayrıca sosyolohların bir diğer öne çıkan özelliği ise toplumsal sorunları ele almaları ve anlama çabalarıdır. Örneğin Karl Marx, sınıf mücadelesi ve ekonomik eşitsizlik gibi konuları incelemiştir.

Tüm bunlardan hareketle şunu diyebiliriz ki;

İlk dönem sosyolojisi ve sosyologları günümüzdeki sosyoloji disiplinin ilk temellerini atmıştır. Toplumu anlamaya, sorunları belirlemeye ve çözmeye dair ilk adımlar bu dönemlerde atılmıştır. Sanayi devrimi ile gelen toplumsal değişimi, bütünlüğü ve sorunları anlamak için çalışmalar yürütmüş, teorik çerçeveler belirlemiş ve geliştirme çabasına girmişlerdir. Sosyolojinin evrimi ve gelişimi, ilk dönem sosyolojisi ve sosyologları sayesinde oluşmuştur.