Genellikle uyku düzenine dikkat edenler, hamileler ya da kafein hassasiyeti olan bireyler tarafından tercih edilen bu kahve türü, üç ana yöntemle üretilir: su yöntemi, kimyasal yöntem ve karbondioksit yöntemi.
1. Su Yöntemi (Water Process)
Kafeinsizleştirme sürecinde en doğal kabul edilen yöntemlerden biri su yöntemidir. Bu kategori altında iki ana yöntem öne çıkar: Swiss Water Process ve Mountain Water Process. İkisi de temelde aynı prensibe dayanır: çiğ kahve çekirdekleri sıcak suya batırılarak, kafeinin çözünmesi sağlanır.
İsviçre menşeli Swiss Water Process, kahve çekirdeklerinden kafeini ayırmak için sadece su ve aktif karbon filtreleme kullanır. Bu yöntem, kimyasal kalıntı riski taşımadığı için en sağlıklı alternatiflerden biridir. Meksika'da geliştirilen Mountain Water Process ise benzer bir teknikle, farklı bir su kaynağı kullanılarak uygulanır.
2. Kimyasal Yöntem (Chemical Process)
Daha ucuz ve yaygın bir yöntem olan kimyasal süreçte, iki ana kimyasal madde öne çıkar: Metilen Klorid ve Etil Asetat. Her iki yöntemde de kahve çekirdekleri önce suya batırılır, ardından bu çözeltiye ilgili kimyasallar eklenir. Kafein, bu maddelerle bağ kurarak kahveden ayrışır.
Kimyasal yöntem, üretim maliyetlerini düşürdüğü için sıkça tercih edilir. Ancak, sağlık açısından bu tür işlemlerden geçmiş ürünlerin dikkatli tüketilmesi önerilir. Özellikle üzerinde “Swiss Water Process” gibi ibareler olmayan kafeinsiz kahvelerin çoğu, büyük olasılıkla bu kimyasal yöntemle üretilmektedir.
3. Karbondioksit Yöntemi (CO₂ Process)
Son yıllarda gelişen bu yöntem, özellikle büyük ölçekli üretimlerde tercih edilmeye başlanmıştır. Yüksek basınç ve sıcaklıkla sıvılaştırılmış karbondioksit, kahve çekirdeklerinin içine nüfuz eder ve kafeini seçici olarak çözer. Bu yöntem daha pahalı ve teknik açıdan karmaşıktır. Ayrıca bazı kahve tadımcıları, bu işlem sonrası kahvenin aromasının olumsuz etkilendiğini belirtmektedir.
Sağlık Açısından Ne Kadar Faydalı?
Yaygın kanaatin aksine, mide hassasiyeti yaşayan bireylerin sadece kafeinsiz kahve içmeleri mide problemlerini çözmeyebilir. Çünkü rahatsızlığa neden olan genellikle kafein değil, kahvenin içindeki doğal asitlerdir. Kafeinsiz kahvenin belirgin avantajları arasında uykusuzluğa neden olmaması ve kafein hassasiyetine bağlı çarpıntı riskini azaltması yer alır.
Ancak her işlenmiş gıdada olduğu gibi, kafeinsiz kahvede de kalite farkı büyük önem taşır. Sağlıklı bir seçim yapmak için işleme yöntemi açıkça belirtilmiş ürünleri tercih etmek gerekir. Özellikle hamileler için kafein alımında sınırlar hala net olarak belirlenmiş değildir; bu nedenle doktor önerisi dışına çıkılmamalıdır.