Falda Kova, Dolu ve Boş Kova Görmek Ne Anlama Gelir?
Falda Kova, Dolu ve Boş Kova Görmek Ne Anlama Gelir?
İçeriği Görüntüle

Bir bakış, bir çizgi, bir tebessüm… Karikatür bazen en sert eleştiriyi bir mizah dokunuşuyla yapar. Kimi zaman bir politikacının abartılı yüz hatlarında, kimi zaman halkın iç sesini anlatan bir karede gizlidir. Karikatür yalnızca güldürmek için değil, düşündürmek, fark ettirmek ve toplumun nabzını tutmak için vardır.

Mizahın En Zeki Hali

Karikatür bir kişinin, olayın ya da düşüncenin abartılarak çizilmesidir. Amacı sadece güldürmek değildir, aynı zamanda düşündürmektir. Bir karikatür bakana hem gülümsetir hem düşündürürse işte o başarılı sayılır. Çünkü karikatür, çizgiyle yapılan bir yorumdur. Bazen bir haberin satır aralarını, bazen de toplumun bastırılmış duygularını anlatır.

Çizginin Zamanda Yolculuğu

Karikatür sanatı sandığınız kadar yeni değil. Antik Mısır duvarlarında bile yöneticilerin abartılı çizimleri vardı. Rönesans döneminde Leonardo da Vinci insan yüzlerindeki orantısızlıkları mizahi biçimde resmederek ilk örnekleri verdi. Ardından İtalya’da “caricatura” yani “abartmak” kelimesiyle bu sanat tanımlandı.

18. yüzyılda İngiltere’de William Hogarth ve James Gillray’in politik karikatürleriyle çizgi mizahın gücü ortaya çıktı. Fransa’da Honoré Daumier’nin hiciv dolu eserleri ise yöneticileri eleştirmenin en zarif biçimi haline geldi.

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Karikatür

Osmanlı’da karikatür 19. yüzyılın ikinci yarısında tanındı. 1867’de yayınlanan “Diyojen” dergisiyle halk bu yeni mizah türüyle tanıştı. Teodor Kasap’ın önderliğinde çizgiler halkın sesi oldu. Ancak II. Abdülhamid döneminde sansür, karikatürün politik yönünü sınırlandırdı. Buna rağmen mizah dergileri çizmeye, güldürürken düşündürmeye devam etti.

Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte karikatür özgürlüğün bir simgesine dönüştü. 1920’lerde “Akbaba” dergisi mizahın en güçlü sesi haline geldi. Cemal Nadir Güler’in “Amcabey” karakteri, Ramiz Gökçe ve Oğuz Aral gibi ustaların çalışmaları karikatürü halkın günlük yaşamına taşıdı. 1970’lerde Gırgır dergisi milyonlara ulaştı. Gırgır sadece bir mizah dergisi değildi, bir dönemin toplumsal aynasıydı.

Dijital Dünyada Çizgiler

Bugün karikatür gazetelerin sayfalarından dijital ekranlara taşındı. Artık kalemler yerini tablet kalemlerine bıraktı. Sosyal medya, karikatüristlere anlık tepki verme özgürlüğü sundu. Bir tweet, bir çizim ya da bir kısa video, yeni nesil mizahın dili haline geldi. Ancak amaç hâlâ aynı: Güldürmek, düşündürmek ve bazen sessiz bir isyanı anlatmak.

Karikatür Neden Bu Kadar Özel

Karikatür halkın aynasıdır. Kimi zaman sert bir eleştiri, kimi zaman tatlı bir tebessüm taşır. Zamanın ruhunu en yalın şekilde anlatır. Bir dönemin tarihini, bir toplumun nabzını ve bir sanatçının zekasını bir karede buluşturur. Güldürürken düşündürmesiyle, düşündürürken yüzümüzde bir tebessüm bırakmasıyla her dönemin vazgeçilmezi olmuştur.

Bir Çizgi, Bin Düşünce

Karikatür bir çizgiden fazlasıdır. O çizgi bazen bir eleştiri, bazen bir umut, bazen de bir kahkahadır. Devir değişir, teknoloji ilerler ama karikatürün gücü hiç eksilmez.

Muhabir: Tuğba Ergen