Kıskançlık, insan ruhunda çok eskiye dayanan ilkel bir duygudur. Aslında temelinde, sahip olunan bir şeyi kaybetme korkusu yatar. Sevgi, ilgi, saygı gibi kaynaklar sınırlıymış gibi algılandığında, insanlar bu kaynakları korumak veya artırmak için kıskançlık hissederler. Bu duygu bazen sevgiyle karıştırılır, fakat kıskançlık her zaman sevgi ile paralel gitmez. Kıskançlık daha çok güvensizlikten ve yetersizlik hissinden beslenir.

Kıskançlığın Psikolojisi: Kaynak Kıtlığı ve Rekabet

Kıskançlığın en temel sebeplerinden biri, psikolojide “kaynak kıtlığı” olarak adlandırılan durumdur. Örneğin iki kardeşin anneden alması gereken sevgi ve ilgi, sınırlı bir kaynaktır. Eğer anne yeterince sevgi ve ilgisini eşit ve bolca verebiliyorsa, çocuklar arasında kıskançlık olmaz. Ancak bu kaynak yetersiz kaldığında rekabet başlar, çocuklar birbirine düşman olur, öfke ve güvensizlik gelişir.

Bu durum, yetişkin ilişkilerine de yansır. Partnerinize duyduğunuz kıskançlık, aslında ilişkinizdeki güven eksikliğinin bir göstergesi olabilir.

Kıskançlık ve Aile Dinamikleri

  • Çocuklukta yaşanan kıskançlık deneyimleri yetişkinlikte ilişkilerimizi derinden etkiler.

    Michael Bay TikTok Fenomenini Filme Çekiyor Michael Bay TikTok Fenomenini Filme Çekiyor
  • Aile içinde sürekli kıyaslama,

  • Bir kardeşin diğerinden üstün tutulması,

  • “Sen neden yapmıyorsun, kardeşin yaptı” gibi cümleler, çocukta özgüven eksikliğine, rekabetçi ve güvensiz bir karaktere yol açar.

Başarı odaklı yetişen çocuklar, başarılı olmanın dışında kendilerini sevilmeye layık hissetmezler. Bu da içsel tatminsizlik ve sürekli kıskançlık yaratır.

Kıskançlık Duygusunu Yenmek için Yöntemler

1. Rasyonel Düşünün: Kıskançlık duygusu sizi harekete geçirmeden önce durup düşünün: Bu duygu bana ne kazandırıyor? Genellikle “hiçbir şey” cevabı çıkar. Kıskançlık refleksiyle hareket etmek, ilişkide sorunları büyütür. Duygularınızı gözlemleyip, mantıkla sorgulamak bu döngüyü kırmanın ilk adımıdır.

2. İnsanları Özgür Bırakın: Kıskançlık çoğu zaman kontrol etme isteğinden doğar. Partnerinizi veya sevdiklerinizi kısıtlamak, onları daha çok uzaklaştırır. İnsanların özgürce seçim yapabileceğine inanmak ve güvenmek, sağlıklı ilişkilerin temelidir.

3. Kim Olduğunuzu Hatırlayın: Kıskançlık, çoğu zaman kendimizi değersiz hissetmekle ilgilidir. İlişkide yaşanan sorunları kendi değerinize mal etmeyin. Geçmişteki güçlü yanlarınızı, başarılarınızı ve güzel anılarınızı hatırlayarak, kendi benliğinize sahip çıkın.

4. Öz Güveninizi Güçlendirin: Özgüven, kıskançlıkla baş etmenin en etkili silahıdır. Kendinize değer verin, eksikliklerinizi değil, güçlü yönlerinizi görün. Kendinizi iyi tanıyın ve kendinize inanmayı öğrenin.

5. Duygularınızı Zamanında İfade Edin: Kıskançlık biriktiğinde patlama yaşanır. Bu da ilişkinize zarar verir. Rahatsız olduğunuz durumları uygun şekilde, zamanında ve sakin biçimde paylaşmak, sorunları büyümeden çözmenizi sağlar.

6. Sağlıklı İlişkiler Kurun: Aşırı kıskançlık eğilimi gösteriyorsanız, bu çoğunlukla sizi tetikleyen, güven vermeyen kişilerle ilişki içinde olmanızdan kaynaklanır. Kendinize ve karşınızdakine zarar veren ilişkilerden çekilin. Sağlıklı, güvene dayalı bağlar kurmaya odaklanın.

7. Kendi Kendinizi ve Başkalarını Manipüle Etmeyin: Kıskançlık, altında yatan başka sorunları da beraberinde getirebilir. Bu yüzden gerektiğinde profesyonel destek almaktan çekinmeyin. Kendinizi manipüle etmeyin, gerçekleri çarpıtmayın ve duygusal bağımlılık döngüsüne girmeyin.

Muhabir: Sibel Bay