ARDA KEMAL ATAY
Sincan, Başkent Ankara’nın en büyük nüfusa sahip olan ilçelerinden biridir. 572 bin 609 nüfusa sahip olan Sincan, 40 km2 yüzölçümüne sahiptir. Burada ilk yerleşim merkezinin ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmemektedir. Fakat 17. yüzyıl arşiv kayıtlarında Sincan, bir köy olarak yer almaktadır. Sincan’da 31 Aralık 1982 tarihinde ilk tren istasyonu kurulmuştur.
Cumhuriyetin ilk dönemlerinde toplamda 28 haneden oluşan küçük bir yerleşim yeri olan Sincan, 1956 yılına kadar Etimesgut’a bağlı bir köy olarak kalmıştır. 1956 yılından sonra burada bir Belediye teşkilatı kurulmuştur. Bir yıl sonra Yenimahalle bir ilçe olarak yeniden örgütlenince Sincan, Etimesgut ilçesinden ayrılarak Yenimahalle ilçesine bağlanmıştır.
Yenikent Beldesi
Sincan’nın bir beldesi olan Yenikent, bir zamanlar 1000 haneden oluşan, çarşısı, camisi, hamamı olan Büyük İstanoz ilçesi, geçimini sof (bir çeşit yünlü kumaş) işleyerek sağlamaktaydı. Yenikent kavun ve karpuzuyla ünlüdür.
Ankara Eskişehir yolunun 45. kilometresinde yer alan küçük bir beldedir. Cumhuriyet döneminde kurulan ilk planlı köy olma özelliği taşıyan Temelli, 1925 yılında Bulgaristan ve Romanya'dan gelen göçmenleri için Atatürk tarafından seçilmiş bir yerleşim alanıdır.
Lale Festivali
Sincan ilçesi, 1938 yılında 30 haneden oluşan bir köydü. Buraya Atatürk'ün emri ile Romanya'nın Köseabdi bölgesinden Türkiye'ye 100 hanelik göçmen grubu göç etmiş, bu kişiler Sincan’a lale soğanlarını getirmişlerdir. Bu olay neticesinde lale, bu yörenin simgesi haline gelmiştir. Bu nedenle Sincan dendiği zaman akıllara öncelikle lale ve lale bahçeleri gelmektedir. Bu bitki için ilk defa 1971 yılında bir festival düzenlenir. Bu festival, daha sonraki yıllarda da devam ederek bir gelenek haline dönüşür. Lale Festivali kapsamında yoğun bir katılım ile çeşitli kültürel etkinlikler, konserler, sergiler ve tiyatrolar yapılmaktadır.
Göçmenlerin buraya yerleşmesi ile adeta bir göçmen köyü görünümünü alan Sincan, çok kısa bir süre içerisinde gelişim göstermiştir. 1956 yılında bucak merkezi hâline getirilmiş ve aynı yıl Belediye teşkilatı kurulmuştur. Nüfusu hızla artan Sincan, 1983 yılında çıkarılan yasayla Yenimahalle’den ayrılarak ilçe hâline dönüşmüş, ardından 1988 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Büyükşehir Belediye sınırları içerisine dahil edilmiştir.
Selçuklu Eserleri
Sincan çevresinde yapılan bazı kazı çalışmalarında Selçuklulara ait eserler ortaya çıkarılmıştır. Bu durum, 11. Yüzyılda Sincan ve çevresinin bir yerleşim yeri olduğuna dair önemli ipuçları vermektedir.
Cumhuriyetin ilk yıllarında toplam 28 hane ve 1 mescitten oluşan Sincan, 1935 yılında yapılan nüfus sayımına göre 305 kişilik bir nüfusa sahipti. Sincan, 1950 yılında 1258 nüfusa ulaşmıştır.
Madenler
Sincan’daki en önemli maden Trona yataklarıdır. Dünya’da çok az yerde bulunan Trona, en çok ABD’nin Wyoming eyaletinde ve Ankara’da çıkarılmaktadır. Bu anlamda dünyanın en büyük ikinci Trona yatağı Beypazarı’ndadır. MTA kaynaklarına göre 600 milyon ton Trona rezervi bulunmakta ve özel sektör tarafından işletilmektedir. Burada Trona madeninin işlenmesi sonucunda soda külü elde edilmektedir. Pek çok alanda kullanılan Ağır Soda Külü (Sodyum Karbonat) ve Sodyum Bikarbonat, öncelikli olarak Avrupa Birliği ülkelerinde olmak üzere dünyanın pek çok bölgesine ihraç edilerek ülke ekonomisine önemli oranda ihracat geliri sağlamaktadır.
Sincan ilçesinde Mülk Asarkaya, Çokören Boz Höyük, Sincan I ve Sincan II Höyüklerinde Frig dönemine ait buluntulara rastlanmıştır. Yine Sincan’da Antik Çağlar’da kullanılmış çok sayıda kaya yerleşme de bulunmaktadır. Bunlar kilise/manastır, mezar, yerleşme ve sığınma amaçlı olarak insan eliyle yapılmıştır. İlçede iki tümülüs ve çok sayıda höyük bulunmaktadır. Tümülüsler, tek mezar ya da birden fazla mezarlık içeren, toprak yığılarak oluşturulmuş yapay tepeciklerdir. Höyük ise tarih boyunca çeşitli sebeplerle yıkılıp yok olmuş yerleşim bölgelerinde, üst üste yığılmış yıkıntılardan oluşan, tarihsel kalıntıların gömülü olduğu toprak tepelerdir.
Sincan’daki Höyükler
Ankara-Sincan karayolu üzerinde bulunan Sincan Höyüğü, I. derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescil edilmiş fakat daha sonradan tescili kaldırılmıştır. Burada bulunan çanak-çömlek parçalarının Kalkolitik, Eski Tunç ve Klasik Çağ’a ait olduğu tespit edilmiştir.
Malıköy Mahallesi’nde yer alan höyükte ise Helenistik, Roma ve Bizans dönemine ait seramik parçalarına rastlanmıştır.
Sincan’da Gezilecek Yerler
Sincan, mesire alanları ve parkları ile ünlüdür. Sincan denilince akla ilk gelen yerler arasında Harikalar Diyarı bulunur. Alan içerisinde çeşitli parklarla beraber masal kahramanlarının maketlerinden oluşan büyük park ve lunapark yer alır. Harikalar Diyarı, mangal yakılacak alanları ile birlikte büyük bir piknik alanından oluşur. Sincan’da gezilecek yerler başlıca şuralardır: At Deresi, Evcil Hayvanlar Parkı, Sera Park, Zir Vadi ve Sincan Çarşıları.
Başvurular
Erdoğan, A. (2022). Sincan Tarih ve Kültür Atlası. Sincan Belediyesi Kültür Yayınları, 58-59.