Begüm ÖNCÜ’nün 10 Ekim 2025 tarihli yazısı: İnsansız Deniz Araçları (ROV)
İnsansız deniz aracı (ROV - Remotely Operated Vehicles), uzaktan kontrol edilerek veya otomatik olarak hareket eden su altı robotlarıdır. Çalışma prensipleri, gelişmiş teknolojik sistemler ve sensörler sayesinde denizaltında karmaşık görevleri yerine getirebilirler.
ROV'lar, genellikle bir kontrol istasyonu üzerinden uzaktan komut almaktadır. Bu komutlar, kablolu veya kablosuz bağlantı aracılığıyla yapılabilmektedir. Kablo bağlantısı, veri iletimini ve enerji akışını sağlamaktadır. Kablosuz ROV'lar ise kendi kendine hareket edebilir ve belirli görevleri yerine getirebilmektedir.
İnsansız deniz araçları (ROV) bileşenleri; itici sistemler, sensor ve kameralar, robotik kollar, güç sistemleri, işlem kontrol sistemlerinden meydana gelmektedir. İtici sistemler, ROV'un hareket etmesini sağlayan motorlar, dümen ve pervanelerdir. Görev esnasında, aracın su altı akıntılarına karşı stabil kalabilmesini sağlamaktadır. Denizaltındaki ortamı gözlemlemek ve veri toplamak için gelişmiş sensörler ve kamera sistemleri kullanılır. Sensörler aracılığıyla derinlik, su sıcaklığı basınç, akıntı ve su kalitesi gibi veriler elde edilir.
Robotik kollar ise ROV’a ortamda inceleme alanı sağlamaktadır. Örneğin nesneleri tutmak, su altı haritalama, incelemek için numune alma ve onarım gibi işlemler robotik kollar aracılığıyla yapılabilmektedir. Bu sayede operatörler ortamı detaylı bir şekilde gözlemleyebilmektedirler. ROV'un kontrol noktası beyni, gömülü bilgisayarlar ve mikroişlemcilerden oluşmaktadır. Bu sistemler, sensörlerden gelen verileri işler, hareketleri koordine eder ve komutları başarılı bir şekilde uygularlar. Ayrıca, ROV’lar uzaktan kontrol edilebildiği için operatörün komutlarını gerçek zamanlı olarak alıp, uygulayabilmektedirler. Toplanan tüm veriler işlenir ve anlamlı bilgiler haline getirilir. Bu kısım işlem birimleri tarafından yapılmaktadır.
İnsansız deniz araçlarının hareketleri ise kontrol sistemleri üzerinden gerçekleştirilmektedir. ROV'lar, önceden planlanmış görevleri yerine getirebilecek şekilde programlanabilir veya operatör tarafından gerçek zamanlı olarak önlendirilebilmektedir. Bu sayede, denizaltında karmaşık ve zorlu görevleri güvenli bir şekilde başarılı olarak tamamlayabilirler. Genellikle kablo üzerinden enerji ileten bir güç kaynağı veya kendi bataryalarıyla çalışırlar. Bataryalar, uzun görevler için yüksek kapasiteli ve dayanıklı olmalıdır.
ROV’ların genel kullanım alanları özellikle suyun derinliklerine inmek, araştırma yapmak, deniz tabanını incelemek ve çeşitli denizcilik faaliyetlerini gerçekleştirmek üzerinedir. En büyük avantajı, insan yaşamını riske atmadan derin denizlerde çalışma alanı oluşturmasıdır. En çok, zor ulaşılabilen veya tehlikeli bölgelerdeki araştırma ve çalışmalar için tercih edilmektedir. Bu araçlar, deniz bilimleri, denizcilik, enerji, savunma ve arkeoloji gibi birçok alanda aktif olarak kullanılabilmektedir.
Günümüzde denizaltı çalışmalarının vazgeçilmez bir parçası haline geldiğini söylemek mümkündür. Birçok sektörde kullanılan teknolojik altyapıların sağladığı yenilikler gelişimin en önemli katalizörüdür. Örneğin ROV’lar, deniz tabanını incelemek, denizaltındaki canlı yaşamını gözlemlemek ve ekosistemleri anlamak için kullanılabilirler. Denizaltı jeolojisi ve jeofizik araştırmalarında da önemli bir unsurdur. Benzer şekilde, petrol ve doğalgaz sondajları sırasında denizaltı boru hatlarının ve platformlarının bakım, onarım çalışmaları için kullanılabilmektedir.
Enerji alanında ise özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarının örneğin deniz rüzgar çiftliklerinin kurulumu ve bakımı aşamalarında yine insansız deniz araçlarından faydalanılmaktadır. Yine gemi enkazlarının araştırılması, batıkların incelenmesi ve deniz altyapısının denetlenmesi sırasında da tercih edilen bir araçtır. Denizaltı tehditlerinin tespiti ve deniz sınırlarının korunması gibi askeri amaçlar için de kullanılabilmektedir. Son olarak, arkeolojik çalışmalarda incelenen batık gemi araştırmalarında tercih edilen bir teknolojik araçtır. Önümüzdeki dönemde, teknolojinin hızla ilerlemesi ve sağladığı imkanlar doğrultusunda daha efektif ve geniş bir alanda kullanılması beklenmektedir.