Begüm ÖNCÜ'nün 15 Mayıs 2025 tarihli yazısı: Yapay Zekâ ve Mühendislik

Yapay zekâ ve mühendislik, günümüzde birbirini destekleyen ve dönüştüren iki önemli çalışma alanıdır. Yapay zekâ, mühendislik süreçlerini daha etkili ve verimli hale getirme potansiyeline sahip bir algoritmadır. Mühendislik ise yapay zekânın uygulanabilirliğini artıracak altyapılar ve sistemler sağlamakta ve geliştirmektedir. Yapay zekânın mühendislik alanındaki uygulamaları oldukça fazladır. Hemen hemen her sektörde yer bulabilen yapay zekâ sistemleri, mühendislik temellerine dayanarak bu alanda da iş birliği içerisinde olabilmektedir. Bu iş birliği hem sektörel anlamda, hem de meslek gruplarında yeni bir dönemin temellerini oluşturmaktadır. Örneğin, üretim sektöründe yapay zekâ sistemlerinin en fazla tercih edilme nedenleri arasında maliyetlerin düşürülmesine önemli ölçüde katkı sağlaması ve verimliliğin arttırılmasına sağladığı olumlu etkilerini sayabiliriz. Otomasyon ve optimizasyon süreçlerini iyileştirerek verimliliğin artması sağlanabilmektedir.

Robotik teknolojilerin yapay zeka algoritmalarıyla entegre edilmesiyle birlikte robotlar, karmaşık görevleri daha hızlı ve en az hata payıyla tamamlayabilmektedirler. Bu durum üretim maliyetlerinin düşmesine, kalite kontrol süreçlerinin iyileşmesine, müşteri memnuniyetinin artmasına ve tüm üretim sürecinin sorunsuz ilerlemesine katkı sağlayacaktır. Yapay zekâ ve mühendislik arasındaki ortak çalışma noktası birçok alanda yenilikçi çözümlerin kullanılmasına da imkân sağlamaktadır. Mühendislik uygulamalarının daha verimli, optimize ve sürdürülebilir hale gelmesi altyapı kalitesini artırırken, sistem açıklarının minimize edilmesine imkân sağlar. Gelecekte de yapay zekâ ve mühendislik alanlarındaki bu iş birliğini daha fazla gözlemleyebileceğiz.

Yapay zekâ sistemlerinin, mühendislik alanında yeni fırsatlar ve çözümler üretmenin önemli bir anahtarı haline gelmesi beklenmektedir. Örneğin akıllı fabrikalar ve otomasyon sistemleri, herhangi bir insan müdahalesi olmadan işleyen sistemlerin oluşturulmasını sağlayacak olup, değişecek olan pazar koşullarına şirketlerin hızlı bir şekilde adapte olabilmesine yardımcı olacaktır. Bu şekilde fabrikalar anlık olarak üretim süreçlerini takip edebilecek konumda olabilecekler. Şirketin daha aktif yönetimi mümkün olabilecektir. Benzer şekilde mühendislikte tasarım süreçleri için yenilikçi çözümler sağlanması adına da yapay zekâ sistemleriyle ortak çalışmaların yürütülmesi bekleniyor. Bu sayede piyasanın trendlerini daha hızlı yakalayabilen, sorunları ve açıkları tespit edebilen aynı zamanda nokta atışı çözümlerin uygulanabilmesi sağlanabilecektir. Bu durum hem zaman tasarrufu sağlayacak, hem de yaratıcı tasarım çözümlerinin ortaya çıkmasına alan açacak olan önemli bir veri tabanını da ortaya çıkaracaktır.

Yapay zekâ sistemlerinin ileri düzey veri analiz yetenekleri ile mühendisliğin iş birliği, karar alma süreçlerini hızlandırırken, bu süreçlerin daha fazla verilere dayanıyor olması bilimsel bir temele dayanan kararların alınmasına katkı sağlayacaktır. Yapay zekâ, büyük veri setlerinden anlamlı bilgileri kısa sürede işleyebildiği için mühendislerin hata payını minimumda tutarak, başarılı çözümler geliştirmelerine yardımcı önemli bir unsurdur. Yapay zekâ ve mühendislik iş birliğinin bir diğer etkisi de eğitim ve istihdam alanında gözlemlenecektir. Yapay zeka sistemleriyle entegre çalışma becerileri kazanan mühendisler sektörde daha fazla tercih edilecektir.

Bu durum, iş gücünün yapay zekâ tabanlı mühendislik uygulamalarına hazır hale gelmesini sağlayacak ve yeni iş fırsatlarının da ortaya çıkmasında öncülük edecektir. Sonuç olarak, yapay zekâ ve mühendislik iş birliği gelecek için önemli bir potansiyel taşımaktadır. Bu iki alan arasındaki entegrasyon sayesinde daha verimli, inovatif ve sürdürülebilir mühendislik çözümleri oluşturulabilecektir. Aynı zamanda, toplumsal ve ekonomik değişimlere de yön verebilecek bir konuma gelerek mühendislik alanında köklü değişikliklere neden olabilecek bir etki oluşturması öngörülmektedir.