Dr. R.Bülend KIRMACI'nın 23 Aralık 2025 tarihli yazısı: Bütçe '26...

2026 Bütçesi tam bir hayal kırıklığıdır.

Yatırım, üretim, dar gelirlilerin koşullarının iyileştirilmesi açısından yoksul;

Rant, faiz, savurganlıkların devamı, kaçınılmaz borçlanma açısından 'varsıl' bir mizandır.

Emekli, öğretmen, esnaf, çiftçi, çıraklık ve ilaç bekleyen hastaların yanı sıra, sanat ve spor da bu bütçeden nasibini alamamıştır.

Bütçeye göre önümüzdeki yıl 60 milyar dolar faiz ödenecektir.

Bir önceki yıla göre faiz ödemeleri % 41 artmıştır.

Türkiye'nin 500 milyar doları aşan ve kısa vadeli oranı sorun içinde sorun teşkil eden dış borçları da anımsandığında bu tablo ağırlaşmaktadır.

Oysa sadece faiz ödemeleriyle 62 bine yakın imalat sanayi ünitesi kurmanın ve bir milyon kişiye yeni iş sağlamanın mümkün olduğu söylenmektedir.

Düşünelim: Faize ayrılan para; ailenin korunmasına ayrılan paranın 126 katı; kırsal kalkınmaya ayrılan kaynağın 45 ve sanayiye ayrılanın 15 ve tarıma ayrılan kaynağın 6 katı!

Öte yandan Bütçe '26, vergi muafiyetleri ve garantili ödemeler açısından oldukça bonkör!

Önümüzdeki yıl 1.57 trilyon TL gelir vergisi ve 794 milyar TL kurumlar vergisi "alınmayacak"...

Bir yandan da Şehir Hastaneleri, köprüler ve otoyollar kullanım garanti geri ödemeleri devam edecek: 238 milyar TL bu yapıları inşa edenlerin cebine girecek...

İşte böylesine a-sosyal bir bütçe ile Türkiye, yoksullaşmaya ve borçlanmaya devam edecek...

Oturdum düşündüm: Nasıl Bir Bütçe isterdim?

Faize değil yatırıma odaklanan,

Dolaylı vergi ve zamlarla yoksulun sırtına binen değil, çok kazanandan adilce vergi alan,

Borçlanmaya değil, katma değere, artı değere dayanan,

İsrafı değil, tasarrufu önceleyen,

Enflasyonist ortama adeta teslim bayrağı çeken değil, kamu iktisadi kurumları eliyle hayat pahalılığının belini büken,

Denkliğini teknolojik üretimden, gücünü halkın gelir açısından güçlendirilmesinden alan,

Refah payı vaat eden, ekonomide kan kaybını durduran, piyasayı canlandırma gizilgücü bulunan,

Özcesi halkçı, kamucu, sosyal adaletçi, kalkınmacı, sanayileşmeci bir bütçe dilerdim...

Yine olmadı!

İş; başka baharlara kaldı!..

Not:

Aşağıda Bütçe maratonu sırasında reddedilen kimi önergeleri medyaya yansıdığı şekliyle ve tarihe bir not düşmek için paylaşıyorum:

*Emeklilere asgari ücret tutarında bayram ikramiyesi (REDDEDİLDİ!)

*En düşük emekli ücreti asgari ücrete çekilsin (REDDEDİLDİ!)

*Okula aç giden çocuklara ücretsiz öğle yemeği verilsin (REDDEDİLDİ!)

*Ataması yapılmayan öğretmenlerin atanması için bütçeye ödenek konulsun (REDDEDİLDİ!)

*Okulların temizlik, güvenlik ve sağlık personeli ihtiyacı bütçeden karşılansın (REDDEDİLDİ!)

*Çiftçiye ÖTV’siz ve KDV’siz mazot verilsin (REDDEDİLDİ!)

*Çiftçilerin 600 bin liraya kadar olan borçları silinsin (REDDEDİLDİ!)

*Deprem sonrasında zor şartlarda yaşayan ve konteyner kentlerdeki ailelere 2 yıl bedava elektrik verilsin (REDDEDİLDİ!)

*20 bin karayolu taşeron işçisi kadroya alınsın (REDDEDİLDİ!)

*Kadın sığınma evlerinin sayısı artırılsın (REDDEDİLDİ!)