Utku KABAKCI'nın 27 Mart 2024 tarihli yazısı: Tabuyu Konuşulabilir Kılmak
Şu meşhur haşlanmış kurbağa hikâyesini duymuşsunuzdur. Eğer kurbağayı içinde kaynar su olan bir kaba atarsanız can havliyle sıçrayarak kaçar. Fakat bunun yerine suyu yavaş yavaş ısıtırsanız, belli bir zaman sonra kurbağa farkına bile varmadan haşlanır. Bu bakış açısının siyasal iletişimde de bir karşılığı bulunduğunu biliyor muydunuz? Gelin söz konusu yöntemin siyasiler ve medya uzmanları tarafından nasıl kullanıldığına birlikte bakalım.
Siyasal iletişim stratejisi olarak tabuyu konuşulabilir kılmak; dokunulmaz, yıkılmaz, tartışılmaz kabul edilen kök salmış bir tutumu değiştirmek isteyen siyasi parti ve liderlerin izlediği etkili yollardan biridir. Bu teknikte doğru bir şekilde kullanılması gereken enstrüman ise medyadır.
Hem geleneksel hem de yeni medyada gündemi yani neyin konuşulacağını dolayısıyla neyin konuşulmayacağını belirleyebilme gücüne sahip olmak gerekir. Kutsal ve değiştirilmesi mümkün olmayan(!) bir husus üzerinde değişikliğe gidilmesi istenilen durumlarda, önce tabunun konuşulabilir hâle getirilmesi şarttır. Çünkü değiştirilebilir olan, tartışılabilir duruma getirilendir. Bu sebeple de meselenin medyada konuşulmaya, tartışılmaya başlanması mühimdir. Burada değişime karşı çıkanların görüşlerine hatta sert ifadelerine yer verilmesinin hiçbir sakıncası yoktur. Çünkü önemli olan, medya üzerinden toplumda konunun tartışılmaya başlanmasını sağlamaktır. Sonrasında uygun zaman ve koşullarda doğru adımlar atılarak hedefe ulaşılır. Fakat bu yolu izlemeyi tercih edenler, gerekli vakte ve sabra sahip olmalıdır. Acele edilmeye kalkılırsa, su (koşullar) istenilen sıcaklığa getirilmediğinden başarısız olunur.
Eğer muhafaza etmek istenilen bir görüş, yapı, kurum/kuruluş varsa değiştirmeyi düşünenlerin uyguladığı bu tekniğe karşı yapılabilecek doğru siyasal iletişim hamlesi, konunun tartışma zeminine çekilmesine izin vermemektir. Çünkü iletişim savaşında en dezavantajlı konum, savunmadır.