Dr. R.Bülend KIRMACI'nın 7 Kasım 2025 tarihli yazısı: "İnsanımsılar" ve Gerçek İnsanlar

Bu üslup bana çok yakışmasa da, belki bu makale içinde hepimiz kendi gerçekliğimizi bulacağız...

İnsan! Ne büyük değer değil mi?

Ancak gerçek insan olabilmek çok daha önemli.

İnsan şeklinde doğmuş "insanımsılar" da var.

Hiç öyle kibarlığa gerek yok; bunlardan epey miktar çevremizde dolanıyorlar.

Bu 'türler' bizler gibi iki ayaklı, kaş göz, burun donanımlı, ancak...

Çok farklı bir algı, tepki, refleks ile ve genellikle toplumsal değerlerden bağışık yaratıklar ve öyle yaşarlar...

Evet, "reflekslerle" hayat içinde yer alırlar...

"İnsanımsılar" tümüyle çıkarcı, ben-merkezci, sinsi, sinik, kokuşmuş, aşağılık yaratıklar olup; bunları besleyen, semizleyen, hatta peydah eden sistem kapitalizm ve cehalettir...

Bu "türün", bu tiplerin birbiri ile kardeşliği yoktur ve ancak tüm insanımsılar, insanlığın, insani değerlerin, dostluğun, dayanışmanın katıksız, arsız düşmanıdırlar.

Bunlar, gücün önünde eğilir, zayıfı ezer çiğner geçerler...

Sizin de bildiğiniz "insanımsılar" vardır elbet ya da en azından duyuyorsunuzdur bunları:

Kirli pis elleriyle para sayarken, kendine yonttuğu ve üttüğü, aslında alın teriyle biriken artı değerin ta kendisidir...

Kamunun malını iktisap ederken avını yutan bir yırtıcı gibidir bu yaratıklar...

Hiç acımazlar!

Kadına eziyet, çocuğa şiddet, trafikte yol kesmek, sokağı kirletmek, velhasıl envayi çeşit huzur bozmak; bunların icra-i sanatıdır; sen ben istesek de yapamayız çünkü onlar, apayrı bir kimyanın fırlamasıdır.

En yakınları yoksulluk çekerken, birçok kimsesizin malına vecd içinde çöker bunlar...

İnsanlığı şekli şemaili dolayısıyla tekzip eden yaratıklar...

Bir "insanımsıyı" AVM'de, hastanede, stadyumda, parkta, hatta TV'de çok kolay tanıyabilirsiniz...

O'nun merkezinde kendisi vardır, tüm empati yollarını kapatır, bütün sözleri alır bırakır, hayatın olanakları varsa, sadece kendisinindir...

Bu türü, bu tipleri, en çok besleyen sistem kapitalizm ve cehalettir...

Cehalet, insanımsının çıkarcılığı ve fırsatçılığına omuz vermese de, aval kaval bakar ve kısmen hayranlık duyar...

Kapitalizm ise zaten gerçek insan olamayanların rejimidir...

En yağlı en besili en pis insanımsılar, yaşadıkları yerin, beldenin, ülkenin ve hatta yerkürenin bütün taşınmazlarından gerçek insanları kovarlar...

Kirli pis burunları ve elleri, olmayan vicdanları ve onları durduramayan kurallar ikliminde gün uğursuzundur...

Kapitalizmde insanımsılar, sistemin krallarıdırlar...

Her türden her soysuzluktan, her görüşten ve kökenden beynelminel insanımsılar...

Peki, ne yapmak gerek?

Bir: insanlık dışı düzenin yaşama alanlarını daraltmak ve çağdaş, eşitlikçi medeni yasaları uygulamak gerek...

İki: Ekonomik ve eğitim anlamında eşitlikçi ve hakça bir düzeni kurmak gerek...

Bu yolla insanlığı yükseltmek, kapitalizmi ve cehaleti küresel toplumsal 'erk' sahibi olmaktan çıkarmak ve...

İnsanın doğasına ve yaradılışına yaraşır insancıl ve sosyal bir düzeni bin emekle ve yürekle kurmak gerek...

Ve bu makaleyi ana fikri bağlamında Aytmatov'un vurgusuyla tamamlayalım:

"İnsan için en zor şey, her gün insan kalmaktır!"...