Sibel BAY'ın 17 Şubat 2024 tarihli yazısı: Koca Çınarın Ardından

Şubat ayı, içinde kayıpların, acıların ve hüzünlerin titrediği bir melodi gibi geliyor. Yine bir Şubat ayında, yaşamın en sağlam çınarı olan dedemi kaybettim.

Fezail Çınar, adıyla değil sadece yaşamıyla değil, dürüstlüğü ve gücüyle de hala aramızda yaşamaya devam ediyor.

Dedem, hayatın her yönünü deneyimlemiş bir çınardı. Hem bolluk gördü hem de darlık. Ancak ne kendini ne de çocuklarını hiç kimseye muhtaç bırakmadı. O, bir çınardı; gücüyle, kudretiyle yer titretirdi. Adaleti ve dürüstlüğüyle bilinirdi, çünkü onun için doğruluk sadece bir erdem değil, yaşam biçimiydi.

Annem hep geçmişi anlatır bize. Şu anki teknolojik ortama ve yaşayış biçimine ters düşse de her elektrik gittiğinde kardeşimle mutlu olurduk. Sebebi ise basitti… Elektriklerin gitmesi demek annemin yaşadığı anıların içine süzülmek demekti. Annemin yanına geçer, heyecanla anlatmasını beklerdik. Zaman zaman konu dedeme de gelirdi. Annem, dedemin yaşamını bize anlatırken gözleri parlar ve o güzel anılar, bir mum ışığında hayat bulurdu. Onun çalışkanlığı, azmi ve dik duruşuna hep hayran olurduk…

Dedem, adeta bir çınar ağacı gibiydi. Gücüyle, dayanıklılığıyla tanınan bu ağaç gibi dedem de hayatına meydan okurcasına çalıştı. Sadece tatillerde görmüş olsak da, onun durmaksızın çalışması ve hastalığına meydan okuması, içimizde büyük bir hayranlık uyandırırdı.

Çınar ağacını bilirsiniz. Güçlü, kudretli ve sarsılmaz yapısıyla tanınır. Dedem de bir çınardı; gücüyle, dayanıklılığıyla ve sağlam dallarıyla bilinirdi. Ölüm, bazı insanlara sanki hiç gelmemiş gibi hissettirir. Belki de dedem gibi güçlü ve yaşam dolu insanları ölümle bir araya getirmek, zor bir gerçekle yüzleşmek demektir. Çünkü dedem, bizim için sadece bir ölüm değil, yaşam dolu anılarla dolu bir çınardı.

Çınar ağacı, maddi olarak göçse de kökleri toprağa sıkıca sarılı kalır. Bu ağacın her bir dalı, birbirine güçlü bir bağla bağlıdır, sarsılmaz bir dayanıklılıkla yaşamaya devam eder. Rüzgârın esmesine rağmen bu dallar asla sarsılmaz, kökleriyle birlikte sağlam bir direnç gösterir.

Bizim için dedemin bıraktığı miras da aynı çınar ağacının güçlü dalları gibi. Birbirine bağlı, sarsılmaz güçlü anılar, yaşamın fırtınalarına meydan okuyan bir dirençle dolu. Dedemin bıraktığı miras, yaşamın içindeki güzellikleri hatırlatıyor, güçlü olmanın ve zorluklara meydan okumanın aslında bir ödül olduğunu vurguluyor.

Dedem, bu çınarın gölgesinde hala bizimle, yaşam dolu anıları ve güçlü mirasıyla. Onun öğrettikleri, güçlü olmanın yanı sıra sevgi, dayanışma ve direnişin önemini bizlere hatırlatıyor. Dedemin bıraktığı izler, ailemizin dayanıklılığını simgeliyor, onun öğretileriyle kök salan bir mirasa dönüşüyor. Bu çınarın gölgesinde, dedemin bıraktığı mirasla geleceğe sağlam bir adım atıyoruz.