Hüseyin ALPASLAN'ın 9 Mayıs 2025 tarihli yazısı: Emperyalist Devletlerin Anadolu’yu Balkanlaştırma Politikası
Osmanlı İmparatorluğu içerisinde milliyetçilik akımından ilk etkilenen unsurlar Balkanlarda yaşayanlardı.1878 Berlin Antlaşması’ndan sonra filizlenen ve 1908’den sonra kök salan Anadolu’nun Balkanlaştırılarak farklı milletlerden küçük devletler yaratılması ve bunların güdümleri altına alınması tasarısı Avrupalı devletlerin hep gündeminde olmuş ve Birinci Dünya Savaşı öncesinde ve savaş sırasında İtilaf Devletleri tarafından yapılan açık ve gizli antlaşmalarda bu plana uygun programlar belirlenerek paylaşımlar yapılmıştır.
Bu doğrultuda sürdürülen çalışmalar Balkanlar’da bulunan unsurların Osmanlı Devleti’nden ayrılmasını sağlamıştı. Bu gelişmelerden doğrudan etkilenen Ermeniler, öncelikle Rus toprakları olan Güney Kafkasya’da, Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde ve zamanla Osmanlı şehirlerinde örgütlenmişler ve Balkanlardaki rol modellerinin yöntemleriyle hareket ederek Osmanlı yönetiminden ayrılmayı amaçlamışlardır.
İlk zamanlar ABD ve Avrupa’ya misyonerler vasıtasıyla gönderilen ve eğitim almaları sağlanan Ermeniler ile misyonerlik faaliyeti sürdüren tüccarlar ve yabancı misyonların temsilcileri, Ermeni milliyetçiliğinin aşılanmasında mühim rol oynamışlardır. Ermenilerin çeşitli örgütlenmelere girmesi sonrasında milliyetçilik propagandası ile Müslüman düşmanlığı yaratmak metodu komitelerin programlarında yer almış ve faaliyetlerinin önemli parçalarından olmuştur. Misyonerler ve dış misyon temsilcileri haricinde komitelerde milliyetçilik fikrini benimsetmek ve yaymak için üyelerini görevlendirmişlerdir.
1908 yılından sonra Taşnaklar, siyasi parti olarak meşru hale gelmişler ve İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin getirdiği özgürlüklerden faydalanarak yasa dışı çalışmalarına perde arkasından devam etmişlerdir. Osmanlı İmparatorluğu'nda İttihatçıların yönetimi ele geçirdiği tarihten sonra Balkan Savaşları'na kadar daha sakin görünen Türk-Ermeni ilişkileri, savaştan sonra gergin bir hal almıştır. Ermenilerin bazı savaşçı liderleri Balkan Harbi sırasında Bulgarların yanında Türklere karşı yer alırken, Kafkas Ermenileri de Rusları Türklere karşı tahrik etmişlerdir.
Taşnaklar Birinci Dünya Savaşı öncesinde faaliyetlerini artırarak savaşı fırsata çevirmeyi ve Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermenistan devleti kurmayı arzulamışlardır. Birinci Dünya Savaşı’nda Hınçaklar Osmanlı sınırları içerisinde, Taşnaklar ise Rus topraklarında hareketliydiler. Savaş sırasında, Doğu Anadolu’daki şehirlerin Ruslar tarafından işgal edilmesinde ve bu bölgede çıkan isyanlarda Taşnak ve Hınçaklar önemli roller üstlenmişlerdir.
Ermeni milliyetçileri, ülküleri olan Ermeni devleti oluşumu için büyük bir fırsat olarak gördükleri Birinci Dünya Savaşı’nı lehlerine çevirmek istemişlerdir. Savaş sırasında ve sonrasında Ermenilerin toplumsal, siyasal ve sosyal girişimlerinin, silahlı tüm eylemlerinin ve Ermeni meselesinin 19’uncu yüzyılın son çeyreği ile beraber doğup gelişmesinin arkasındaki asıl sebep: İngiltere, Fransa, Rus Çarlığı ve İtalya’nın o dönemdeki tasarılarını hayata geçirmek için uyguladıkları Anadolu’nun Balkanlaştırılması politikasıdır.