Dr. R. Bülend KIRMACI'nın 9 Mayıs 2025 tarihli yazısı: Raflarda Fahiş Fiyat, Ceplerde İşkence!

Yıllardır daha maaşlara zam gelmeden çarşı pazar zamlanıyor…

Nicedir bu artık adeta zam terörü ve ekonomik işkence halidir.

Doların, dövizin seyri ile başlayan, asıl nedeni olan üretimsizlik dışında her şey ile 'açıklanmaya' çalışılan ve özellikle marketten pazara yaşamı katlanılmaz hale getiren zamlar 'dizginlenmeden' ne enflasyon düşer, ne de ücret ve maaşlarda yapılan artışlar piyasayı canlandırır…

Oysa, kısa, orta, uzun vadede gerekli tedbirler, defalarca paylaşıldı.

Bir kısmını hatırlayalım…

Etikete üst sınır getir, malın arz maliyeti etikette yazsın, raftan inene kadar o tarih aralığında fiyatı artmasın. (narh/tarih)

Devlet çayı, buğdayı, şekeri, üreticiden başta satın alsın, tüccara kendi satsın.

Tedarik ve depolamada kamu zincirini kur.

Her ilde ilçede tanzim satış mağazası aç.

Hatta gezici tansaş’lar yap, köye kadar gönder.

Köyde beldede kentte esnafı destekle…

Gıda, eğitim, sağlıkta aileler için destek ve kayıtlı ekonomi için, vergi iadesi sistemini ihya et.

“anlaşmalı fiyat çeken marketleri, - MASAK benzeri- bir Gıda Güvenliği İstihbarat birimi kur, izle ve ağır cezalar uygula / bu cezaları da tahsil et, tahsil ettiğin parayı kadın kooperatiflerine ver.

Köy okullarını birleştirir gibi, üretici köyler için ortak makina parkları, veteriner üniteleri oluştur, "üretim toplulaştırması" için ziraat ve işletme mühendisleri tayin et.

Gümrükleri etkin kullan.

Çiftçinin faizlerini sil.

Millet moral depolasın.

Ürün deseni ve afetle mücadelede uzayı, dronu kullan,

Entegre bilgi sistemiyle dünya talep ve borsa dengelerini izle…

Siyaset için lobici, reklamcı "kiralayacağına", zeytinyağında markanı vur, Dünya fındık borsasını Türkiye'de kur.

Kooperatifi finanse et, üreticiye banka tahsis et.

Şeker fabrikalarını aç, Amerikan tatlandırıcı şirketini Atlantik'e geri gönder.

Üretim ekonomisi için tarımda devrim, toprakta reform uygula…

Bunları yapmadan KDV ile kıytırık ücret maaş artışları ile gidilecek yer yoktur.

Hayat pahalılığı maçına:

Vergi, arz, bağımlılık açısından 3-0 geride başlayıp, bir de kendi kalene gol atıp duruyorsan,

"5 sıfır mağlubuz, beş dakika var, inşallah galibiz" diyen Arap spikere benzer hallerimiz...

Her zaman ifade ettiğim gibi:

Çare halkta, çözüm devlette, kamucu ekonomide!