R. Bülend KIRMACI'nın 11 Ocak 2024 tarihli yazısı: Gururumuz, Güvenimiz Mehmetçik Vakfımız!

Milletleri Millet yapan, ortak tarihleri ve geleceğe dair ortak umutlarıdır. Toplumları millet yapan ise tarih bilinci, bir arada yaşama sevinci ve de vefa duygusudur. Bizim toplumumuz ve milletimiz açısından vefa duygusu çok önemli bir haslettir. Gerçekten yüzyıllardır büyük badireler atlattıysak ve 10 bin yıllık bir büyük uygarlık kurduysak, bunu en başta vefa duygumuza borçluyuz. Bu bağlamda milletin içinden anıtsal bir kurum olarak yükselen Türk Silahlı Kuvvetleri ve onun mensuplarına karşı da bütün tarihimiz boyunca milletimiz büyük bir güven ve saygı beslemiştir. Aslında Türk ordusu; subay, astsubay, sözleşmeli personeli ve diğer tüm unsurlarıyla gerçek anlamda bir halk ordusudur. Bizim açımızdan ordu ile milletin bütünleşmesi en veciz anlatımını “Mehmetçik” kavramında bulmuş, gençlerimiz ve yurttaşlarımız açısından “askerlik görevi” toplum için en saygın görevlerden biri olarak benimsenmiştir.

Cumhuriyet dönemi ile birlikte “asker ocağı”, Anadolu ve Trakya’dan askerlik görevini yapmak için gençlerin şeref duyarak birleştikleri bir otağ olmanın yanı sıra Mehmetçiklerin okuma-yazma ve genel mesleki beceriler edindikleri, o arada sağlık sorunlarının tespit edilip çözüm yoluna konulduğu, öte yandan, zaman zaman Anadolu’nun sarp kayalık bölgelerinde ve köylerde afetlerde, aramalarda yardım, yolların açılmasına katkı, kütüphanelerin ve köy okullarının onarımına destek gibi faaliyetlerin gönüllü olarak yürütüldüğü bir büyük sosyal beşik hâlinde değer bulmuştur. Nihayet bizdeki gibi ordunun halk ile bütünleştiği çok az uygarlık ve gelenek vardır. Bundan ötürüdür ki “Mehmetçik Türk milletine, Türkiye Mehmetçik’e emanet” şiarı herkesçe benimsenmiştir.

Bülent Kırmacı

Türkiye; jeopolitik konumu, enerji hatlarının güzergâhı, eşsiz maden varlıkları ve deniz yatakları ile kıtalararası bir köprüyol ülke olması nedeniyle son derecede önemli bir ülkedir. Güvenlik kaygılarının ön plana çıktığı, yerel, bölgesel savaşların yaşandığı, dahası olası bir 3. Dünya Savaşı’ndan söz edildiği bir devranda, toprak bütünlüğümüzü ve ülkemizin fiziki emniyetini tesis etmek ve sürdürmek için her zamankinden çok özen göstermek, fedakârlık yapmak zorundayız. Lozan Anlaşması’ndan bu yana ülkemiz üzerinde “kapanmamış hesapları” olan kimi güçler, son 40 yıldır taşeron olarak görevlendirdikleri bölücü terör örgütleri marifetiyle canımıza kastetmekte, bunun yanı sıra kimi kaynakları karanlık çevreler her türlü yolla birliğimizi ve dirliğimizi bozmak için çeşitli faaliyetlerde bulunmaktadır. İşte bu koşullarda Türkiye, halkıyla daha çok kenetlenmek ve başta silahlı kuvvetleri olmak üzere savaş gücünü en üst düzeyde tutmak zorundadır. Unutmayalım ki kalıcı ve hakça barışın teminatı, gücünü halktan alan ulusal ordumuzun teknolojik, lojistik, eğitim ve dayanışma anlamında güçlü tutulmasından geçmektedir.

Savaşta olsun barışta olsun, fiziki gücün yanı sıra moral açısından üstünlük ve sosyal dayanışma son derecede önemlidir. Silahlı kuvvetler ile halkın dayanışmasında Mehmetçik Vakfı işte bu nedenle hepimizin gözbebeği bir kurumdur. Mehmetçik Vakfı, görevleri esnasında şehadet mertebesine erişen şehitlerimizin arkada bıraktıkları ailelerine, herhangi bir nedenle hayatını kaybedenlerin bakmakla yükümlü oldukları yakınları ile gazi ve engelli Mehmetçiklere ve eğitim çağındaki evlatlarına gereken maddi ve manevi desteğin verilmesi temelinde bugüne kadar yüz akıyla sürdürdüğü işlevi ve görevi bundan sonra da başarıyla gerçekleştirmeye muktedir bir yapımızdır. 2023 yılının son günlerinde Ankara’da genel merkezlerini ziyaretim sırasında gözlemlediklerim gerçekten çok etkileyiciydi; siz değerli okurlarımı temin ederim ki Mehmetçik Vakfı son derecede saydam, bilim eksenli, son teknolojiden yararlanan, işlevsel bir veri tabanına ve hızlı bir iletişim ağına sahip, alanında uzmanların bilgisiyle planlı, programlı şekilde çalışan, her kuruşun hesabını verecek, etik değerlere özen gösteren yapısıyla 21. yüzyılda ve geleceğin Türkiye’sinde eşsiz bir yeri ve değeri olan bir yapımız/ kurumumuzdur.

Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik Vakfı, ülkemizin ve milletimizin güvenliği için canlarını hiçe sayarak görev yapan erbaş ve erlerimizden şehit olan veya herhangi bir nedenle hayatını kaybedenlerin bakmakla yükümlü oldukları yakınları ile gazi ve engelli Mehmetçiklere sosyal ve ekonomik destek sağlamak amacıyla 17 Mayıs 1982 tarihinde kurulmuştur.” Mehmetçik Vakfı, İstanbul, İzmir, Adana, Trabzon (Samsun'a nakil), Kocaeli (Bursa’ya nakil), Erzurum illerinde temsilcilikler açmıştır.

Öte yandan benim vakfa ziyarette önerim doğrultusunda belki yurt dışında da uygun bir temsilcilik gündeme gelebilir, çünkü gurbetçilerimiz de gerek bağışlar gerek kurban bağışları konusunda son derecede duyarlı insanlarımızdır.

Mehmetçik Vakfınca, rasyonel temelde ve son derecede titiz fizibilite raporlarının yol göstericiliğinde hayata daha çok dokunmak ve faaliyetlerine katkı sağlamak amacıyla 5 Mayıs 1999 tarihinde Mehmetçik Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi ile 26 Haziran 2000 tarihinde Mehmetçik Limited Şirketi kurulmuştur. Mehmetçik Limited Şirketi, İstanbul Kurtköy akaryakıt istasyonunu OPET Petrol bayisi olarak;  Maslak, Yenişehir, Başakşehir ve Ankara Etimesgut akaryakıt istasyonlarını ise TotalEnergies bayisi olarak işletmekte olup bu faaliyetler ile vakfa sürekli gelir sağlamaktadır. Ayrıca İstanbul ili, Güngören ilçesinde; 29 Aralık 2015 tarihinde inşası tamamlanan alışveriş merkezinin her türlü işletme konusunu içerisine alacak şekilde faaliyet göstermesi amacı ile 26 Ocak 2015 tarihinde TSK Mehmetçik Vakfı Güngören Park Alışveriş Merkezi İşletmeciliği Limited Şirketi kurulmuştur.

Mehmetçik Vakfının temel amaçları, aşağıda özet olarak belirtilmekte olup vakfın günümüze kadarki performansı, bu hedefleri layıkıyla yerine getirdiğini teyit etmektedir:

*Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığında yaptığı hizmet esnasında; hayatını kaybeden veya sakat kalan erbaş ve erlerin (uzm. erbaşlar, uzman jandarmalar ile sözleşmeli erbaş ve erler dışında) kendilerine, eş ve çocuklarına, bakmakla yükümlü oldukları kimselere belirlenen esaslara göre ölüm ve maluliyet yardımı yapmak,

*Gazi ve engelli Mehmetçiklerin kendilerine sürekli bakım yardımında bulunmak,

*Söz konusu Mehmetçiklerin çocuklarına bakım ve öğrenim desteği sağlamak,

*Yardım planına dâhil Mehmetçik ve aileleri ile bağışçılara yönelik sosyal destek programları uygulamak,

*Yardım planını destekleyen bağış, yatırım ve tanıtım programları ile kendini sürekli geliştirmek ve kamuoyunu düzenli olarak bilgilendirmek,

*Bu faaliyetleri ile ülke düzeyinde sosyal adaletin, toplumsal barışın ve ulusal birliğin güçlenmesine katkıda bulunmak.

Milletimizin üstün vefa duygusuyla Mehmetçik Vakfına daha da çok sahip çıkmasını diliyor ve bu yoldan vakfın hedeflerini daha da büyüteceğine yürekten inanıyorum. Eğer bu topraklarda bugün demokrasi, özgürlük, bağımsızlık ve kalkınma gibi değerleri yaşatıyorsak bunu en başta kahramanlarımıza ve onların ömür emeklerini ve ömürlerini Türkiye’ye adamış olmalarına borçluyuz.

Mehmetçikler, gaziler ve şehit yakınları için ne yapsak azdır. Onlar her türlü desteği, ilgiyi, özeni, saygı ve sevgiyi hak eden değerlerimizdir.

Mehmetçik Vakfı da kahramanlar köprüsüdür! Büyük millet ile bu milletin özverili evlatları arasında gelenekten geleceğe güvenimiz ve gururumuzdur.