Dr. R. Bülend KIRMACI'nın 18 Temmuz 2025 tarihli yazısı: Kamuculuk... Asıl Şimdi!
Dünya ve Türkiye zorlu yıllar çevrimine girmiştir.
Bu konjonktürde toplumsal değerleri diri tutmak, özellikle gençlerimize umut dolu bir ülke bırakmak durumundayız.
Böyle bir kıvam noktası için ihtiyaç duyduğumuz birikim Cumhuriyet’imizin milliyetçi, halkçı, devletçi, devrimci geleneğinde ve kalkınma evrelerimizin kurumsal deneyiminde bulunmaktadır.
Türkiye, Devlet Su İşlerini, Bayındırlık örgütlenmesini, Devlet Planlama Teşkilatını kurmuş ve bunlardan çok yararlanmış bunların üstüne de Organize Sanayi Bölgelerini, Teknoparkları, KOBİ’ler yapılanmasını geliştirmiş bir ülkedir.
Bütün bu birikim ve deneyim ihya edilerek, yeni yüzyılın zorlukları karşılanmalıdır.
Yakıcı sorunlara kapsayıcı ve kalıcı çözümler üretmek mecburiyetindeyiz.
Salgın yangınının etkileri devam ederken bir de deprem felaketiyle karşılaştık. Yarının olası dış tehditleri de kapımızda...
Bu yaralarımızı, bu zorlukları, kamunun gücüyle ve toplumsal dayanışmayla aştık ve aşmaya çalışıyoruz ve aşabiliriz...
Kurallı bir ekonomide elbet özel sektör olacak. Ancak içinde bulunduğumuz çağda ve ülkemizin koşullarında devletin iktisadi organizasyonu olmadan sorunlarımızı tam olarak aşmamız olası değil.
Zaten kimi konuları özel sektörden beklemek, özel sektöre de yapılabilecek bir büyük haksızlık değil midir?
O halde aklı başında her ülke gibi biz de kamuculuğu keşfetmek ve kamu iktisadi gücünü gerek kalkınma gibi süreklilik isteyen, gerekse deprem gibi, salgın gibi dönemsel meselelerin çözümünde değerlendirmek zorundayız.
Devletin sağlam zemini ve güvenilir eli, tüm yurttaşlar için güvenliğin ve üretimin düzenlilik içinde sürmesinde belirleyici unsurdur.
Öte yandan, iktisaden gücüne ihtiyaç duyduğumuz devleti yalnız vergi vererek güçlendiremeyiz.
Devletin de kendisini güçlendirmesi gerekir..
Acımasız rekabetin geçerli olduğu dünya ticaretinde halen almakta olduğumuz payı artırmak ve halkımıza refah sağlamak zorundayız…
Bu açıdan da devlet kadar, özel sektörün de güçlenmesi elzemdir…
İktisadi hayatımızın verimi için, yasalarımızı, kurumlarımızı, şirketlerimizi gözden geçirmeli, yaşamın gereklerine göre yeniden organize etmeliyiz.
Defalarca vurguladığım gibi; Türkiye, üretkenlik ve katma değerden oluşan yapısal dönüşüm katsayısını yükseltmek mecburiyetindedir.
Kamuculuğun günleri tekrar gelmiştir...
Çare, karma ekonomidedir...