Sibel BAY'ın 22 Aralık 2023 tarihli yazısı: Korkularınızı Nasıl Aşabilirsiniz?

Korkularınızı aşmak dönüştürücü bir yolculuk olabilir. Korku, insanları bağımsızlığı ve kendine güvenmeyi benimsemek yerine onları sağlıksız ilişkiler içinde tutar.

Pek çok insan, kendilerini hayatlarını dolu dolu yaşamaktan alıkoyabilecek çeşitli ortak korkularla mücadele ediyor. Bu korkulardan bazıları şunlardır:

Başarısızlık korkusu: Birçok kişi başarılı olamayacaklarından, kendilerinin veya başkalarının beklentilerini karşılayamayacaklarından korkar, bu da onların risk almasını ya da hedeflerine ulaşmasını engelleyebilir.

Yargılanma korkusu: Başkalarının onlar hakkında ne düşünebileceği veya söyleyebileceği korkusu, bazı insanlar için felç edici olabilir. Onların gerçek benliklerini ifade etmek yerine kendilerini geri çekmelerine ve toplumsal beklentilere uymalarına yol açabilir.

Reddedilme korkusu: Reddedilme veya başkaları tarafından kabul edilmeme korkusu, bireylerin anlamlı bağlantılar ve ilişkiler kurmasını engelleyerek sosyal durumlardan uzaklaşmalarına veya kaçınmalarına neden olabilir.

Bilinmeyen korkusu: Geleceğe dair belirsizlik veya alışılmadık bir alana adım atmak kaygı ve korkuyu tetikleyebilir, bireylerin değişimi benimsemesini veya yeni fırsatları değerlendirmesini zorlaştırabilir.

Yalnız kalma korkusu: Birçok insan yalnız kalmaktan veya izole hissetmekten korkar; bu da bağımsızlığı ve kendine güveni benimsemek yerine başkalarına bağımlı olmaya veya sağlıksız ilişkilerde kalmaya yol açabilir.

Yeniden başlama korkusu: Alışılmış olanı geride bırakıp yeniden başlama korkusu göz korkutucu olabilir ve bireylerin tutkularının peşinden gitmek veya gerekli değişiklikleri yapmak yerine, tatmin edici olmayan durumlarda kalmasına neden olabilir.

Bu korkular yaygındır ve derinlere yerleşmiş olabilir ancak bunların üstesinden gelinebileceğini unutmamak önemlidir. Bireyler bu korkuları kabul edip anlayarak onları yenmeye ve daha tatmin edici, özgün bir hayat yaşamaya yönelik adımlar atabilirler.

Korkularınızın beton duvarlar olmadığının farkına varmak önemlidir çünkü bu bakış açınızı değiştirir ve harekete geçmenizi sağlar. Korkularımızı aşılmaz engeller olarak algıladığımızda, bunaltıcı hale gelirler ve ilerlememizi felce uğratırlar. Ancak korkuların sağlam duvarlar olmadığını anlamak, onları sökülüp aşılabilecek engeller olarak görmemizi sağlar.

Daha sonra, belirli şeylerden korktuğunuzu kabul etmeniz önemlidir. Bu itiraf, korkularınızla doğrudan yüzleşmenize ve artık onlar tarafından yönlendirilmemek konusunda bilinçli bir seçim yapmanıza olanak tanır. Bu karar, korkunuzun bir gecede yok olacağı anlamına gelmese de, zihniyetinizde bir değişime zemin hazırlar ve hayatınızın kontrolünü elinize almanız için size güç verir.

Korkuların göründüğü kadar güçlü olmadığının farkına vararak, yaşamlarımız üzerinde bir eylemlilik ve kontrol duygusu yeniden kazanırız. Korkularımızın geçerliliğini sorgulamaya ve onların etrafında yarattığımız hikâyeleri sorgulamaya başlayabiliriz. Bu farkındalık, alternatif anlatıları keşfetme ve korkularımızı daha güçlendirici bir şekilde yeniden çerçeveleme olanağını açar.

Bu sürecin ikinci kısmı, korkularınızın sizi nereye götürdüğünü incelemeyi ve onların hayatınızı yönlendirmesine artık izin vermemek konusunda kesin bir karar vermeyi içerir. Artık korkmamayı seçme gücüne sahip olduğunuzu anlamak çok önemlidir. Bu seçim korkularınızı tamamen ortadan kaldırmayabilir ama bir değişim yaratacak ve sizi ileriye taşıyacaktır.

Öncelikle süreci taahhüt edin. Derinlere kökleşmiş alışkanlıkları değiştirmek zordur ancak korkularınızın üstesinden gelme taahhüdünde bulunarak kendinizi başarıya hazırlarsınız. Unutmayın, hiçbir zaman kolaylaşmayacak, o yüzden bugün başlayın ve arkanıza bakmayın.

İkincisi, en kötü senaryoyu hayal edin. Pek çok insan korkularının belirsiz kalmasına izin verdikleri için felaket düşüncesine saplanıp kalıyorlar. Senaryoyu tamamlayıp ne olmasından korktuğunuzu ve bunun sizin için ne anlama geldiğini yazarak, korkuyu kontrol altına alır ve onu daha kolay yönetilebilir hale getirirsiniz.

Üçüncüsü, ileriye doğru küçük adımlar atın. Çok büyük bir sıçrama yapmanıza gerek yok. Önemli olan, yalnızca ilerinin var olduğunu bilerek tutarlı bir şekilde ilerlemeye devam etmektir.

Dördüncüsü, korkunuzla dost olun. Adını koyun, insanlaştırın ve nereden geldiğini anlayın. Korkunuzun ardındaki hikâyeyi keşfederek bunun sabit olmadığını, daha ziyade kendi hikâyenize verilen bir tepki olduğunu fark edeceksiniz.

Son olarak durumu yeniden çerçeveleyin. Korkularınızı aşılmaz engeller olarak görmek yerine, onları büyüme ve öğrenme fırsatları olarak görmeye çalışın. Bakış açınızı değiştirerek korkuyu motivasyona ve kişisel gelişim için yakıta dönüştürebilirsiniz.

Unutmayın, korkular genellikle somut gerçeklikten ziyade beklenti ve hayal gücüne dayanır. Bunlar düşüncelerimizin ve algılarımızın ürünleridir. Korkuların beton duvarlar olmadığını kabul ederek, onların üzerimizdeki hâkimiyetine meydan okuyabilir, ileriye doğru cesur adımlar atabilir ve sonuçta daha tatmin edici, özgün bir hayat yaşayabiliriz.