Utku KABAKCI'nın 4 Eylül 2025 tarihli yazısı: Savaşların Görünmeyen Cephesi
Askerî başarıların ardında sessiz ve görünmez başka bir cephe daha vardır. Bu cephede fethedilmek istenen duygular ve zihinlerdir. Bu nedenle de kurşunların yerini kelimeler, topların yerini imgeler, mevzilerin yerini ise kanaat önderlerinin ve medya aygıtlarının stratejik hamleleri alır.
Bahse konu cephede tutuşulan savaşlara propaganda daha doğrusu iletişim savaşları ismini vermek mümkündür. Sahadaki sıcak savaşın burada yapılacak doğru hamlelerle desteklenmesi elzemdir. Aksi takdirde duyurulmamış bir galibiyet ya da mağlubiyetin gerçekten yaşandığını söylemek pek mümkün değildir. İşte bu yüzden kimi zaman burada elde edilen utkular fiziksel cephede kazanılanlardan bile daha kıymetli olabilir.
İletişim savaşlarında amaçlanan sadece bilgi aktarmak değil, bilgiye hükmetmek suretiyle yerel ve ulusal kamuoyunu yönlendirebilmektir. Yani iletişim savaşlarında kavramlar ve imajlar ile zihinlerin en derin kıvrımlarına kadar sızılarak mutlak bir tahakküm kurulmak istenilir. İşte tam da bu sebeple savaş dönemlerinde anlatılarda üstünlüğü sağlayabilmek halkın morali üzerindeki etkisi kadar cephelerdeki askerlerin de kaderini çizen bir husustur.
Yukarıda anlatılanlardan görüldüğü üzere savaşlar artık yalnızca cephelerde değil, ekranlarda, sosyal medya platformlarında ve zihinlerin en kuytu köşelerinde sürdürülüyor. Dolayısıyla da iç cephede birlikteliği sağlayabilmek ve dünya kamuoyunu kimin haklı olduğu hususunda ikna edebilmek için iletişim savaşından muzaffer çıkılması gerektiği aşikârdır. Bu da liyakatli yazarlar, edebiyatçılar, iletişim uzmanları ve entelektüeller ile mümkündür. Çünkü iletişim savaşlarının neferleri onlardır. Silahları ise tüm dünyayı dize getirebilecek kadar güçlü olan kalemleridir.