Dr. R. Bülend KIRMACI'nın 20 Mayıs 2025 tarihli yazısı: Serbest Piyasa Bu mudur!

Türkiye 80'lerde vites attı; 24 Ocak Kararları ile makas değiştirdi:

Enflasyon ile iç pazar, devalüasyon ile dış borçlar çekip çevrilirken;

Kalkınma vapuru karaya oturdu: tarlaya kıran, kasaya hırsızlık girdi...

Türkiye, planlı, karma ekonomiyi dünyaya armağan etti; kendi tezini unuttu;

Yeni-liberal düzene tutundu!

Adına "serbest piyasa" diyorlar...

Bunun şampiyonu ülkelerde iyi kötü sosyal devletten kırıntılar var, çarşı pazarda kontrol var, mal ve gıdada hile yok, kamuda israf yok...

Buna karşılık, bizim gibi gelişme yolundaki ülkelerde çok farklı şekilde uygulamalar (!) var...

Bakalım bizdeki "serbest piyasa mı" ?

*serbest pazar denilen ekonomide market zincirlerinin anlaşmalı olarak fiyat etiketleriyle oynamaları;

*orta direğin erimesi ve bunlara adeta seyirci kalınması;

*elektrikte: üretenin, dağıtanın, bakım-onarım yapanın ve fiyat belirleyenin başka olması;

*benzinin bire gelip ikiye satılması üzerine iki misli de vergi konulması;

*şirketlerin faaliyet dışı karlarının kuruluş amaçlarını aşmış olması;

*tüketici kredileri ile işletme kredilerinin başa baş seyretmesi;

*sağlığın, eğitimin adeta tamamen paralı hale gömülmüş olması;

*sendika ağasının temsil ettiği kitlenin geliriyle bağdaşmayacak şekilde lüks makam arabaları kullanması,

*verginin vergisini koyan bir yönetimin alabildiğine israf içinde olması,

Kabul edilebilir mi?

Bu mudur serbest piyasa?

Hayır, bu anormal bir ekonominin işleyişidir…

Türkiye gün yitirmeden bu tercüme neo-liberal, kapitalist anlayışın ekonomik modelini aşmalıdır.

Planlı, kamucu, karma ekonomiyle geleceğini kurtarmalıdır!