Mehmet KÜÇÜKEKEN'in 19 Mayıs 2025 tarihli köşe yazısı: Enflasyon Muhasebesi: BİST, OYAK ve Türkiye Ekonomisi Üzerindeki Etkileri
Yüksek enflasyon, mali tabloların doğruluğunu tehdit ederek şirketlerin finansal durumunu çarpıtan bir etkiye sahiptir.
Türkiye’de bu soruna çözüm olarak, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 555) ile enflasyon muhasebesi (Enflasyon Düzeltmesi) uygulaması yeniden zorunlu hale getirilmiştir. Enflasyon muhasebesinin Borsa İstanbul’da (BİST) işlem gören hisse senetleri, OYAK şirketleri ve Türkiye Ekonomisi üzerindeki etkilerini analiz ederken, OYAK nema oranları üzerindeki etkileri ve şirket karlılığına yansımaları hakkında da ön bilgi sahibi olabileceğiz.
Enflasyon Muhasebesinin BİST Hisseleri Üzerindeki Etkileri
Enflasyon muhasebesi, bilançolardaki parasal olmayan kıymetlerin (stoklar, duran varlıklar vb.) enflasyon katsayısıyla düzeltilmesini içerir. Bu uygulama, BİST’te işlem gören şirketlerin mali tablolarını ve hisse fiyatlarını farklı şekillerde etkiler:
Olumlu Etkiler:
Duran varlık ağırlıklı şirketler: Duran varlıklarının özsermayeye oranı yüksek olan şirketler (örneğin; Global Yatırım Holding, Sabancı Holding, Koç Holding) enflasyon muhasebesinden pozitif etkilenir. Varlıklarının değeri güncellendiğinde özsermayeleri artar, bu da bilançolarını güçlendirir ve hisse fiyatlarını destekleyebilir.
Düşük stok devir hızı: Stok elde tutma süresi kısa olan şirketler (örneğin; Ülker, Turkcell) enflasyonun maliyet artırıcı etkisinden daha az zarar görür, bu da kar marjlarını koruyabilir.
Vergi avantajı: Enflasyon düzeltmesi, bazı şirketlerin vergi matrahını azaltabilir, böylece nakit akışlarını iyileştirebilir.
Olumsuz Etkiler:
Yüksek finansal borçluluğu olan şirketler: Finansal borçların aktiflere oranı yüksek olan şirketler (örneğin; İzmir Demir Çelik, Pegasus), enflasyon muhasebesi sonrası artan özsermaye maliyetleri ve borç yükü nedeniyle karlılık baskısı yaşayabilir.
Karlılık erozyonu: Sanayi şirketlerinde yüksek finansman maliyetleri ve ekonomik yavaşlama ile birleşen enflasyon muhasebesi, kar marjlarını daraltabilir. 2025’te BİST’te 521 şirketin %67’sinin geçen yıla göre daha kötü bilanço açıklaması bu baskıyı yansıtmaktadır.
Piyasa volatilitesi: Enflasyon muhasebesinin getirdiği belirsizlik, yatırımcı algısını olumsuz etkileyerek hisse fiyatlarında kısa vadeli dalgalanmalara yol açabilir.
Borsadaki Küçük Yatırımcılar için Reel Kayıp Var mı?
Küçük yatırımcılar için reel kayıp, portföydeki hisselerin sektörel dağılımına ve şirketlerin enflasyon muhasebesinden nasıl etkilendiğine bağlıdır. Örneğin, duran varlık ağırlıklı şirketlere yatırım yapan küçük yatırımcılar, hisse fiyatlarındaki potansiyel artıştan faydalanabilir. Ancak, yüksek borçluluğu olan veya karlılığı eriyen şirketlere yatırım yapanlar reel kayıp riskiyle karşı karşıyadır. 2022’de BİST 100 endeksinin reel getiri sağlaması, küçük yatırımcıların enflasyonist dönemde borsaya yöneldiğini gösteriyor; ancak 2025’te artan finansman maliyetleri ve ekonomik yavaşlama, bu getirilerin sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Küçük yatırımcıların sektörel analiz yaparak portföylerini çeşitlendirmesi, reel kayıpları minimize etmek için kritik önemdedir.
Enflasyon Muhasebesinin OYAK Şirketleri ve Nema Oranları Üzerindeki Etkileri
OYAK (Ordu Yardımlaşma Kurumu), Türkiye’nin en büyük holdinglerinden biri olup, BİST’te işlem gören şirketleri (örneğin; Erdemir, İsdemir) aracılığıyla sanayi, madencilik ve enerji sektörlerinde faaliyet gösteriyor. Enflasyon muhasebesinin OYAK üzerindeki etkileri şu şekilde değerlendirilebilir:
OYAK Şirketleri Üzerindeki Etkiler:
Pozitif yönler: OYAK’ın duran varlık ağırlıklı şirketleri (örneğin, Erdemir’in çelik üretim tesisleri), enflasyon düzeltmesiyle varlık değerlerini artırabilir. Bu, bilançolarını güçlendirerek hisse fiyatlarını destekler.
Negatif yönler: Yüksek enerji maliyetleri ve ekonomik yavaşlama, OYAK’ın sanayi şirketlerinin karlılığını baskılayabilir. Enflasyon muhasebesi, bu şirketlerin vergi matrahını artırarak nakit akışlarını olumsuz etkileyebilir.
Karlılık etkisi: OYAK’ın 2023 ve 2024 bilançolarında enflasyon muhasebesinin karlılığı azalttığına dair net bir veri bulunmamakla birlikte, sanayi şirketlerindeki genel kar erozyonu OYAK’ı da etkileyebilir.
Nema Oranları Üzerindeki Etki:
OYAK’ın nema oranları, üyelere dağıtılan kar paylarını ifade eder ve holdingin toplam karlılığına bağlıdır. Son yıllarda OYAK’ın nema oranlarının reel enflasyona göre gerilediği tartışılmaktadır. Enflasyon muhasebesi, OYAK şirketlerinin bilançolarındaki düzeltmelerle karlılık üzerinde baskı oluşturabilir, bu da nema oranlarını dolaylı olarak aşağı çekebilir. Örneğin, 2011-2021 döneminde OYAK’ın nema oranları reel enflasyonun iki katı seviyesindeyken, son üç yılda TÜİK enflasyonunun sadece birkaç puan üzerinde kaldığı belirtiliyor. Bu durum, üyelerin birikimlerinin reel değerinde erimeye işaret ediyor.
Enflasyon Muhasebesi Kalktığında Nema Oranları Artar mı?
Enflasyon muhasebesinin kaldırılması, OYAK şirketlerinin vergi matrahı üzerindeki düzeltme yükünü azaltabilir, bu da karlılığı ve dolayısıyla nema oranlarını artırabilir. Ancak, bu senaryo enflasyonun düşmesi ve ekonomik büyümenin hızlanması gibi makroekonomik koşullara bağlıdır. Eğer enflasyon muhasebesi kalkarsa, OYAK’ın sanayi şirketleri daha az muhasebe yüküyle karşılaşır, ancak nema oranlarının artışı, holdingin stratejik yatırımlarına ve küresel piyasa koşullarına da bağlı olacaktır.
Enflasyon Muhasebesinin Kalkmasının BİST Üzerindeki Etkileri
Enflasyon muhasebesinin kaldırılması, Yİ-ÜFE (Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi) artışının son üç yılda %100’ün ve son hesap döneminde %10’un altına düşmesi durumunda gerçekleşir. Bu senaryonun BİST üzerindeki etkileri şunlar olabilir:
Pozitif Etkiler:
Bilanço sadeleşmesi: Şirketler, karmaşık düzeltme işlemlerinden kurtulur, bu da mali tabloların şeffaflığını artırır ve yatırımcı güvenini destekler.
Vergi yükünün azalması: Düzeltme kaldırılsa, vergi matrahı üzerindeki enflasyon etkisi ortadan kalkar, bu da şirketlerin nakit akışlarını iyileştirir ve hisse fiyatlarını olumlu etkiler.
Piyasa rallisi: Enflasyonun düşmesi, faiz oranlarının azalmasına ve ekonomik büyümeye işaret eder. Bu, BİST100 endeksinin yükselmesini tetikleyebilir.
Negatif Etkiler:
Duran varlık değer kaybı: Enflasyon muhasebesi olmadan, duran varlıkların nominal değerle kaydedilmesi, bazı şirketlerin özsermaye değerini olduğundan düşük gösterebilir, bu da hisse fiyatlarını baskılayabilir.
Kısa vadeli volatilite: Uygulamanın kaldırılması, piyasada belirsizlik yaratabilir ve yatırımcıların yeni bilanço dinamiklerine adaptasyonu zaman alabilir.
Enflasyon Muhasebesinin Türkiye Ekonomisi Üzerindeki Etkileri
Enflasyon muhasebesi, Türkiye ekonomisi üzerinde hem mikro hem de makro düzeyde önemli etkiler yaratır:
Mikroekonomik Etkiler:
Şirket bilançolarının doğruluğu: Enflasyon muhasebesi, mali tabloların gerçek ekonomik değeri yansıtmasını sağlayarak yatırımcı güvenini artırır. Bu, özellikle yabancı yatırımcı girişi için kritik önemdedir.
Vergi adaleti: Düzeltme, şirketlerin enflasyon kaynaklı fiktif karlar üzerinden vergilendirilmesini önler, böylece vergi yükünü daha adil hale getirir.
Sektörel farklılıklar: Finans, enerji ve sanayi gibi sektörler, enflasyon muhasebesinden farklı şekillerde etkilenir. Örneğin, bankalar TMS 29 (TÜRKİYE MUHASEBE STANDARDI Yüksek Enflasyonlu Ülkelerde Finansal Raporlama) kapsamında düzeltme yapmazken, sanayi şirketleri daha fazla yükle karşılaşabilir.
Makroekonomik Etkiler:
Enflasyonla mücadele: TCMB’nin sıkı para politikası ve enflasyon muhasebesi, dezenflasyon sürecini destekler. TCMB Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay’ın belirttiği gibi, sıkı para politikası büyüme üzerindeki olumsuz etkileri minimize ederken enflasyonu düşürmeyi hedefler.
Ekonomik istikrar: Mali tabloların doğruluğu, kamu maliyesi ve finansal istikrar üzerinde olumlu etki yaratır. S&P Global’in not artırımı potansiyeli, enflasyonun tek haneli seviyelere inmesi durumunda Türk Lirası’na güveni artırabilir.
Yatırım ortamı: Enflasyon muhasebesi, şirketlerin gerçek finansal durumunu ortaya koyarak sermaye piyasalarını derinleştirir. Ancak, uygulamanın karmaşıklığı küçük ve orta ölçekli işletmeler için idari yük oluşturabilir.
Enflasyon muhasebesi, yüksek enflasyon ortamında mali tabloların gerçekliği yansıtmasını sağlayarak hem şirketler hem de yatırımcılar için kritik bir araçtır. BİST’te işlem gören hisseler üzerinde duran varlık ağırlıklı şirketler için olumlu, yüksek borçluluğu olanlar için ise olumsuz etkiler yaratır. Küçük yatırımcılar, portföy çeşitlendirmesiyle reel kayıpları azaltabilir. OYAK şirketleri, enflasyon muhasebesinden bilançolarını güçlendirme potansiyeline sahipken, karlılık ve nema oranları ekonomik yavaşlama ve yüksek maliyetlerden olumsuz etkilenebilir. Uygulamanın kaldırılması, BİST’te kısa vadeli volatiliteye rağmen uzun vadede ralliyi destekleyebilir, ancak bu, enflasyonun düşmesine bağlıdır. Türkiye ekonomisi için ise enflasyon muhasebesi, mali şeffaflığı ve vergi adaletini artırırken, dezenflasyon sürecine katkıda bulunur.
Enflasyon muhasebesi, yalnızca bir muhasebe tekniği değil, aynı zamanda ekonomik istikrar ve güvenin temel taşlarından biridir. Türkiye’nin yüksek enflasyonla mücadele ettiği bu dönemde, uygulamanın etkin bir şekilde yürütülmesi, hem sermaye piyasalarının hem de genel ekonominin dayanıklılığını artıracaktır.
Ayrıca belirtmeliyim ki, ekonomi kurmayları tarafından uygulamaya alınması beklenilen Ekonomist Mehmet Küçükeken’in geliştirdiği: İMECE (Üretim temelli paylaşımcı model), RESMİ (yastık altındaki değerli madenlerin ekonomiye kazandırılması) ve Gayrimenkul Odaklı (Konut Birim Maliyetini %60-65 oranında azaltan proje) makro iktisat modelleri enflasyon muhasebesi sürecine destek verecek, Türkiye’nin kronik ekonomik sorunlarına düşük maliyetli, sürdürülebilir ve toplumsal iş birliğine dayalı çözümler sunarak, yeni dünya düzeninde bir rol model olma potansiyelini gerçekleştirmesinde de en büyük katkıyı yapacaktır.