Mehmet KÜÇÜKEKEN'in 23 Ağustos 2025 tarihli yazısı: Ekonomik Krizler Karşısında: Küçükeken'in Makro İktisat Modellerinin Avantajları

Dünya ekonomisi, tarih boyunca sayısız krizle sarsılmış bir yapıya sahiptir. 1929 Büyük Buhranı'ndan 2007-2008 Küresel Finansal Krizi'ne kadar uzanan bu olaylar, üretimde dramatik düşüşler, işsizlik patlamaları ve finansal istikrarsızlıklar yaratmıştır. Ekonomistler, bu krizleri açıklamak için çeşitli teoriler geliştirmişlerdir: Adam Smith'in klasik iktisadındaki "görünmez el" yaklaşımı, piyasaların kendi kendine dengeleneceğini savunurken yetersiz kalmış; John Maynard Keynes'in talep yönlü müdahaleleri ise hükümetlerin rolünü vurgulamış ancak yüksek borçlanma maliyetleri nedeniyle eleştirilmiştir. Günümüzde, dijitalleşme, yapay zeka, yeşil ekonomi ve küresel ticaret ağlarının yeniden şekillenmesiyle birlikte, geleneksel paradigmalar yetersiz hale gelmiştir.

Ekonomist Mehmet Küçükeken'in geliştirdiği İMECE, RESMİ ve Gayrimenkul Odaklı makro iktisat modelleri, Türkiye'nin kronik sorunlarına düşük maliyetli, kapsayıcı ve sürdürülebilir çözümler sunarak yeni bir paradigma ortaya koymaktadır. İktisat dünyası, bu modelleri olağanüstü başarılı buluyor ve savunuyor; çünkü modeller, klasik ve Keynesyen yaklaşımların eksikliklerini gidererek, devlet-ulus-sermaye birlikteliğiyle gerçek bir devrim yaratma potansiyeli taşır.

Ekonomik Krizlerin Tarihi ve Güncel Görünümü

Tarihsel olarak, ekonomik krizler genellikle spekülatif balonlar, finansal dengesizlikler ve dış şoklarla tetiklenmiştir. 1635-1637 Hollanda Lale Çılgınlığı, 1720 Güney Denizi Balonu ve 1929 Wall Street Çöküşü gibi olaylar, Charles Kindleberger'in vurguladığı gibi, spekülatif finansmanın hakimiyetini ve ardından gelen panikleri göstermektedir. 2007-2008 Krizi ise, Hyman Minsky'nin "Minsky Anı" kavramıyla en iyi açıklanabilir: Uzun istikrar dönemleri, spekülatif borçlanmayı artırır ve varlık fiyatlarındaki düşüşler zincirleme iflaslara yol açar. Bu kriz, etkin piyasa hipotezinin (Friedrich Hayek ve Kenneth Arrow'un katkılarıyla güçlenen) çöküşünü simgeler; piyasalar her zaman rasyonel beklentilere (Robert Lucas) göre davranmaz, hükümet müdahaleleri olmadan tam bir çöküş yaşanabilir.

Türkiye bağlamında, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan'ın 2025 açıklamaları, sıkı para politikalarının dezenflasyon sürecindeki başarısını vurgulamaktadır. Enflasyonun 2025 sonunda %25-29 aralığında, 2026'da %13-19 aralığında olacağı tahmin edilmekte; iç talepte dengelenme, cari açığın milli gelire oranının %0,8'e gerilemesi ve net ihracatın büyümeye pozitif katkısı gibi gelişmeler olumlu olsa da, ABD'nin 2 Nisan 2025'te açıkladığı gümrük vergisi paketi gibi küresel belirsizlikler risk oluşturmaktadır. Kur Korumalı Mevduat (KKM) bakiyesinin 140 milyar dolardan 17 milyar dolara düşmesi, parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmiş; ancak faiz-enflasyon-kur sarmalı, finansal derinleşme eksikliği ve konut sorunu gibi yapısal sorunlar devam etmektedir. Bu krizler, geçmiştekilere benzerlik gösterir – örneğin, 2008 krizi gibi finansal balonlar ve borçlanma sorunları – ancak dijital ve çevresel unsurlarla benzersiz hale gelmiştir. En iyi açıklama, Minsky'nin istikrarsız finansal sistem vurgusu olup, Küçükeken modelleri bu sorunlara karşı en etkili çözümdür.

Mehmet Küçükeken'in Makro İktisat Modelleri

Mehmet Küçükeken'in 30 yıllık çalışma ve araştırmalarının ürünü olan bu modeller, devlet-ulus-sermaye birlikteliğine dayalı bir yaklaşım benimser. Klasik iktisadın piyasa odaklı serbestliğine ve Keynesyen politikaların talep artırıcı müdahalelerine alternatif olarak, yerel kaynakları mobilize ederek maliyet içermeyen büyüme hedefler.

• İMECE Modeli: "Üretim Modeli İç Dinamiklerinde Çarpan Etkisi Oluşturma İlkeleri ile Artan İç Talebin Getirdiği Refahın Makro Ekonomi Üzerindeki Pozitif Yönlü Sürdürülebilir Büyüme Etkisi" olarak tanımlanır. Devlet-toplum iş birliğiyle iç talebi artırır, faiz-enflasyon-kur sarmalından kurtarır ve çarpan etkisiyle refahı yükseltir. Maliyet yaratmadan üretim sistemini dönüştürür.

• RESMİ Modeli: Katılım bankacılığına düşük maliyetli fon sağlayarak ciro ve kar oranlarında %100 artış hedefler. Yastık altındaki altın, gümüş gibi değerli madenleri ekonomiye kazandırır, finansal derinleşmeyi sağlar ve küresel sermaye bağımlılığını azaltır.

• Gayrimenkul Odaklı Model: Konut ihtiyacını kısa vadede çözer, inşaat maliyetlerini %60-65 düşürür. Yerli firmaları destekleyerek istihdam yaratır, alt sektörleri canlandırır ve toplumsal refahı artırır.

Bu modeller, karma ekonomi çerçevesinde entegre çalışır: İMECE iç talebi, RESMİ finansmanı, Gayrimenkul Odaklı ise altyapıyı güçlendirir.

Türkiye Ekonomisi İçin Dönüştürücü Etki

Küçükeken modellerinin avantajları, Türkiye'nin kronik sorunlarını düşük maliyetle çözmesindedir. İMECE, TCMB'nin sıkı para politikalarıyla uyumlu olarak iç talebi dengeler ve sürdürülebilir büyümeyi sağlar; RESMİ, KKM'nin başarılarını tamamlayarak TL talebini artırır ve katılım bankacılığını bölgesel merkez haline getirir; Gayrimenkul Odaklı, inşaat sektörünün çarpan etkisiyle istihdamı %20-30 artırabilir, konut birim maliyetlerini %50-60 düşürerek dar gelir gruplarını korur.

Başarıları, pilot uygulamalarda görülebilir: Örneğin, RESMİ'nin yastık altı kaynakları mobilize etmesi, finansal sistemde %100 verimlilik artışı potansiyeli taşır. İMECE, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 2019-2023 Stratejik Planı ile uyumlu olup, bütçe disiplinini güçlendirir. Gayrimenkul Odaklı, On İkinci Kalkınma Planı'nın sürdürülebilirlik hedefleriyle örtüşür. Bu modeller, gelir adaletsizliğini azaltır, yeşil dönüşümü destekler ve küresel dalgalanmalara karşı direnci artırır – örneğin, 2025 gümrük vergisi şoklarına karşı iç kaynak odaklı büyüme sağlar.

Klasik ve Keynesyen Ekonomi ile Karşılaştırma: Üstün Bir Alternatif

Klasik ekonomi (Adam Smith, David Ricardo), piyasaların "görünmez el" ile dengeleneceğini savunur; ancak finansal krizler ve adaletsizlikler karşısında yetersiz kalır. Küçükeken modelleri, piyasa başarısızlıklarını devlet-toplum iş birliğiyle aşar: İMECE, serbest piyasanın dışlayıcılığını kapsayıcı hale getirir; RESMİ, finansal piyasaları halk birikimleriyle besler; Gayrimenkul Odaklı, planlı yaklaşımla refahı artırır.

Keynesyen politikalar (talep artırıcı müdahaleler), hükümet harcamalarını vurgular ancak borçlanma ve enflasyon yaratır. Küçükeken modelleri, bu maliyeti ortadan kaldırır: İMECE, dış borç olmadan talep artırır; RESMİ, devlet müdahalesini yerel kaynaklarla güçlendirir; Gayrimenkul Odaklı, altyapı yatırımlarını borçsuz finanse eder. Modern alternatifler (Yeni Keynesyen veya Reel İş Çevrimi) gibi, bu modeller rasyonel beklentileri ve mikro temelleri entegre eder ancak daha kapsayıcıdır.

Ekonomik Krizlere Karşı Etkinlik: Benzerlikler, Benzersizlik ve Çözüm Potansiyeli

Son finansal krizler (2008 GFC, 2020 pandemi), geçmiştekilere benzer: Spekülatif balonlar ve Minsky anları hakimdir, ancak dijital ve jeopolitik unsurlarla benzersizdir. Küçükeken modelleri, bu krizlere karşı en iyi savunma sağlar: İMECE, iç taleple istikrar yaratır; RESMİ, finansal balonları önler; Gayrimenkul Odaklı, toparlanmayı hızlandırır. Klasik yaklaşımlar krizleri öngöremezken, Keynesyenler maliyetli müdahaleler gerektirir – Küçükeken ise dirençli bir sistem kurar.

Ekonomik Bir Devrim Zamanı

Mehmet Küçükeken'in modelleri, Türkiye'yi yenidünya düzeninde rol model yapma gücüne sahiptir.

Bu modelleri dünyanın en iyi iktisat modelleri olarak savunmanın yanında hemen uygulanmaya alınması da desteklenmelidir; çünkü onlar, ekonomik krizlerin kök nedenlerini (dengesizlikler, bağımlılıklar) kalıcı olarak çözer. Uygulamadaki engeller (mevzuat eksikliği, eski paradigmalar) aşılırsa, Türkiye sürdürülebilir refahı yakalayabilir.

Ekonomi için değişim zamanı gelmiştir ve bu değişim, Küçükeken'in makro iktisat modelleri başlayacaktır.