Mehmet KÜÇÜKEKEN'in 16 Ağustos 2025 tarihli yazısı: Putin ve Trump’ın Algı Yönetimi

15 Ağustos 2025 tarihinde, ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Alaska'daki Joint Base Elmendorf-Richardson askeri üssünde tarihi bir zirve gerçekleştirdi. Görüşmenin ana gündemi Ukrayna savaşıydı ve taraflar arasında "ilerleme" kaydedildiği belirtilse de somut bir ateşkes anlaşması sağlanamadı.

Trump Açısından Değerlendirme

ABD Başkanı Donald Trump, görüşmeye ev sahipliği yapmanın avantajını kullanarak güçlü bir lider imajı çizmeye odaklandı. Görsel okumalarda, Trump'ın beden dili dominant ve kendinden emin bir tavır sergilediği göze çarpıyor. Örneğin, pistteki karşılama sırasında el sıkışırken Trump, Putin'e doğru hafifçe eğilerek samimi bir gülümseme gösterdi; bu, jesti kontrol eden taraf olduğunu ima eden bir hareket.

Yüz ifadesi genellikle kararlı ve odaklanmıştı; kaşlarını çatarak konuşurken, Ukrayna savaşının sona ermesi konusundaki ısrarını vurgulamış gibi görünüyordu. Mimikleri, özellikle basın toplantısında "ilerleme kaydettik" derken dudaklarını büzerek, memnuniyetle karışık bir sabırsızlığı yansıtıyordu.

Üslup açısından Trump, her zamanki gibi doğrudan ve iddialıydı. Transkriptlerde, "Bu savaşı bitirmek istiyorum, ölümleri durdurmak lazım" gibi ifadelerle duygusal bir ton kullandı, ancak "Anlaşma yoksa anlaşma yok" diyerek pragmatik bir tutum sergiledi.

Davranış ve tavrı, zirveyi bir "başarı" olarak sunmaya yönelikti; Fox News röportajında toplantıyı 10 üzerinden 10 puanla değerlendirerek algı yönetimini ön plana çıkardı. Hareket tarzı hızlı ve enerjikti; pistte Putin'le yürürken adımları geniş ve önde gidiyordu, bu da liderlik iddiasını pekiştiriyordu.

Kıyafet olarak Trump, klasik mavi takım elbise, beyaz gömlek ve kırmızı kravat giymişti – kırmızı kravat, onun imza stili olarak güç ve dikkat çekiciliği simgeliyor.

Protokolde, Putin'i Air Force One'dan karşılayarak ev sahibi rolünü üstlendi; "The Beast" adlı zırhlı aracında birlikte kısa bir sürüş yapmaları, samimiyeti artırmış gibi görünse de, Trump'ın aracını kullanması üstünlük vurgusu taşıyordu.

Mekan seçimi (askeri üs), Trump için stratejikti: F-22 savaş uçaklarının üstlerinden uçması, ABD'nin askeri gücünü hatırlatıyordu.

Çevre düzeni, kırmızı halı ve "Pursuing Peace" (Barışı Takip Etmek) yazılı afişlerle barışçı bir imaj yaratılmıştı, ancak etraftaki askeri metalar (uçaklar, üniformalı personel) güç gösterisi yapıyordu. Zamanlama açısından, görüşme sabah saatlerinde başladı ve öğleden sonraya uzadı; Trump'ın aceleci tutumu, hızlı sonuç alma arzusunu yansıtıyordu.

İçerik olarak, Trump savaşın sona ermesini ön plana çıkardı, ancak anlaşma sağlanamaması onun için bir hayal kırıklığı gibi okunabilir – yine de bunu "ilerleme" olarak çerçeveleyerek pozitif bir algı yönetti.

Putin Açısından Değerlendirme

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, zirveyi diplomatik bir zafer olarak konumlandırdı; ABD topraklarında görüşmek, izolasyonunu kıran bir adım olarak görülebilir. Beden dili daha kontrollü ve mesafeliydi: Pistteki el sıkışmada Putin, Trump'a doğru hafifçe eğilerek karşılık verdi, ancak yüz ifadesi ciddi ve nötr kaldı – gülümsemesi sınırlıydı, bu da temkinli bir tavrı işaret ediyor.

Mimikleri, özellikle basın toplantısında tarihsel bağlardan bahsederken kaşlarını kaldırarak, nostaljik bir vurgu yaptı; bu, Rusya'nın Alaska geçmişini hatırlatarak duygusal bir bağ kurma çabasıydı.

Üslup olarak Putin, diplomatik ve tarih odaklıydı; transkriptlerde "Komşu ülkeleriz, ortak tarihimiz var" gibi ifadelerle yumuşak bir ton kullandı, ancak Ukrayna konusunda "Temel nedenleri çözmeliyiz" diyerek sert bir duruş sergiledi.

Davranış ve tavrı, sakin ve hesaplıydı; toplantı sonrası Sovyet askerlerinin mezarlarını ziyaret etmesi, duygusal bir jest olarak Rusya'nın II. Dünya Savaşı mirasını öne çıkardı. Hareket tarzı ölçülüydü; yürürken adımları dengeli, Trump'ın arkasından gelerek ev sahibine saygı gösterirken, davetini "Moskova'da görüşelim" diye İngilizce yaparak meydan okudu.

Kıyafet olarak Putin, koyu renk takım elbise, beyaz gömlek ve koyu kırmızı kravat tercih etti – bu, resmiyet ve otoriteyi simgeliyor.

Protokolde, Putin'in uçağından inişi ve Trump'ın aracına binmesi, karşılıklı saygıyı gösterdi; ancak Rus heyetinin genişliği (Lavrov, Belousov gibi isimler), güç dengesini koruma çabasıydı.

Mekan, Putin için sembolikti: Alaska'nın Rus tarihi, "komşuluk" vurgusunu güçlendirdi. Çevre düzeni, askeri unsurlarla dolu olsa da, Putin bunu "ortak miras" olarak yorumladı; etraftaki anıtlar ve bayraklar, nostaljiyi tetikledi.

Zamanlama, Putin'in lehineydi; görüşme sonrası hemen dönmesi, acele etmeden zafer ilan etmesini sağladı. İçerik olarak, Putin anlaşmasız ayrılmayı "yapıcı" diye nitelendirdi, bu da algı yönetiminde başarılı olduğunu gösteriyor – savaşın devamını meşrulaştırmaya çalıştı.

Zirve, mistik bir lensle incelendiğinde, algı yönetimi açısından bir "yeniden doğuş" simgesi olarak görülebilir: Alaska'nın soğuk, izole mekanı, Soğuk Savaş'ın yeniden canlanmasını çağrıştırıyor. Astrolojiye göre, 2025-2030 dönemi Mars, Rahu (Ay'ın yörüngesinin Dünya'nın yörüngesini kestiği yükselen nokta) ve Satürn'ün etkisi altında kaos ve çatışma dolu olacak; küresel savaşlar, ekonomik çöküşler ve doğal afetler bekleniyor.

Baba Vanga gibi kehanetçiler, 2025'te ekonomik kriz ve depremler öngörüyor; 2030'a kadar "yeni bir savaş dönemi" başlayabilir.

Nostradamus'un yorumlarında, 2025-2030 arası "yıkım ve yeniden doğuş" yılları; ABD-Rusya gerilimi, III. Dünya Savaşı'nı tetikleyebilir.

Mistik olarak, zirvenin Alaska'da olması, "sınırlar değişebilir" kehanetini çağrıştırıyor – toprak takasları ve jeopolitik yeniden düzenlemeler öngörülüyor.

Algı yönetimi bağlamında, Trump ve Putin'in samimi görüntüleri, barış illüzyonu yaratırken, arka planda savaş hazırlıkları artabilir.

Astrolojik tahminler, 2030-2031'de "yıkım ve yeniden doğuş" vurgusu yapıyor; seller, depremler ve hacker saldırıları gibi olaylar bekleniyor.

Kehanetlere göre, 2025'te Japonya merkezli bir olay küresel krizi tetikleyebilir; 2030'a kadar uzaylı temasları veya yeni bir salgın gündeme gelebilir.

Dünya, bu dönemde spiritüel bir dönüşüm yaşayabilir: Kaostan sonra barış dönemi başlayacak, ancak 2025-2026 "tetik yılları" olarak çatışmaları yoğunlaştırabilir.

Alaska zirvesi, jeopolitik gerilimlerin mistik yansımalarını taşıyor; 2025-2030, yıkım dolu bir geçiş dönemi olabilir, ancak sonunda yeniden doğuş vaat ediyor.

Alaska’nın soğuğu bakalım kimleri ve hangi ülkeleri etkileyecek?

Rüzgarı, Ukrayna ve İran’da şimdiden hissedildi…

Ve sert rüzgarlar geliyor!...