Sibel BAY'ın 27 Haziran 2023 tarihli yazısı: Alfred Hitchcock Sineması: The Birds Film İncelemesi
“The Birds” filminde güzel, zengin ve şımarık bir kadın olan Melanie ile çapkın, muzip bir avukat olan Mitch, San Francisco’da bir petshop’un kuş satılan bölümünde karşılaşırlar. Mitch, Melaine’yi dükkânda çalışan bir görevli sanmış gibi davranıp oyun oynar. Mitch’in bu oyununa rağmen Melanie ondan hoşlanır ve kız kardeşinin doğum günü için aradığı muhabbet kuşlarını satın alarak Bodega Bay’daki evine götürmek üzere yola koyulur. Kasabada yalnızca hafta sonu kalmayı planlasa da Mitch’in kız kardeşi Cathie’nin doğum günü daveti ve ardından nedeninin bilinmediği kuş saldırılarının meydana gelmesiyle bu durumun nedenini irdelemeye ve mücadele vermeye çalışırlar.
Filmin dramatik yapısına bakıldığında öykü klasik anlatı üzerinden kurulmaktadır. Bodega Kıyısı’nda meydana gelen kuş saldırılarının sebebi bilinmezliğin yanı sıra merak duygusunu pekiştirmekte ve genel olarak insan ve doğa mücadelesini meydana getirmektedir. Filmdeki bu merak ögesi aynı zamanda gerilimin kurulmasına da katkı sağlamaktadır. Gerilim sahnelerinde müzik yerine sessizlik ve kuşların ötmeleri, kanat sesleri ile tedirginlik duygusu oluşturulmaktadır. Filmdeki karakterlerin yaşadıkları karşılaşmalar da son derece önemli bir yer tutmaktadır. Mitch’in evde meydana gelen büyük kuş saldırısında evin güvenliğini sağlamaya çalıştığı sahne, Melaine’nin restoranda meydana gelen kuş saldırısında telefon kulübesinde mahsur kalıp o kaos ortamına şahit oluşu ve son sahnelerde kuşlar tarafından ölümle yüzleşecek kadar büyük bir saldırıya maruz kalışı, Lydia’nın gözleri kuşlar tarafından oyulmuş olan adamla karşılaşması, Mitch’in kız kardeşi olan Cathy’nin kuş saldırılarıyla karşı karşıya kalmış olmasına rağmen Melaine’nin doğum gününde hediye etmiş olduğu muhabbet kuşlarını kimseye zarar vermediklerini ön sürerek yanından ayırmaması örnek olarak gösterilebilir.
Film, birdenbire kasabada meydana gelen kuş saldırılarının sebeplerini bulmaya ve doğa ile mücadele etmeye çalışan insanlar çerçevesinde ilerlemektedir. Bu mücadele beraberinde engelleri de getirmektedir. Filmin açılış sahnesinde normalde belli bir düzen ve sistem içerisinde hareket eden kuşların, düzensiz ve birbirlerinden bağımsız bir biçimde ve sesler çıkararak uçmaları ile filmin nasıl ilerleyeceğinin mesajı verilmektedir. Melanie’nin Mitch ile teknede karşılaştıkları sahnede kafasına vuran martı ile ilk engel meydana gelmektedir. Fazla büyük bir olay gibi gelmeyen bu durum Cathy’nin doğum günü partisinde çocuklara saldıran kuşlarla ciddiye alınmaya başlanmaktadır. Bir diğer önemli sahne olan okuldaki kuş saldırısından hemen önce okul bahçesindeki Melanie arkasında demirliklerin bulunduğu bankta oturup sigarasını yakmaktadır. Her şey normal iken arkasındaki demirliklere bir karga konar ve yavaş yavaş kargalar çoğalmaya başlar. Kısa sürede arkası tamamen kargalarla kaplanmıştır. Melanie arkasını döndüğünde şok olur fakat her yer sessizdir. Bu sessizlik gerilimi tetiklemektedir. Filmin geneline bakıldığında da başta kuşların sayı olarak fazla olmadığı fakat olaylar ilerledikçe ve dramatik yapı kurulmaya başlandıkça kuş sayıları da arttığı gözlenmektedir. Yani olaylar geliştikçe engellerin boyutu da paralel olarak değişim göstermektedir. Filmin en yoğun ve doruk sayılabilecek sahnelerinden biri Melanie ve Mitch restorandayken kasaba halkı ile saldırıların sebepleri konuşulurken, karşı caddede benzin istasyonundaki bir adamın kuş saldırısına uğraması ile elindeki benzin yere dökülür. Mitch ve beraberindeki bazı kişiler ona yardım ederlerken karşıdaki bir adamın sigara yakmasıyla araba ile havaya uçar ve kuşlar hep birlikte saldırıya geçerler. Kaos ortamı baş gösterir. Melanie ise tıpkı bir kuş kafesindeki bir kuş gibi telefon kulübesinde mahsur kalır. Bu saldırıdan sonra ise herkes gelecek bir sonraki büyük saldırı için evlerine sığınmayı veya kasabayı terk etmeyi düşünmektedirler.
Film aynı zamanda kadınlar arasındaki rekabeti de anlatmaktadır. Filmde kadın etkileyici, tehlikeli ve düzen bozucu olarak gösterilmektedir. Örneğin Melanie, Mitch’i güzelliği ve aykırı duruşu ile etkilemekte, birdenbire çıkıp geldiği ve Mitch’in hayatında yer aldığı sebebiyle Mitch’in eski sevgilisi olan Annie ve yine yuvayı bozmaya çalıştığı düşüncesiyle Mitch’in annesi Lydia tarafından düzen bozucu olarak görülmektedir. Kadınların aktif ve pasif rolde oluşları da aralarındaki rekabete sebep gösterilebilir. Ana karakterlerden Melanie, sarışın, zengin, modern, özgür ruhlu, aykırı, aktif oluşuyla dikkat çekmektedir. Lydia ise hayatını erkek gücü altında yaşamış, güçlü olabilmek için birine bağlı olma ihtiyacı güden, yalnızlıktan korkan pasif bir karakterdir. Oğlunun hayatında birini istememesinin temel sebebi de budur. Melanie ise ona tamamen zıttır ve yine bu sebeple birlikte oğluyla herhangi bir yakınlık kurmasını istememektedir. Annie ise eğitimli, Melanie gibi özgür fakat mücadele yetisinin olmamasından ötürü pasif bir karakterdir. Buna örnek olarak zamanında Lydia’nın istememesi üzerine Mitch ile olan yakınlığını sona erdirmiş fakat ona karşı hala duygular beslediği için içten içe Melanie ve Mitch’in yakınlığını kıskanmaktadır. Tüm bu rekabetler ise filmin ana kahramanlarından bir diğeri olan Mitch’in etrafında dönmektedir. Mitch, çapkın, yakışıklı bir avukattır ve baskın fakat ailesine özellikle de annesine karşı aşırı bağlılığıyla dikkat çeken bir karakterdir.
Filmde kuş saldırılarının Melanie’nin Bodega Kıyısı’na geldikten hemen sonra baş göstermesi ile tüm bunların sebebi Melanie olarak gösterilmektedir. Filmde onun kötülüğü getirdiğini ve tehlikeli olduğunu düşünmektedirler. Aynı zamanda saldırıya uğrayan ilk kişidir. Olayın hem sorumlusu hem de mağduru konumundadır. Bu durum insan ve doğa açısından ilişkilendirilebilmektedir. Çünkü insan da hem doğaya zarar vermekte hem de zarar görmektedir. Melanie’ nin tehlikeli ve kötü olarak görülmesinin bir başka sebebi de modern bir kadını kabullenmek istemeyen toplumu da ifade edebilir. Aktif bir rolde olan Melanie’ nin Mitch ile karşılaştığı sahnelerde aktiflikten pasifliğe geçtiği de dikkat çekmektedir.
“The Birds” filminin ana çatışması kuşlar ve insanlar arasında geçmektedir. Yani doğa ve insan çatışmasıdır. Kuş saldırılarının nedeni bir türlü çözülememekte ve Bodega Kıyısı halkı ise çareyi saldırılar karşısında evlerine sığınmakta ve bulundukları bölgeyi terk etmede bulmaktadırlar. Sonuç olarak da evlerine sığınan ve bölgeyi terk eden insanlar doğa karşısındaki yenilgisini kabul etmiş olurlar ve çatışma sonuçlanır. Filmin yan çatışması ise karakterler arasındaki güç çatışmasıdır. Çatışma Melanie- Mitch- Lydia- Annie arasında geçmektedir. Melanie, Mitch ve Annie arasındaki güç çatışması Melanie ve Mitch’in birbirlerine âşık olduklarında sona ermekte, Melanie ve Lydia arasındaki çatışma ise Lydia’nın oğlunun hayatında kendisinden başka aktif rol oynayan başka bir kadın olmasını istememesi ve yalnız kalma düşüncesinden meydana gelmektedir. Filmin sonlarına doğru Melanie’nin kuşlar tarafından saldırıya uğrayıp ölümle yüz yüze gelmesiyle Lydia, Melanie’ye karşı sevgi beslemeye başlamaktadır. Bunun nedeni ise artık Melanie’nin pasif role bürünmesi, Lydia’nın kendisini aktif ve ihtiyaç duyulan konumda görmesidir.
“The Birds” filminde kuşların saldırılarının nedeni çözülememekte ve merak unsuru haline gelmektedir. Restoran sahnesinde kuşların neden saldırdıkları sorusu etrafında konuşan insanların ardından garsonun şefe “ kızarmış tavuk” siparişi vermesiyle bir ipucu meydana gelmektedir. Kuş bilimci olan Mrs. Bundy ise kuşların saldırgan canlılar olmadıklarını savunmakta ve bu gezegeni ısrarla yaşanmaz hale getirmeye çalışanların insanlar olduğunu söylemektedir. Ayrıca kuşların eğer isterlerse bu savaşı kazanacaklarını da eklemektedir. Bununla birlikte uzun süredir sistem halinde yaşayan ve daha önce kimseye saldırmamış olan kuşların yani doğanın, gezegeni yaşanmaz hale getiren insanlardan intikam almayı istemeleri olasılığı da ortaya çıkmaktadır.
Büyük kuş saldırısının ardından evdeki herkes uyurken Melanie’nin kuş sesi gelmesi üzerine sessizce kalkıp Brenner’ların çatı katındaki odasının kapısını açtığı ve ölümcül bir kuş saldırısına maruz kaldığı sahne filmin doruğa ulaştığı sahnedir. Melanie kapıyı açmadan ortama bütünüyle sessizlik hâkimdir ve bu sessizlik gerilimin oluşmasını sağlamaktadır. Melanie’nin uğradığı saldırı sonrasında onu hastaneye götürmenin gerekliliği ve daha fazla orada kalmayacakları düşüncesi ortaya çıkar. Bunun sonucunda filmdeki çatışmalar da çözüme gitmektedir. Hem doğanın kazandığı düşüncesi ortaya çıkmakta hem de Melanie ve Lydia arasındaki ilişki farklı bir boyuta evrilmektedir.
Filmin finali açık uçlu bir biçimde gerçekleşmektedir. Filmdeki öykünün gizemi yani kuş saldırılarının nedeni açıklanmamakta, filmdeki başkarakterler başlarına gelen ve onları zorlayan güçlüğü aşmak amacıyla bulundukları kasabayı terk etme yoluna gitmektedirler. Filmin finalinde üstü açık fakat yağmura karşı korunaklı olan bariyerli arabaya binerek yavaşça kasabadan ayrılmaları ile final yoruma açık bir şekilde bitmektedir. Sonunda başlarına herhangi bir şey gelip gelmeyeceği veya San Francisco’ya gidebilmeyi başarıp başaramayacakları belirsizlikleri ile son bulmaktadır.