Sedat SADİOĞLU'nun 5 Ağustos 2025 tarihli yazısı: KALİTENİN BOYUTLARI-9/2: Kalite Kavramları Üzerine-1

Nedir Kalite? Kalitenin sözlük anlamı 1] bir şeyin iyi veya kötü olma özelliği, nitelik, 2] üstün nitelikli.

Kalitenin başka bir açıklaması (Toplam Kalite Yönetimi Sözlüğü, Beyaz Yayınları, 6), Kalite;

- Bir ürünün veya hizmetin belirlenen gereksinimleri karşılama yeteneğidir.

- Her türlü hatadan uzak bir üründür.

- Kalite kontrol uygulamak en ekonomik, en kullanışlı ve müşteriyi daima memnun eden kaliteli ürünü geliştirmek, tasarımını yapmak, üretmek ve satış sonrası servislerini vermektir. (Dr. K. ISHIKAWA)

- Kalite, kusursuzluk arayışına sistemli bir yaklaşımdır. Kalite, kullanıma uygunluktur. (Dr. J. M. JURAN)

- Kalite, şartlara uygunluktur. (P. B. CROSBY)

- Kalite, ürün veya hizmeti ekonomik bir yoldan üreten ve tüketici gereksinimlerine yanıt veren bir üretim sistemidir. (JIS – Japon Sanayi Standartları Komitesi)

Kalite Anlayışı

Bugün insanlığın geçirdiği evrimleri ile beraber düşünüldüğünde; kalite her devirde farklı açıklamalar ve anlamlar bulan bir kelime (sözcük) olarak karşımıza çıkmaktadır.

Kalite, en basit anlamıyla ihtiyaçların zorladığı bir gerekliliktir. (Sedat Sadioğlu) Bu ihtiyacın cinsine göre anlam ve önem kazanır.

İhtiyaçların belirlenmesinde yine bu son etmenlere göre anlam ve önem vardır. Burada yapılması gereken ilk basit saptama şudur; kalitenin aşamaları ve dereceleri -mutlaka- olmalıdır.

  • Eski çağlarda en kaliteli saldırı aracı ucu sivri bir taş mızrak olmuştur.
  • İlkçağa girdiğimizde bunun yerini keskin bir tunç kılıç almıştır.
  • Ortaçağın sonunda silah icat edilmiştir ve kılıcın yerini doldurmalı tüfek almıştır.
  • Yeniçağa girdiğimizde tüfeğin yerine daha seri, pratik, hafif, taşınabilir, kullanımı kolay, etkili ve birçok mermi atabilen tabancalar almıştır. Saldırı aracındaki gelişmeler baş döndürücü gözükmektedir. Kaliteyle bir bağlantı kurarsak, kalite artmıştır.
  • Günümüzde gücü ve menzili yüksek, kullanım süreleri uzun, etki derinliği ve tahrip gücü yüksek (akıllı) lazer tabancaların dizaynları yapılmaktadır.

Buradan çıkan ilk sonuç şudur; kalite arayışı ve olgusu devam etmektedir. Bir diğer sonuç; kalite canlı bir sözcüktür, durağan değildir ve bu canlılığı insanlar var oldukça sürecektir.

Kalite Olgusu

Kalitenin insan yaşantısında öneminin bu denli çok olması, yeni fark edilmemiştir. İnsan sınıfları arasındaki farkın eskiye dayanması, güzeli ve iyiyi aramadaki isteğin yine eskiden beri ve hep var olması kalite kavramını canlı tutmuştur.

Bazı zaman kalite sözcüğü, ihtiyaç olarak kullanılmış, bazen lüks olarak çalışmalarda yer almıştır.

“Kaliteye nitelik kazandıran insandır.” (Sedat Sadioğlu)

Bu yüzden kalitenin boyutları da insandır, elemanı yine insandır. Yani konuyu alan, işleyen, ilerleten, çözen ve sürekli kılan hep insandır.

Kalitenin nitelik kazandığını da yine kaliteli sözcüğü ile anlıyoruz. Artık bir ürün veya hizmetten bahsediyoruz demektir. Soyut bir ifade yerini somut bir ifadeye bırakmıştır. Bu, ürün (mal) veya hizmet olabildiği gibi, insana hitap eden her şey olabilmektedir.

İnsanoğlu neyle uğraşırsa uğraşsın ya kendisine yada başkalarına yönelik, birinci veya ikinci derece bir çalışma içindedir. Burada, kendisine çalışan, yaşayan ve ihtiyaçlarını karşılayanlar için önemli olan önce kendi ihtiyaçlarıdır.

Bu ihtiyaçlar, kişinin veya toplumun alışkanlıkları, bilgi düzeyi, dinsel eğilimleri, yerel şartları (iklim gibi) ve nüfusla ilgili durumları ölçüsünde karşılanır. Bu ihtiyaçlar karşılanırken bir iç mekanizma çalışmaz, dış etmenler yani doğal durumlar etkindir.

Dolayısı ile kontrol, planlama, araştırma, geliştirme gibi kavramlar yoktur. Böyle kişiler veya topluluklar kendi kendine yeter durumdadırlar ve fazla toplumsal gelişme içinde değillerdir.

Ticaret düşüncesinin yeni kıtalar, topraklar, hammaddeler, ürünler ve insanlar tanıdıkça artması, bütün dünyada bir canlılık doğurmuştur.

İnsanoğlu ticaretin kazandırdığı maddi değerlerle adeta coşmuş ve bireycilik gibi bir hataya düşmüştür.

Ticaretin kâr olgusunu önplana çıkartması, ürün ve hizmete yönelik yapılan bütün faaliyetlerde bir disiplini adeta gerekli kılmıştır. Ve hatta birçok konularda kurallar getirilmiştir.

Üstelik bu kurallar sadece ticaret yapan kişilere değil, ticaret yapılan ülkelere yönelik hazırlanmıştır. Ticaretin hacminin artması, kâr kaygısı, kârın arttırılması ve kısaca geleceğe güvenle bakma olayı, ülkeleri de bu yarışa sokmuştur.

Bilindiği gibi, dünya savaşlarının temelinde hep bu kaygılar, bu hesaplar ve bu çıkarlar yer almaktaydı. Bugün ise yalnız adı değişmiştir. Kimisi yıldız savaşları adı altında uzayı parselleyip, uzaydaki değerli element veya maddeleri içeren gezegenleri sömürmeyi düşünmektedir.

Kimisi ise Bağımsız Devletler Topluluğu adı altında daha önce kendi hegemonyası altındaki pazarı kaçırmak istememektedir.

Günümüze gelindiğinde, kökeni maddi çıkar ve kâr olan, kaygısı da kâr olan bütün faaliyetler, herkesi artık ortak hareket etme düşüncesinde birleştirmiştir. Bu davranış insanları tekrar ortak çalışmalar için ama, bu sefer ciddi ve sistemli bir durum veya çalışma için bir araya getirmiştir.

Sıcak savaşlar bitmiştir ve görünürde bir maddi kaygıdan doğacak savaş ihtimali yoktur. Zaman şimdi yeniden yapılanma, yeniden üretme ve insan için çalışma zamanıdır.

Savaşlardan önce başlayan sadece ticareti amaçlayan, basit de olsa pek çok anlaşma, sözleşme, güvence, yönetim ve benzeri kurallar bütünü hayata geçirilmişti. Bu anlaşmalar, sözleşmeler ve güvenceler hep bir malı kapsamaktaydı.

Sonradan bu kapsama hizmet de girdi. Örneğin, Avrupa bankacılık hizmetini başka ülkelere taşıdı, o ülkelere birikimini vermiş oldu.

Savaşlar sırasında görüldü ki, malın tesliminden sonrasındaki aşamalarda sağlıklı kullanım şartları süreklilik sağlamamaktaydı. Hatta bazı savaş teçhizatı veya makinası, savaş sırasında kullanım dışı kalmakta veya sık sık arıza yapmaktaydı.

Bu durum, malın teslim alınmadan önce bazı güvenlik ve sağlamlık testlerinden geçirilmesini gerekli kılmaktaydı. Buna yönelik çalışmalar bir dizi maddeleri içeren kurallar bütünü haline getirildi. Bu kurallar yazılı hale getirildi.

Yazılı kurallar her iki tarafça da imzalandı. Görünüşte bazı sorunlar ortadan kaldırılmıştı. Ancak, sorunların tamamen bitmediği ve eskisi kadar olmasa da halâ benzer hataların devam ettiği gözlendi. Çünkü önceki durum son kontrol niteliğinde idi.

Bu gelişmeler proses denen, bizim süreç dediğimiz olguyu karşımıza çıkarmış oldu. İnsanların gözünden kaçan bazı olaylar vardı. Ürünün veya hizmetin verilmesi sırasında birtakım etkileşimler olmaktaydı. Bu etkileşim insan ile çözülür sanılıyordu. Çünkü insan en önemli elemandı ve emek çok değerli idi.

Emek-yoğun faaliyetlerin hemen hepsinde insan önemliydi ama kalifiye insanın önemi, sürecin önemi ortaya çıkınca anlaşıldı. Böylece eğitim ve öğretim değer kazandı. Çok iyi okullar ve çok iyi üniversiteler kurulmaya başlandı.

Bu hızlı gelişmeleri beraberinde getiren Avrupa ve Amerika’da isim yapan okullar tercih edilir oldu. Aynı durum Japonya ve Rusya için de geçerliydi.

Kaliteyi anlamak için çıktığımız bu yolda, insanoğlunun ticaret için yola çıkıp, ülkeleri karşı karşıya getiren savaşlara kadar, dünyayı içine alan bu uğraşılarda hâlâ eksik olan bir şeyler vardı. Az da olsa yine aynı hatalar ve arızalara rastlanıyordu.

Teknolojisi yükselen, kontrolü artan, güvenliğe önem veren insan, nasıl oluyor da halâ aynı hata ve arızaları ortadan kaldıramıyor ya da en aza indiremiyordu!

İşte bu düşünceler, sorular ve yanıtlar insanı şu noktaya ulaştırmış oldu; sıfır hata. Artık şimdi, yeni başlangıç noktası bulunmuştu. Bütün çalışmalar, iyi ve sağlıklı bir ürün veya hizmete yönelik ise, bu, ürünün veya hizmetin sürekliliğini birebir sağlayacaksa, yeni bir sistem dahilinde ve hedefi sıfır hata olan bir donanıma sahip olmalıydı.

Böylece insanoğlu, adı artık kalite olan, ürün veya hizmeti güvence altına alan, sadece proses ve son aşamalarda değil, girdiyi ve hatta çevreyi de kapsayan kapsamlı bir kurallar ve dengeler topluluğu olan yeni bir sistem kuracaktır. Bunun adı kısaca kalite yönetim sistemidir.

Kalitenin Kapsamı

Kalite, ürün (mal) veya hizmete yönelik yapılan bütün faaliyetleri kapsar. Bundan anlaşılan şudur; sonuç ister bir kaliteli ürün veya ister bir kaliteli hizmet olsun, kaçınılmaz olarak pek çok farklı bilgi ve birikimi de kapsayacak demektir. Kaliteyle uğraşan insanların işi biraz zor gözükmektedir.

Örneğin küçük bir un fabrikasında, kaliteli bir un üretimi için, gıdadan anlayan, mevcut makinaların işlevlerini bilen, çalışanlar için muhasebe ve personel işlemlerini yapan, planlamadan, satış ve pazarlamadan anlayan, istatistiği bilen ve benzeri daha birçok meslek ve konudan anlayan ve deneyimli insanları bir arada bulunduramayabiliriz.

Bu zor ve külfetli de olur. Ama üretime kalite gözü ile baktığımızda problemlerin geniş bir platformdan odaklanarak dar bir alan içine çok rahat alındığını görebiliriz.

Kalite Problemleri Netleştirir!

Kalite problemleri netleştirir, çünkü artık problemler bir kalite gözü ile incelemeye alınmıştır ve mutlaka çözümlenir. Bunu şöyle açıklayabilir ve şematize edebiliriz; Aşamalar;

1.Adım: Problem masa üzerine yatırılır,

2.Adım: Konunun farklı boyutları tespit edilir,

3.Adım: Detaylara inilir,

4.Adım: Gerekçeler ile nedenler netleştirilir,

5.Adım: Çözüm önerileri getirilir,

6. Adım: Öneriler tartışılır ve uygun olan kabul görür,

7.Adım: Problem çözülür.

(NOT: 9/2. bölümün sonu…)