Dr. R. Bülend KIRMACI'nın 1 Ağustos 2025 tarihli yazısı: Kalkınma için Özgüven Şart!
Çağdaşlaşma, 'Batı' ile sınırlı değil, evrensel bir kavrayıştır.
İlim Çin'de bile olsa oradan alınmalı ve kendi deneyimimiz ile harmanlanmalıdır.
Bu gerçekleri kavradık ancak kalkınmayı, refahı, hatta moderniteyi "ithal" etmek isteyen anlayışı henüz tam olarak aşamadık.
Kimse kimseye bedavadan refah sağlamaz: gelir özelleştirme öğüdü verir, elindeki avcundakini yutar; emekçilerini de kapının önüne koyar...
Yıllardır liberal politikalarla içinde bulunduğumuz koşullar ve malum sonuçlar elde edilmiş, memleket borca batmıştır...
Öyleyse aklımızı başımıza toplamak gerek...
"Biz neredeyiz, Dünya nerede?" soru budur!
Ve... "Ne yapmalıyız?"
Karar da, budur!
Önümüzdeki dünya sürecinde Türkiye için iki konu da öncelenmelidir:
1-Tarımda ürün deseni, üretim planı, hava şartları ve sair konularda katkıda bulunacak 'uzay ve uydu gözlem çalışmaları',
2-Biyolojik, kimyasal, nükleer saldırılara karşı araştırma ve savunma yetkinliği ile güvenlik unsurlarının tedavisindeki tecrübesiyle GATA'nın eski statüsüne kavuşarak güçlendirilmesi...
Bunları yapacak olan da biziz, eller değil!
Ekonomimizi güçlendirecek tedbirleri almalıyız...
Nasıl mı?
Bilimin ve aklın, tarihin ve tecrübenin ışığında...
Unutmayalım: Batı dışarıya karşı 'serbest piyasacı'; içeride 'sosyal adaletçidir'.
Batı sana "sat, borçlan, işçini kov, tarlanı ekme" der...
Ancak sen, "kalkınma yolundaysan", fabrika satmak değil, kamu yatırımı yapman, tarlandan azami verim alman ve gençlerine meslek verip iş sağlaman gerekir!
O arada ekonomi işler, ticaret sürer ve tabii bir para birimine gücünü veren; sanayi, denk bütçe, yatırım, istihdamın ve ihracatın niteliği, yaşam kalitesidir...
Ki bu örüntü çağdaş yaşantının da zeminidir...
Bu ne Batıyı ne Doğuyu ilgilendirir...
Buna karşılık;
Çağdaş bir Türkiye için yapılması gereken çok şey vardır:
Konya Trakya ovaları Projeleri, Doğu'da hayvancılık, suda denizde balıkçılık, Kooperatif bankacılığı; bu konular, bu olgular yaşamsal önemdedir...
O arada bizde ve her yerde: bilgi otoyolları, otomasyon, nanoteknoloji çok önemlidir; gereği yapılmalıdır...
İthal bir kalkınma, tercüme bir çağdaşlık yoktur;
Dünyadaki gelişmeleri kendi dağarcığımızda sentezleyip, plana dayalı ulusal bir kalkınma ile çağdaşlığa erişmemiz tek geçerli ve kalıcı yoldur...