Dr. R. Bülend Kırmacı'nın 13 Haziran 2025 tarihli yazısı: Sistemin Maliyeti
Türkiye Başkanlık Sistemini deneyimliyor...
'Tecrübe ediyor' diyorum çünkü halen oturmamış bir şeyler ve yeterince tartışılmamış 'maliyetler' var...
Son söyleyeceğimi baştan diyeyim:
Mevcut halde yetkilileri olağan hale getirilerek Cumhurbaşkanı'nın halka seçtirildiği ve ancak Parlamentonun da güçlendirildiği, gensoru ve güven oyu mekanizmasının devrede olduğu ve bakanların Meclis içinden seçildiği bir sistemden yanayım.
Tabii bir sonraki seçimin bir önceki seçimin kurallarıyla yapılması ve yeni oluşacak TBMM'de bu değindiğim çerçeveye göre düzenlemelerin yapılacağının taahhüt edilmesi beklenir.
Başkanlık Sistemi hakkında "Dünyanın En Pahalı Başkanlık Sistemi" adlı kitabımı da naçizane okurlarımıza önermek isterim.
Gelelim güncel analize...
Ne bekliyorduk ne bulduk ve neden bunları yaşıyoruz ve de daha iyisi için ne yapmalıyız?
Önce şunu ifade etmeliyim; iletişim ve yapay zekâ çağında Dünya hızla ilerlerken;
Türkiye'miz için büyük yatırımlar istiyorum, emeklisi, işçisi için tatminkâr hayatlar bekliyorum...
Hedef belirleyen onu aşan Dünya'ya açılan Türkiye'yi özlüyorum...
Gelelim bunu gerçekleşmesine katkı yapacağını düşündüğüm sisteme:
Ülkemizdeki "Başkanlık sisteminin" en maliyetli bir yapısı da Teknokrat Bakanlar olmuştur:
'iş hayatından' gelen turizm, eğitim, sağlık vekilleri dedikçe, bu alanlarda özel sektör büsbütün ağırlık kazanmıştır.
Sosyal devlet ricat etmiştir.
Türkiye'de Başkan'ın, yargı üyelerinden iktisadi kurumların genel müdürlerine, kamu sanat kurumlarından büyükelçilerin atanmasına kadar, günde ortalama 1000 imza atmak zorunda kaldığı söylenir.
Uygulamada Külliye danışmanları ile Meclis yapısı ve her iki yapıyla da bürokrasi arasında çeşitli sıkıntılardan da söz edilmektedir.
Örnekleri çoğaltmak mümkündür...
Tüm bu gerçeklerin ve kendi tarihsel tecrübemizin ışığında şu gerçek belirmektedir:
Parlamenter sistem, kamuculuk için, kalkınma hedefimiz için daha evladır...
Öylelikle, belki yine 'meslekten' gelen ve ama seçmene ve Meclis'e karşı sorumlu bakanlar kurulu olursa, sosyal devlet daha mümkün hale gelir...
Nihayet bunlar tartışılmalıdır...
Devletiyle büyüyen halkıyla güçlenen demokrasi içinde 21. yüzyıla yürüyen bir ve bütün anlı ve şanlı Türkiye en büyük idealim ve özlemimdir.