Utku KABAKCI'nın 21 Ağustos 2025 tarihli yazısı: Siyasal İletişimde Şok Etkisi

Siyasal iletişimde tabuları yıkmak, kamuoyunu beklenmedik bir değişime hazır duruma getirebilmek epey zorlu bir süreçtir. Bilhassa toplumun sinir uçlarına dokunan, yerleşik düşünce kalıplarının ve değerlerin söz konusu olduğu hususlarda bu süreç daha da kompleks bir hâl alır. Buna karşın etkili bir iletişim stratejisi ile bahse konu zorluğun üstesinden gelmek de mümkündür. İşte tam da bu noktada “eli yüksekten açma” ve “ters köşe isimlerle süreci şekillendirme” hamleleri devreye girer.

Stratejinin ilk ayağı olan "eli yüksekten açma" prensibi, hedeflenen değişikliği ilk etapta ulaşılması zor, hatta imkânsız gibi görünen bir seviyede sunmak üzerine kurulur. Bu durum kamuoyunda şok etkisi doğurur ve tartışmaları ateşler. Ancak bu tartışmalar planlanan değişimin iptal edilmesinden ziyade daha makul ve kabul edilebilir bir seviyeye çekilmesine zemin hazırlar. Çünkü bir konu ne kadar konuşulabilir ve tartışılabilir kılınırsa o kadar kolay değiştirilebilir. Örneğin bir hükümet radikal bir iktisadi reformu tartışmaya açtığında, ilk başta toplumun çoğunluğunun kabul etmeyeceği kadar sert bir değişiklik önerisi sunabilir. Gelen tepkiler ve tartışmalar neticesinde ise daha yumuşatılmış(!) bir versiyon ortaya konulur ve bu yeni versiyon başlangıçtaki kadar tepki çekmez.

İkinci aşama olan "ters köşe isimlerle süreci şekillendirme" ise değişimi destekleyecek olan aktörlerin seçimiyle ilgilidir. Kamuoyunun değişim sürecine karşı ön yargılı yaklaşmasını engellemek için öngörülmesi kolay olmayan isimler veya alışılmışın dışında figürler bu sürecin destekçileri olarak öne çıkarılır. Bu isimler güvenilirlikleri ve kamuoyu üzerindeki etkileri sayesinde değişim mesajının daha geniş kesimlere ulaşmasını ve kabul görmesini sağlar. Bir toplumsal değişim projesinin destekleyenleri arasında toplumun muhafazakâr veya geleneksel değerlerine yakın isimlerin bulunmasının etkili olacağı aşikârdır.

Bu stratejinin başarıya ulaşması için dikkat edilmesi gereken en önemli husus, kamuoyunun tepkilerinin doğru analiz edilmesi ve değişim sürecinin bu tepkilere göre esnetilebilmesidir. Aksi takdirde kontrol edilemeyecek kadar sert bir geri tepme ile karşı karşıya kalınabilir. Bu nedenle süreç neticelendirilene kadar toplumun nabzının doğru tutulması hayati bir öneme sahiptir.