Betül Gökçe AKGÖL'ün 5 Aralık 2025 tarihli yazısı: 5 Aralık Seçme ve Seçilme Hakkı
5 Aralık Seçme ve seçilme hakkını konuşurken Nezihe Muhiddin ve arkadaşlarından bahsetmemek doğru olmaz.
30 Mayıs 1923 yılında Nezihe Muhiddin ve on üç kadın siyasal hakların alınması için çalışmalara başladı. Kadınlar Kongresi toplamaya karar verdiler. Ancak toplantı için bir yer bile bulamadılar. Nezihe Muhiddin'de anılarında Kadınlar Halk Fırkası kuruluşunun çalışmaları için salon bulamadıklarını ve evinde çalıştıklarını da anlatıyor.
Darülfünun konferans salonunda 15 Haziran 1923 yılında gerçekleştirilen bu kadınlar şurasından Kadınlar Halk Fırkasını kurma kararı çıktı. Kadınlar Halk Fırkası yalnızca kadınlardan oluşan, kadın hakları savunuculuğu yürüten bir cemiyet olacaktı. Ancak dönemin valisi Ali Haydar Bey, KHF’nın kuruluş beyannamesini ciddiye almadı.
Kadınlar Halk Fırkası, bu sırada bir maarif kongresi düzenlemek ister. Ancak tam bu sırada tek parti yönetiminin kurulmasının hazırlığı yapıldığı sırada, Mustafa Kemal’in eğitim alanında herhangi bir “müdahaleye” izin vermeyeceği bellidir. Nitekim maarif kongresinin hazırlıkları tamamlayıp, kongre üyelerini merkeze çağırırken Maarif Vekaleti Talim ve Terbiye Kurumu'nu açarak davet edilen üyeleri Ankara’ya çağırdı. Böylece Kongrenin KHF tarafından gerçekleştirilmesi hükümetçe engellenmiş oldu.
8 ay sonra kadınların hükümetten beklediği yanıt geldi ve KHF programı “bazı düşünceler” nedeniyle hükümetçe onaylanmamıştı. Fırka’nın kurulmasına izin verilmedi.
Bunun üzerine KHF kurucuları “uygun bulunmayan” maddeleri değiştirerek Kadın Birliği’ni kurdu. Kadın hakları konusu modernleşmenin simgesiydi ve kadın haklarını “kendi çizdiği sınırlar” içinde gerçekleştirmek istiyordu. Kadınlar Halk Fırkası, buna bir müdahale niteliği taşıyordu.
7 Şubat 1924 yılında kurulan I. Kadın Birliği’nin kabul edilmesi için eski programdaki hak, hukuk talepleri kaldırıldı, birliğin siyasetle bir ilgisi olmadığı eklendi. İki nizamname karşılaştırıldığında hükümetin kadın hakları alanındaki sınırları da net görülüyordu.
Şubat 1925’te Kadın Birliği, İstanbul’da boşalan bir mebusun seçimi sırasında kadın aday gösterdi. Amaç, TBMM’yi kadınlara oy verme hakkı için etkilemek, kadın haklarını Meclis’te savunacak kadınların seçilmesini sağlamaktı. Halide Edib ve Nezihe Muhiddin İstanbul mebus adayı oldu. Bu sırada cumhuriyet yönetiminin sağladığı önemli değişiklikler oldu. Medeni Kanun, vapurlarda tünelde kadınların ayrı bölümlerde oturması uygulaması sona erdi. Peçe kaldırıldı. 1925 yılında camilerde kadın konferansı düzenlemek için diyanet işleri müdürlüğüne başvurdu. Bu girişim basında tartışmalara neden oldu.
Yine 1925 yılında Kadın Yolu dergisi çıkarıldı. 1925-1927 yılları arasında çıkan bu dergi iktidara düşünsel katkı sundu. Baskıcı ortamda yayınlanması vs.
TKB 1927 yılındaki çalışmalarında eşit işe eşit ücret ve kadınların her mesleğe girebilmesi konusunda propaganda yürüttü. Derneğe olan baskı bitmedi. Yolsuzluk iddialarıyla defalarca büroları arandı. 1927 yılında bir kez daha meclise girmek için propaganda yürütüldü. Anayasaya aykırı cevabı gelince TKB anayasa değişikliği teklif etti. Sultanahmed’te miting hazırlığına başlandı. Dış basına da “kadınlar oy hakkı için büyük bir gösteri düzenliyor” şeklinde yer aldı. Kadın adaylar tekrar reddedilince feminist bir erkek aday çıkarma gündeme geldi. TKB’nin hukuk işleri encümeni Kemal Bey olduğu anlaşıldı ve basında çok gündem oldu. Bütün bunlardan rahatsız olan Kenan Bey de adaylıktan çekildi.
1927 Temmuz’unda hükümet cemiyetin kısa bir süreliğine kapatılması ve Nezihe Muhiddin’in yargılanmadı konusunda çalışmalara başladı. Emniyet Müdürlüğü 10 Eylül 1927 günü arama başlattı. Nezihe Muhiddin’in Birlik kasasından usulsüz olarak 500 lira para alıp harcadığını, birlik binasını kendisi ve ailesine ikametgâh olarak kullanıldığı ileri sürüldü.
Nezihe Muhiddin’in ihracından sonra Kadınlar Birliği’nin çizgisi değişti ve kendini hayır işlerine adadı. Kadınlara önce belediye 1930 sonra da milletvekili seçme ve seçilme hakkının tanındığı 1934 yılları arasında kadın birliğinin çalışmaları azaldı. Hayırseverlik ve çocukları koruma sınırını korudu.
Kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanıyan Teşkilat-ı Esasiye Kanunu değişikliği 5 Aralık 1934’te yapıldı. TKB’nin bu konuda hiçbir eylemi olmadı. TKB 1935 yılında ise kendini feshetti.