Betül Gökçe AKGÖL'ün 26 Aralık 2025 tarihli yazısı: Politik Mizah
Politik mizah, yapısı itibariyle eleştirel bir bakış açısına sahiptir. Bu eleştiri genel olarak iktidardan, muhalefete, muhalefetten halka, tüm siyasal aktörlere, belirleyicilere yöneliktir. Türkiye’nin politik mizahı da zaman içinde farklı dönemlere ve toplumsal koşullara göre değişiklik göstermiştir. Ancak her dönemde mizah, siyasetin ve toplumun eleştirisini yapma ve insanları güldürme amacıyla önemli bir araç olmuştur.
Türk basın tarihinde politik mizah, toplumsal eleştiri ve düşünce özgürlüğü açısından hayati bir rol oynamıştır. Mizah dergileri ve yayınları, çeşitli dönemlerde siyasal ve toplumsal olaylara eleştirel bir bakış sunarak halkın sesi olmuş, sansüre ve baskılara rağmen varlığını sürdürmüştür.
Politik mizah, genellikle dönemin otoriter yapısını ve toplumsal sorunlarını alaycı bir üslupla eleştirmiştir. Diyojen ve Karagöz gibi Osmanlı dönemi yayınları, bu anlayışın ilk örneklerini oluştururken, Cumhuriyet döneminde Akbaba, Markopaşa, Gırgır ve 2000’lerde Leman gibi dergiler bu geleneği zenginleştirmiştir.
Mizah dergileri, tarih boyunca yaşanan siyasi değişimlerin, toplumsal kırılmaların ve halkın tepkilerinin yansıdığı bir ayna işlevi görmüştür. Bu yayınlar, sadece güldürmekle kalmamış, aynı zamanda düşündürmüş ve tartışma ortamı yaratmıştır.
Türk basınındaki politik mizah, tarih boyunca sansür ve baskılarla karşılaşmıştır. Özellikle otoriter dönemlerde yayınların kapatılması, karikatüristlerin ve yazarların cezalandırılması sıkça yaşanmıştır. Ancak bu engeller, mizahın farklı formatlar ve isimlerle varlığını sürdürmesini engelleyememiştir. Markopaşa’nın sürekli isim değiştirerek yayınına devam etmesi bunun çarpıcı bir örneğidir.
Politik mizah, Türk basınında yalnızca bir eğlence unsuru değil, aynı zamanda eleştirel düşüncenin ve toplumsal farkındalığın bir aracı olmuştur. Osmanlı’dan günümüze uzanan bu gelenek, her dönemin ruhunu ve dinamiklerini yansıtarak toplumsal hafızanın bir parçası haline gelmiştir. Bu nedenle, Türk politik mizahı, basın tarihimizin en önemli ve yaratıcı alanlarından biri olmaya devam etmektedir.