Betül Gökçe AKGÖL'ün 2 Eylül 2025 tarihli yazısı: Kitap Kokusunun Büyüsü: Fiziksel Kitap mı, Dijital Kitap mı?

Bir kitabı açtığınızda ilk hissettiğiniz ne olur? Sayfaların hafif hışırtısı mı, yoksa mürekkep kokusu mu? Fiziksel kitaplar, sadece kelimeleri değil, duyguları da taşır. Kitap kokusu, bizi geçmiş anılara götürebilir, bir zamanlar okuduğumuz satırların sıcaklığını yeniden hissettirebilir. Sayfaları çevirmek, okumayı bir ritüele dönüştürür; kahvenizi elinize alıp, kendinizi hikâyenin içinde kaybedersiniz.

Dijital kitaplar ise bizlere modern yaşamın pratikliğini sunar. Binlerce kitabı cebinizde taşımak, istediğiniz zaman istediğiniz sayfaya ulaşmak büyük bir kolaylıktır. Ancak ekranın soğukluğu, sayfaların dokusunu ve o eşsiz kokuyu veremez. Okuma deneyimi, bence yalnızca bilgiyi almak değil, hissederek yaşamak demektir.

Belki de mesele, fiziksel mi dijital mi olduğundan çok, okumayı bir deneyim hâline getirip getirmediğimizdedir. Bir yandan kitap kokusunun büyüsüyle kaybolmak, diğer yandan dijitalin sunduğu özgürlükle keşfetmek… Her iki yol da kendi içinde değerli.

Önemli olan, okuma eyleminin hayatımızda bir yer edinmesidir... Fiziksel ya da dijital fark etmez; önemli olan, her sayfada kendinizden bir parça bulmanız ve o büyüyü hissetmenizdir...